Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kılıçların Sivas'ta üretildiğini söyleyen bıçak ustası Mustafa Argut, kardeşiyle birlikte bu geleneği yaşatmaya çalışıyor.
Sivas’ta, babalarından, dedelerinden öğrendikleri bıçakçılık sanatını yaşatmaya çalışan Mustafa ve İsmail Argut kardeşler, şimdi de kılıç yapımına başladı. Sıcak demiri döverek sanata dönüştüren Mustafa Argut, 35 yılı aşkın süredir ekmeğini demir döverek kazanıyor. Mustafa Argut, kendi tasarladığı kılıçları kendi elleriyle işliyor. Mustafa usta ve kardeşi çeşit çeşit, desen desen yaptıkları bıçak ve hançerin yanı sıra biri Samuray biri de Osmanlı kılıcı olmak üzere iki kılıcı bir yıl içinde tamamladı.
BABA MESLEĞİNİ SEÇTİ
Mesleğe başlama serüvenini anlatan Mustafa Argut; babasının yalnız çalıştığını belirterek şöyle konuştu: "Biz de okula gidiyoruz. İşte sabahçıysak öğleden sonra, öğleden sonraysa sabahtan öğlene kadar dükkana gelirdik. İlk başlarda bu şekilde başladık. Sonra babamızın çalışmasına baktık, heveslendik, zevk aldık. Babamız yaşlıydı ve tek çalışıyordu. Yardıma ihtiyacı vardı. Ben de aileye destek olsun diye sürekli babama yardım etmeye çalıştım. Çalışmak bir de bana zevk verdi. Bu sefer haz almaya başladım bu işten. Hatta rahmetli babam, 'Sen oku, beni düşünme. Ben dükkanı bile satar seni okuturum' demişti. Ben de, hem okurum hem de bu işi yaparım dedim. Bir süre çalıştıktan sonra, babam beni bir resmi devlet işine sokmak istedi. Ben de, devlet işi istemediğimi, mesleğimi sevdiğimi söyledim. Böylece bu işe başladım.”
KILIÇ YAPMAK BAŞKA
Kılıca çok önem verdiğini vurgulayan Argut, şunları söyledi: ''İlk yaptığım kılıç Yeniçeri kılıcıydı. Yaklaşık 80 santim uzunluğunda, kısa ve az eğimliydi. İkinci yaptığım kılıç modelini Topkapı Sarayı'ndan aldığım yine Yeniçeri savaş kılıcıydı. Ağır bir kılıçtı. Şekliyle ve yapısıyla Fatih Sultan Mehmet’in kılıcına benziyor. Fatih Sultan Mehmet’in kılıcından 30 santim daha büyüktü. Üçüncü yaptığım kılıcım Japon savaşçısı Samuray'ların kullandığı kılıç oldu. Bu kılıç, tabi en son emeğim, en çok işçilik verdiğim bir kılıç oldu. Bunun üzerinde özel tasarımlar, özel malzemeler kullandım. Gümüş ustalarını ve el ustalarını özel çalıştırdım. Kılıcı kendim yapmakla kalmadım özel ustalar da buldum.''
Tarih olarak geriye gidildiği zaman Sivas’ın savaş kılıçları yapan bir şehir olduğunun altını çizen bıçak ustası Argut, sözlerini şöyle tamamladı: ''Sivas’ı herkes dışarıdan gören, bıçağıyla, çakısıyla, kasap bıçağıyla ünlü bilir. Ama Sivas'ın tarihteki bir diğer özelliği savaş kılıçları yapan bir şehir olmasıdır. İşte bizim Selçuklularımızın mekanı Sivas, hatta başkentlerinden Sivas. Sivas başkentse Sivas’ın kılıç yapma özelliğinin olması lazım. Tabi bunu bilmiyor hiç kimse.''
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz