Fatih Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi'ndeki bir evde yaşayan 4 kardeşe 6 Kasım 2019 gece saatlerinde ulaşılamayınca, polis ekipleri adrese gitmiş, dairenin kapısında 'Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin' notunu bulmuştu. Yapılan incelemede Cüneyt Yetişkin (48), Oya Yetişkin (54), Kamuran Yetişkin (60) ve Yaşar Yetişkin'in (56) hayatını kaybettiği tespit edilmişti. Evin girişine asılan not ve evdeki koku nedeniyle yapılan incelemelerde kardeşlerin, siyanür sebebiyle hayatlarını kaybettiği belirlenmişti. Öte yandan evde yapılan incelemelerde çok sayıda antideprasan ilacı da bulunmuştu.
Hayatını kaybeden dört kardeşin 3 yıl önce toprağa verilmesinin ardından 36 yıllık arkadaşları Serpil Alkan, yıllardır hukuki olarak mücadele ediyordu. Alkan, AFAD'dan aldığı temiz belgesine rağmen evin mührünü açtıramadı. İddiaya göre ise, yaklaşık 1 buçuk ay önce mührü kırarak eve giren hırsızlar içeride bulunan televizyonu çaldı.
Olayla ilgili konuşan Serpil Alkan, "Oya'nın 60 bin lira bir borcu vardı. O yüzden bu sıkıntı oldu. Kardeşlerine siyanür içiriyor. Onlar öldükten sonra kendini imha ediyor. 3 cinayet ve 1 katil oluyor. Sonuç bu. Borçlarından dolayı psikolojisi bozuluyor. 3 sene oldu. Şimdi de eve hırsız girdi. Hırsızın sayesinde ben pazartesi günü eve gireceğim. Biz iki avukatımızla 3 sene uğraştık. Temiz kağıdımız var. Belediyenin açması lazımdı ama açmadı. Beni oradan oraya yolladılar. Belediye, 'Kırın kapıyı, içeri girin' dedi. Onu da yapmadık. Bugüne nasipmiş" dedi.
Eşyaları satacağını belirten Alkan, "Pazartesi günü eve gireceğim. O eşyaları alıp ikinci el olarak satıp kedi maması alacağım. Bilgisayarı da doğudaki bir okula hibe etmek istiyorum. Hırsız sadece televizyonu çalmış. Evin içi berbatmış. Temizlenecek ve eşyaları alacağız. Hırsıza teşekkür ediyorum. O televizyonu helal ediyorum. Beni 3 sene koşturdular" diye konuştu.
AFAD'dan temiz kağıdı aldıklarını söyleyen Alkan, "Olaydan sonra AFAD, bilir kişi, hakime hanım ve benim avukatımla beraber geldik. Bu siyanürle ilgili ölçüm yaptırmak istediğimi söyledim. 'En azından eşyalarını fakirlere verelim ya da imha edelim' dedim. 'Fakirlere verince bir zehirlenme olur. Ben vicdanen rahatsız olurum' dedim. Onlar da geldiler. AFAD'dan temiz kağıdı aldık. 'Kullanabilirsiniz, verebilirsiniz' dediler. Benim 1986'tan beri sanatçı arkadaşımdı. Bir kardeş gibiydik. Oya ve Kamuran ile biz sahne yapmıştık. Oradan tanıyoruz. Oradan sonra kardeşten daha öte olduk. 7 buçuk sene biz Oya ile çalıştık. Her günümüz beraberdi. Ablası Kamuran ile de 2-3 ay çalıştık" şeklinde konuştu.
(DHA)