Diyetisyen Merve Türkmen, alıç, anason, böğürtlen, elma, ıhlamur, kuşburnu, nane, papatya ve kekik gibi bitkilerden elde edilen çayların siyah çaya oranla sağlık açısından daha fazla yararlı olduğunu söyledi. Kuşburnu, özellikle kış aylarında havaların soğumasıyla yaygınlaşan nezle ve grip gibi hastalıklara karşı, sıcak içilen meyve çaylarının olumlu etkilerinin bulunduğunu anlatan Türkmen, doğal C vitamini içeren kuşburnu çayının solunum yolu enfeksiyonları ve soğuk algınlığına karşı bedenin savunma sistemini güçlendirdiğini ifade etti. En çok bilinen ıhlamur çayının solunum yolunda yumuşatıcı etkilerinin bulunduğunu vurgulayan Türkmen, şunları söyledi:
"Soğuk havalarda insan vücudu hastalıklara karşı daha dayanıksız oluyor. Kış aylarında tüketilen bitki çayları, bedenin savunma sistemini güçlendiriyor. Ihlamur çayı bunun en güzel örneği. Ihlamur aynı zamanda gıcık kesici, ateşli soğuk algınlığı rahatsızlıklarında terletici ve sakinleştiricidir. Spazm çözücü ve idrar artırıcı etkilere de sahip ıhlamur, özellikle kış ayları için idealdir."
Sindirim problemi yaşayanlara karşı elma ve adaçayının hazmı kolaylaştırın etkisi olduğunu belirten Türkmen, elma çayının aynı zamanda içerdiği A, B ve C vitaminleri ile vücut direncini de artırdığını söyledi. Lezzetli bir aromaya sahip olan böğürtlen çayının ise A, B1, ve C vitaminleri ile ağız içi yaralarına gargara olarak kullanıldığını anlatan Türkmen, limon kokulu aromasıyla melissa çayının rahatlatıcı ve bakterilere karşı etkili olduğunu kaydetti. Türkmen, bilinçli tüketildiği takdirde hiçbir yan etkisi bulunmayan bitki çaylarında 2-3 fincan içmenin bir sakıncası olmadığını belirtti. Ancak, özellikle mide ve bağırsak sistemi spazmlarını gidermede yardımcı olan nane çayını, mentol alerjisi bulunan kişilerin daha dikkatli tüketmesi gerektiğini ifade eden Türkmen, kekik çayının da bir yaşından küçük çocuklar için tavsiye edilmediğini belirtti.