Uzun zamanlardan bu yana bilinen bu hastalığa dünya üzerinde yakalanan 200 milyonun üzerinde insan olduğu tahmin ediliyor. Genellikle Afrika ve Asya'da görülen sıtmanın farklı coğrafyalara genellikle havayolu ulaşımı ile yayılır. Ülkemizde de en çok Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde görülür. Gaziantep, Adana ve Mersin bu hastalığın en çok görüldüğü şehirlerdir.
Sıtma, plazmodium parazitinin, dişi anofel türündeki sivrisinekler ile bulaşması sonucu meydana gelir. Tarihi kayıtlarda varlığı ilk olarak Antik Mısır Uygarlığı'na dayanmaktadır. Hipokrat, MÖ. 460-370 yılları arasında, bataklık bölgelerinde kendini tekrarlayan dalak büyümesi ve ateş ile seyreden bu rahatsızlığı fark etmiş ve dört farklı biçimde görülebileceğini duyurmuştur. 1984 yılında da Manson, bu rahatsızlığın sivrisinekler yolu ile yayıldığını ortaya çıkararak bu rahatsızlığı malarya olarak isimlendirmiştir. Mezopotamya, Eti ve Grek gibi uygarlıkların çökmesindeki temel sebep sıtma hastalığının bu coğrafyaları kitlesel olarak ele geçirmiş olmasıdır. Eskiden kitleler halinde ölümlere neden olan sıtma, günümüzde de hala tehlikelidir.
1. Dünya Savaşı'nın sonrasında Rusya'daki 5 milyon kişi sıtmaya yakalanmış ve bu insanların 60 bin civarı hayatını kaybetmiştir. Amerika Kıtası'nda da ilk sıtma salgını 1938 yılında Brezilya'da ortaya çıkmış ve 100 bin hastanın 14 bin kadarı hayatını kaybetmiştir. Bu ve bunun gibi çoğu bölgede binlerce kişinin ölümüne neden olan sıtma, Türkiye'de çok yaygın olarak görülmez. Çevre kirliliğine ve iklim koşullarına bağlı olarak artış gösterebilen bir rahatsızlıktır.
Halk arasında sıtma tutmaları olarak bilinen bu nöbetler, sağlık açısından risk teşkil eder. Sıtma nöbetleri yüksek ateş ve titreme ile kendini gösterir. Hastaya ilk olarak vücudunu soğutmak için müdahalede bulunulur. Daha sonra ateş düşürücü bir ilaç verilip hastaneye götürülür. Hastalıkta ilk müdahale çok önemlidir. Bu yüzden öncelikle hastanın yükselen ateşi düşürülmeye çalışılmalıdır. Ateş düşürücü ya da soğuk kompres yapılması hastaya iyi gelebilir. Tedavi edilmeyen nöbet bilinç bulanıklığı, böbrek yetmezliği, akut solunum sıkıntısına sebep olabilir.
Sıtma, plasmodium paraziti sebebi ile meydana gelir. Bu parazit, anofel sivrisineklerinin ısırması yolu ile insanlara yayılır. Bu sivrisinek türü genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşar. Hastalığa neden olan parazitin vücuda girmesinden üç gün sonrasında kişide yüksek ateş görülür. Bazen de parazit vücutta uzun bir süre kaldıktan sonra bazı semptomlar görülmeye başlar. Pek çok farklı türü olan plasmodium parazitinin çeşitleri şu şekildedir;
Plasmodium falciparum: Özellikle Afrika'da rastlanan ve hastalığın parazitinin en sık görüldüğü bu tür oldukça tehlikelidir ve günden güne artan ve uzun süren ateşe neden olur.
Plasmodium ovale: Genelde Batı Afrika’da görülen bu türe oldukça nadir rastlanır.
Plasmodium vivax: Özellikle Güney Amerika ve Asya'da nadiren görülen bu türün semptomları da hafiftir.
Plasmodium knowlesi: Güney Doğu Asya'nın bazı bölgelerinde nadiren görülür.
Plasmodium malariae: Bu parazit oldukça nadir olan ve sadece Afrika’da bulunan bir çeşittir.
Sıtmanın kan yoluyla bulaşmasına neden olabilecek faktörler şunlardır:
Sıtma, subtropikal ve tropikal bölgelerin çoğunluğunda görülebilir. Parazitlerin neden olduğu, çok yaygın olarak görülen ve yaşamı tehdit eden bir rahatsızlıktır. Uluslararası seyahat eden pek çok sayıdaki insan, her yıl bu hastalığa yakalanır. Döndükleri zaman da ülkelerindeki çoğu kişiye bu hastalığı bulaştırabilirler. Hastalığın yaygın olarak görüldüğü ülkeleri ziyaret eden insanlarda 2-3 ay içerisinde ateş görülüyor ise bu durum ciddiye alınmalı ve muhakkak araştırılmalıdır.
Hastalığın parazitleri anofel türü sinekler yolu ile bulaşır. Parazitlerin kuluçkada kalma süreleri 7 gün ve üzerinde olabilen bu akut ateşli rahatsızlık, ciddi boyutlara kadar ulaşabilir.
Hastalığın belirtileri, belli nöbetler ile meydana gelir. Enfeksiyona sebep olan plazmodiumun çeşidine göre belirtilerin şiddet oranı, nöbetlerin şekilleri ve görülme sıklıkları farklılıklar gösterebilir.
Hastalığın nöbetlerinde görülen ilk durum titremedir. Bu titremeler yaklaşık 2 saate kadar sürebilir. Vücudun tamamı bir bütün olarak titrer ve sarsılır. Titreme esnasında hastanın ateşi de yükselir. Görülen bu ateşin şiddeti de hastalığa sebep olan parazite göre değişiklik gösterir. Deride kuruluk ortaya çıkar ve sıcaklık hissiyatı çok fazladır.
Nöbetin başlamasından 2-3 gün önce hastada titreme ve ateşin yanı sıra başka belirtiler de ortaya çıkar. Hasta kendini mutsuz, halsiz ve yorgun hisseder. Buna bağlı olarak da iştahında azalma meydana gelir.
Hastalığın genel belirtileri dışında başta, bacakta ve sırtta ağrılar görülebilir. Nöbet ile beraber sırtta ve bacakta ağrılar devam eder. Aynı zamanda hastalık görülmeden önce başlayan baş ağrıları nöbet süresince de devam eder. Hastanın nabzı yükselir ve depresif, sinirli bir hale bürünür. Baş ağrısının yanı sıra ruh halinde de bu tür belirtiler görüĺür.
Bu hastalığın ilerlediği bazı durumlarda karaciğerde ve dalakta büyümeler görülebilir. Eğer dalak yırtılır ise hastada iç kanama ortaya çıkabilir. Bu durum, hastada hayati fonksiyonların kaybına sebep olabilir. Aynı zamanda hastada kansızlık sorunu da oluşabilir. Ayrıca hastalığın şiddetine bağlı olarak solunum güçlüğü de çekilebilir.
Sıtma tanısının konulabilmesi için doktorun hastada bazı belirtileri sorgulaması gerekir. Hastanın anlatacağı hastalık öyküsü sıtma tanısının kolaylaşmasını sağlar. Özellikle hastaların endemik olan ülkelere seyahat etmeleri sonrasında, ateş yükselmesi durumunda öncelikle bu hastalığın düşünülmesi ve ardından geciktirilmeden laboratuvar tanısının konulması önemlidir. Sıtma belirtileri çoğu kez başka rahatsızlıkların belirtileri ile karıştırılır. Bu yüzden tanı konulması için laboratuvar incelemesinin yapılması çok önemlidir. Hastalığın laboratuvar tanısı için, öncelikle hastadan özellikle ateşinin yükseldiği dönemde kan örneği alınır. Alınan bu kan, ince ve kalın yayma preperatlarında, özel boyalar ile boyanır. Sonrasında mikroskopta plazmodium parazitinin varlığı incelenir. Bunun yanı sıra hastanın kan plazması örneğinde hastalık etkeni olan plazmodium mikroplarının antijenleri aranır.
Sıtmanın tedavisi mutlaka hastanede yapılmalıdır. Hastalık teşhisi konulmasından sonra hasta hastaneye yatırılır. Bu tür hastalar enfeksiyon hastalıkları uzmanları tarafınca tedavi edilebilir. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar eczanelerde çok kolay bir şekilde bulunamadığından dolayı, sıtma savaş dairesi bu ilaçları hasta için temin eder.
Sıtmanın tedavi süresi ortalama olarak 2-3 hafta kadar sürebilir. Fakat bazen bu süre hastalığa sebep olan parazitin çeşidine göre de farklılık gösterebilir. Görülen farklı türlerin bazı ülkelerde ilaç tedavilerine karşı direnç göstermiş olduğu bilinir. Ülkemizde bu tür hastalık vakaları görülmemiş olsa dahi diğer ülkelerden seyahat yolu ile bulaşan çeşitlerde bu tür vakalar görülebilir.
Önceki zamanlarda, Büyük İskender de dahil olmak üzere, pek çok kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığın, günümüzde tedavi edilmesi oldukça kolaydır. Hastalığın tedavisi için gereken ilaçlar, coğrafi bölgeye göre de değişir. Çünkü hastalığa sebep olan bazı plazmodium çeşitleri bazı ilaçlara karşı direnç geliştirir. Lakin genelde hastalığın tedavisinde kullanılabilen ilaç, kinin grubundan olan klorokin adlı ilaçtır. Hastalığın tedavisi için; sıtma savaş dispanserleri, sağlık ocakları ve personelleri ücretsiz bir şekilde hizmet verir. Hastalığın ilaçları da yalnızca bu hastalıkla savaşan dispanserlerinde mevcuttur ve ücretsizdir. Bu ilaçlar tedavi edici ya da koruyucu özelliktedir.
Hastalıkta en etkili ilaçlar kinin grubundaki ilaçlardır. Hastalara verilecek olan kinin miktarlarını doktorlar belirler. Nöbet esnasında hastalara, kaba etlerinden bir ampul kinin şırınga edilerek ateşlerini düşürmeye çalışanlar vardır. Fakat bu yol başlangıçta yanlıştır. Bu hastalık, ağızdan alınan ilaçlar ile daha iyi tedavi edilebilir. Hastalar kendilerini bilmez bir durumdalar veya şiddetli kusmadan dolayı ilacı ağızdan alamaz haldeler ise, ancak o durumda iğne yoluna gidilmelidir.
Diğer yandan daha önce de belirttiğimiz gibi, kinine karşı da dayanıklı olan hastalık parazitleri olabilir. Böyle bir durumda hastaya başka ilaçlar da verilebilir. Ayrıca, sürekli hastalık yüzünden zayıf düşen hastalara bazı demir ilaçları verilerek, karaciğerlerinin kuvvetlenmesi sağlanabilir.
Hastalığın yaygın olarak görüldüğü bölgelere seyahat etmek gerekiyor ise, bazı koruyucu ilaçların alınması gerekir. Tedavi eden ilaçlar da mikrobun çoğalmasını engeller. Genellikle seyahat edeceklere kemoprofilaksi uygulanması yarar sağlar. Klorokin ve primetamin karışımları da alınabilir. Şayet bu bölgelere seyahat ettikten sonra ateş ve grip gibi sağlık problemleriniz varsa vakit kaybetmeden uzman bir doktorun yardımına başvurmalısınız. Doktorunuza hastalık riski olan bölgeye seyahat ettiğinizi belirtmelisiniz. Doktor hastalık geçmişinize bakarak sizi muayene eder. Parazitler için bazı kan testleri yaptırır ve sıtma reçeteli ilaçlar ile iyileşmeniz sağlanır. Verilecek ilaçların türleri ve tedavi süreleri hastalığın türüne ve hastalığın hangi aşamasında olduğunuza bağlı olarak değişir.
Eskiden oldukça yaygın olan bu hastalığın, günümüzde gelişmiş ülkelerde bataklıkların kurutulmasıyla önüne geçilmiştir. Hastalığı yenmek için vektör olan anofel cinsi sivrisinek ile savaşmak önemlidir. Bunun için olgun sivrisinek ve larvaları ile mücadele amacıyla farklı yöntemler uygulanır. Bunlardan birisi de bataklık alanların kurutulmasıdır. Yapılan tarım ile alakalı olarak genellikle çeltik tarlalarının bulunduğu ya da durgun suların olduğu bölgelerde sıtma mücadelelerinin yürütülmesi gereklidir. Bu hastalığın yayılması, coğrafi anlamda da kontrol edilebilir. Bu alanda yeni bir uygulama yapılmadan evvel, muhakkak bu açıdan da değerlendirmek gerekir. Küçük sulama göletlerinin ya da baraj göllerinin oluşturulmasından sonra hiç beklenmeyen şekilde hastalık olguları meydana gelmesi daha önce görülmüş vakalardır.
Sıtmadan korunmak için üretilmiş olan ilaçların kullanımına riskli bölgelere seyahat edilmeden 1 hafta öncesinde başlanmalı ve dönüş sonrası 4 hafta boyunca ilaç kullanımı sürdürülmelidir. Seyahat edilecek bölgenin sıtma açısından risk durumu Dünya Sağlık Örgütünün web sitesinden incelenebilir. Risk durumu, mevsim değişikliklerine ve hatta bir önceki yıl bölgenin aldığı yağış miktarına göre değişkenlik gösterir.
Plazmodium paraziti sebebi ile görülen hastalık nöbetleri sırasında, hastada titremeler ve yüksek ateşe bağlı olarak üşümeler görülür. Bu şekildeki bir durum için, hastanın öncelikle ateşi düşürülmelidir. Daha sonra hastanın acil bir şekilde en yakın hastaneye götürülmesi gerekir. Hastanın havale geçirmesini önlemek ve ateşini birazcık da olsa düşürebilmek için, soğuk bir bez ile müdahale yapılabilir. Sıtma ile savaş dispanserlerinde doktorlar tarafından reçete edilecek ilaçlar yardımıyla iyileşme sağlanabilir. Bu ilaçlar haricinde hastalığın nöbetini geçiren kişi iyice dinlenmeli ve bağışıklık sistemini güçlendirici bazı besinleri tüketmelidir.
Not: Bütün hastalıklarınızda öncelikle doktorunuza danışmalısınız. Doktorunuzun uyguladığı tedavilere ve tavsiyelere uymalısınız. Bitkisel tedaviler asıl tedavilere yardımcı olan tedavilerdir. Asla asıl tedavilerin yerini tutamazlar. Bu yüzden bitkisel tedavi uygulamadan önce de doktorunuza danışmanızda fayda vardır.
Bu hastalığa karşı alınabilecek diğer önlemler şu şekildedir;