Son yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan bir çok araştırma, obezitenin (şişmanlık) astım için çok önemli bir risk faktörü olduğunu ortaya çıkardı.
Bu araştırmalarda, vücut kitle indeksi normalden ne kadar fazla ise, astım görülme ihtimali de o kadar yüksek bulundu. Buna karşılık, deri kıvrımı kalınlığı ile astım arasındaki ilişkinin daha az önemli olduğu saptandı. Astım ve şişmanlık arasındaki ilişki, hanımlarda ve gençlerde daha da anlamlı idi.
Araştırmacılar, şişmanlarda astımın fazla görülmesini çeşitli faktörlere bağlıyorlar:
-Göğüs duvarındaki yağlanmanın hava yollarını sıkıştırması
-Akciğer volümlerinin azalması ve havayollarının daralmasına bağlı olarak bronş aşırı duyarlılığının artması
-Hormonlar ve diyetle ilgili faktörler. (Şişmanlarda yüksek olan leptin isimli hormonun astım için bir risk oluşturabileceği ileri sürülüyor.)
Bu araştırmalarda elde edilen önemli bir sonuç da, şişmanlar fazla kilolarını verdiklerinde, astım belirtileri ve ilaç ihtiyacının azalması ve akciğer fonksiyonlarındaki bozuklukların düzelmesidir.
Bu sonuçlara karşı çıkan bazı araştırmacılar ise, astımın şişmanlığa değil, şişmanlığın astıma bağlı olduğunu ileri sürüyorlar. Bunlara göre, uzun süreli ve fazla kortizon kullanımı, astımlıların spor ve efordan kaçınmaları obezite riskini artıran faktörlerdir.
TÜRKİYE' DEKİ DURUM 300 astımlı hasta üzerinde yaptığımız bir araştırmaya göre, 7-14 yaşlar arasındaki astımlı çocukların %60'ının ideal kilolarının üzerinde olduğunu saptadık. Bu çocukların çok kısa süreler dışında kortizon kullanmamış ve bir çoğunun spor yapıyor olmaları şişmanlığın astım için bir risk faktörü olabileceğinin kanıtı olarak değerlendirildi.
Erişkinlerde ise, şişmanlıkla astım arasındaki ilişki hanımlarda daha belirgin idi. Özellikle de, menopoz dönemindeki astımlı hanımların %70' inin kiloları normal değerlerin üzerinde bulundu. Erkeklerde, astım ve şişmanlık arasında böyle bir ilişki saptanmadı.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi