Stoplazma transferi yapılırken, ilk etapta uygulanması gereken yumurta hücresinin döllenmeden önce çekirdeğinin alınması işlemidir. Diğer yumurta hücresinden alınan çekirdeğin içerisine, ilk yumurta hücresinden alınan çekirdek yerleştirilir. Döllenmenin bu şekilde gerçekleşmesi sağlanır. Embriyo, daha sonra anneye transfer edilir.
Sitoplazma transferi tüp bebek tedavisi içerisinde yapılan uygulamalardan biridir. Tüp bebek tedavisin genel mantığı; kadından alınan yumurtaların, erkekten alınan spermler ile birleştirilmesidir. Döllenme bu şekilde gerçekleşir. Döllenmiş yumurtanın da sonrasında blastosit denilen embriyo şeklini alması beklenir.
Sitoplazma transferi ise bu bağlamın bir başka şeklidir. Bu transfer esnasında, kadın ve erkek dışında, farklı bir kişiden alınan yumurta hücresi, tüp bebek tedavisine dahil olur. Böylece tedavide bazı ortaya çıkacak olan problemlerin önüne de aynı zamanda geçilmiş olur.
Tüp bebek tedavilerinde başarıyı artıran bir yöntem olan Sitoplazma Transferi, bazı önlemlerin alınması anlamına da gelebilir. Anneden, genetik olarak çocuğa geçebilecek hastalıkların önüne geçen bu transfer sayesinde, başarı oranı yüksek bir tüp bebek tedavisi sağlanır.
Sitoplazma transferi gebeliği engelleyen nedenlerden dolayı bebek sahibi olamama durumunda başvurulan yöntemlerden biridir. Bu yüzden de öncelikli olarak anne ve babanın, bu engelinin nedenleri iyice araştırılmalı ve saptamalar bu bağlamda yapılmalıdır.Sonrasında bu saptalamalar değerlendirilir ve uzman hekim kontrolünde bir yol izlenir. Her zaman üzerinde titizlik ile çalışılan bir embriyo transferi, tüp bebeğin daha başarılı bir şekilde uygulanması anlamına gelir.
Çift embriyo transferi; normal bir yoldan hamile kalamayan ya da bu şansı yüksek olmayan çiftlerde, yardımcı bir uygulama olan tüp bebek tedavisinin içerisinde yer alır. Uzun süredir, en yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemi olan tüp bebek tedavisinde, çift embriyo transferi başarı oranı da bir hayli merak edilir.
Transferi artan embriyo sayısı, hamilelik şansını daha da artırır. Bu yüzden tek bir embriyo transferi için şans yaklaşık olarak şans yüzde 29 iken, çift embriyo transferi başarı oranı ise yüzde 44’e kadar çıkacaktır. Çift embriyo transferinde atlanmaması gereken detay ise; bu transferlerin ikiz, üçüz gibi seçenekleri de beraberinde getireceğidir. Bunun dahası olarak çift embriyo transferi, dördüz bebeklere kadar kapı açan bir işlemdir.
Ancak bu transferin zorlayıcı etkileri de göz ardı edilmemelidir. Anne ve baba açısından farklı şekildeki sorunlara yol açabilir. Çift embriyo transferi bu sorunlardan pay biçilirse, riskli bir işlemdir. Bunun için bazı özel şartları vardır. Çift embriyo transferi için gerekli olan şartlar şu şekilde sıralanabilir;
· Annenin 35 yaşını aşmamış olması durumunda daha etkili bir uygulamadır.
· Birinci tüp bebek denemesinde anneye tek embriyo transferi yapılır. Bu işlem 2 kez yapılır.
· Eğer 2 seferinde de tutmayan bir transfer için, üçüncü ve sonraki seferde ise çift embriyo transferi yapılabilir. Bu sayı da 2 deneme ile sınırlandırılmıştır. Fazlası zarar verici nitelikte olabilir.
· 35 yaş ve üstü hastalar için ise durum farklıdır ve bu kesime en fazla 2 embriyo transferi gerçekleştirilir.
Dondurulmuş embriyo transferi de yine tüp bebek tedavisinde içerisinde geçmekte olan uygulamalardan biridir. Sadece hamilelik için tedavi gören eşlerde değil, kanser tedavi gören ve çocuğunu kaybetmek istemeyen kişilerde de dondurulmuş embriyo transferi işlem yapılır. Bu işlem, henüz gelişmemiş ancak gelişmeye başlamış olan embriyoların belirli bir derecede dondurulup, saklanması işlemidir. Bu soğukluk -196 derecedir. İzleyen dönemlerde embriyolar, çözülür ve tüp bebek tedavisinde kullanılır.
Gebelik şansını artıran yöntemler arasında güçlü bir yerde olan dondurulmuş embriyo transferinde embriyolar, dondurulacağı için sonrasında da kullanılabilir. Bu, çiftler için daha ekonomik bir yöntem olabilir. Çift, sonrasında yeniden bebek sahibi olmak isterse dondurduğu bu embriyoları kullanabilir. Hem fiziksel olarak -ilk seferde olduğu gibi- yorulmaz hem de maddi açıdan kâr sağlanmış olur.
Dondurulmuş embriyo transfer süresi ise pek çok kişinin merak ettiği konular arasındadır. Bu süre oldukça geniş bir zaman aralığında idi. Önceleri 20 yıla kadar bekletilebilen dondurulmuş embriyolar, şu anda getirilen kısıtlamalardan dolayı 5 yıl ile sınırlı kalabiliyor.
Beş yıllık sürenin bitiminde, çiftten gerekli izin alınıp saklama işleminin devamı da sağlanabilir. Burada çiftin “embriyolarımızın saklama süresinin, 1 yıl daha artmasını talep ediyoruz’’ içerikli bir dilekçeyi ilgili hastaneye iletmeleri gerekir.
Oldukça etkili olan bu yöntemler, gün geçtikçe ilerleyerek devam etmekte olup, pek çok farklı, gebeliği arttırıcı yöntemler de geliştirilmektedir. Tüp bebek uygulamalarının ise önümüzdeki yıllarda da en sık kullanılan yöntem olarak kayda geçmesi, oldukça mümkündür. İhtimalin yüksek olduğu ve sağlıklı bir uygulama olduğu gibi gerekçeler, tüp bebek uygulamalarına duyulan güveni de artırır.