Sırrını koruyan yerler

Özbekistan'ın Buhara kentindeki Hz. Eyüp'ün asasını yere vurmasıyla açığa çıktığına inanılan ve şu anda Çeşme-i Eyüp olarak bilinen kuyu, asırlardır gizemini koruyor...

Özbekistan'ın Buhara kentindeki Hz. Eyüp'ün asasını yere vurmasıyla açığa çıktığına inanılan ve şu anda Çeşme-i Eyüp olarak bilinen kuyu, asırlardır gizemini koruyor...


Kuyunun bulunduğu mekan, yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor...


Tarih Araştırmacısı ve Yazar Hasan Sevil, Çeşme-i Eyüp'ün, Özbek halkı için öneminin büyük olduğunu belirterek, "İnanışa göre Eyüp Peygamber, Buhara'yı ziyaretinde halka o günlerde nasihat etmiş...


Kuraklık döneminde, yerli insanlar ondan su istemişler. Eyüp Peygamber dua ediyor ve asasını toprağa vurduğunda, kaynak suyu çıkmış. Böylece buradan çıkan suya, 10. yüzyılda Samaniler döneminde ilk defa kubbeli bir mekan yapılıyor...

Reklam
Reklam

14. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar sürekli inşa edilmiştir...


Çok kompleks olan bu mekan sürekli yenilenmiş" ifadelerini kullandı.


Nuruosmaniye Camii'nin restorasyonunda iki önemli sır gün yüzüne çıktı.


Caminin 8.5 metre derinine inilen çalışmalarda 255 yıllık tarihi caminin altında 825 metrekare kullanım alanlı, 2 bin 42 metrekare büyüklüğünde bir alana ulaşıldı. Caminin altında Türkiye'nin ilk fore kazık sistemine ulaşıldı.


Osmanlı mimarisinde bir dönüm noktası kabul edilen ilk barok cami Nuruosmaniye'de Türkiye'nin ilk fore kazık sistemine ulaşıldı.


Restorasyon ekibi, bunun sevincini yaşarken 'Osmanlının Nuru' diye bilinen Nuruosmaniye Camii'nde çalışmalar gerçek anlamda derinleştirildi.


Caminin altından tam 420 kamyon balçık çıkarılarak, 8.5 metre derine inildi. 255 yıllık tarihi caminin altında şimdiye kadar hiç kimsenin bilmediği; 825 metrekare kullanım alanlı, 2 bin 42 metrekare büyüklüğünde bir alana ulaşıldı. 12'si oda toplam 19 bölme ve halen işlev gören bir kuyuya ulaşıldı.


Vakıflar Genel Müdürlüğü camiyi, 2 yıl önce restorasyona aldı. Aslına uygun restorasyon için Prof.Dr. Füsun Alioğlu, Prof.Dr. Feridun Çılı, Doç.Dr. Ahmet Güleç ve Yard. Doç.Dr.Ahmet Vefa Çobanoğlu'ndan Süleymaniye Bilim Kurulu oluşturuldu. Restorasyon için şimdiye kadar toplam 17 milyon ödenek ayrılırken, ortalama 20 milyon TL'ye tamamlanması ve 2014'de tamamen bitirilmesi hedefleniyor.

Reklam
Reklam

Bir su sarnıcına da benzeyen yapı topluluğu içerisinde revaklı avlunun tamamını içerisine alan 12 oda dahil 19 ayrı bölümden oluşan sütunların yer aldığı ve Yerebatan Sarnıcı'na benzeyen bir yapı topluluğuna ulaşıldı.


Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem: "Nuruosmaniye Camii'nin altında bir Nuruosmaniye daha var. Cami yapısı gibi bir yapı topluluğu daha ortaya çıktı. Asırlar önce depreme karşı radye temel kullanılmış. İlk kez ulaşıldı.


Sütunlar, bölmeler ve bir de su toplama kuyusu var. Su terazisi gibi olan kuyu bugün de işlevini görüyor. Mahmutpaşa Cami civarında bir çeşmeye hatta Haliç'e kadar ulaşan bir drenaj sağlıyor. Sultanahmet Camii'nin restorasyonu sırasında da röntgenini çektik. Böyle bir yapı topluluğu yoktu. Bir camii altında ilk kez böyle bir yapıya ulaştık. Müze olarak da değerlendirilebilir."


Vakıflar 1.Bölge Müdürü İbrahim Özekinci: "Kapalıçarşı tadilat geçirirken, molozları camiye dökülmüş. Dış mekanda yine Kapalıçarşı yangınlarıyla çıkan karbonlar caminin her yerine yapışmış, simsiyah olmuştu. Nuruosmaniye'nin adeta nuru kaçmıştı. Mikro kumlamayla temizlendi. Çalışmalar sürüyor."

Reklam
Reklam