Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Altuğ Şenol, karaciğer sirozu ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunu olan kişilerin mutlaka uzman doktorlara danışarak oruç tutmaları gerektiğini belirterek, "Çünkü uzun süreli açlık ve susuzluk bu tür hastalarda hayati tehdit eden sorunlara neden olabilmektedir" dedi.
Doç. Dr. Şenol, yaptığı yazılı açıklamada, hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu günlerde, oruç tutanların beslenme ve sıvı alımına yeterince dikkat ettikleri takdirde Ramazan ayını daha rahat ve sağlıklı geçirebileceklerini kaydetti.
Mide asidinin yemek borusuna kaçması sonucu oluşan reflü hastalığının, Ramazan ayı boyunca en çok görülen şikayetlerden biri olduğunu vurgulayan Şenol, reflü rahatsızlığı olanların aşırı yağlı ve kızartılmış gıdalar, çikolata, baklava gibi ağır tatlılar, soğan, sarımsak, baharatlı, acılı ve ekşili yiyeceklerden uzak durmalarını gerektiğini anlattı. Şenol, reflü hastalarına, oruç tutulan süreyi rahat geçirmeleri için mide asit baskılayıcı ilaçlarını sahur öncesi almalarını tavsiye etti.
Özellikle karaciğer sirozu ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunu olan kişilerin ise mutlaka uzman doktorlara danışarak oruç tutmaları gerektiğine dikkati çeken Şenol, şunları kaydetti:
"Çünkü uzun süreli açlık ve susuzluk bu tür hastalarda hayati tehdit eden sorunlara neden olabilmektedir. Ramazan ayı boyunca beslenme saatlerinin değişmesi, sıvı alımının azalması ve özellikle sahurda daha iyi doymak için hamur işi gıdaların fazla tüketilmesi gibi nedenlerden ötürü kabızlık sorununda artış görülebilir. Bu sorunu önlemek için sıvı tüketiminin artırılması ve lifli gıdaların daha çok tüketilmesi gerekir."
Doç. Dr. Altuğ Şenol, Ramazan ayında kişileri sosyal olarak etkileyen bir diğer sorun olan ağız kokusu içinse dişlerin ve dilin fırçalaması, diş ipi kullanılması, aşırı şekerli, yağlı, baharatlı gıdalardan kaçınılması, çay, kahve, kola gibi kafeinli gıdaların tüketiminin azaltılmasını önerdi.
Gün boyu uzun süreli açlık sonrası iftarda yemeğin fazla miktarda ve hızlı yenilmesinin karında şişkinlik ve rahatsızlık hissi oluşturabileceğini, ayrıca kan şekerindeki ani oynamaların da yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtilere yol açarak kişinin kendini kötü hissetmesine neden olabileceğini belirten Şenol, bu durumların yaşanmaması için iftarda yemeğin yavaş ve iyice çiğnenerek yenilmesi, alınan yemek miktarında aşırıya gidilmemesi, hafif yemeklerin tüketilmesine özen gösterilmesi gerektiğini belirtti. Şenol, yemekten 1-2 saat sonra yapılacak hafif tempolu yürüyüşün rahatlık verici olacağını kaydetti.
Altuğ Şenol, iftarla sahur arasında en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Mehmet Erbek
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz