"Siyaset saydam yapıya kavuşmalı"

BURSA (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türk halkının, ülkenin güçlü ve üreten bir ekonomiye kavuşmasını, demokratikleşmesini tamamlamasını, hukuk devleti ilkesinin egemen kılınmasını ve siyasetin saydam bir yapıya kavuşmasını istediğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi'nin (UÜ) 2002-2003 akademik yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Sezer, 1975 yılında kurulan UÜ'nün kısa bir sürede ülkenin saygın üniversitelerinden biri haline geldiğini belirterek, "Üniversiteler, bilimsel araştırmaları ve teknolojiyi desteklemek, dinamik ve üretime dayalı bir ekonomi oluşturmanın, işsiz insan sayısını azaltmanın, büyümeyi gerçekleştirmenin, dolayısıyla toplumsal gönenci artırmanın en etkili yöntemlerindendir" dedi.

Reklam
Reklam

Atatürk'ün önderliğinde evrensel değerleri ilke edinerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin hedefini çağdaş uygarlığa ulaşmak olarak ortaya koyduğunu hatırlatan Sezer, "Atatürk'ün ileri görüşlülüğü ile demokratik açılımları olanaklı kılacak dinamik yapıda kurduğu Cumhuriyet yönetimi, Türk aydınlanma hareketine hız kazandırmıştır. Cumhuriyet'in çağdaşlaşma tasarımında eğitimin büyük rolü olmuştur. Yeni eğitim sistemi bilimsel yöntemlerle birlikte uygulamaya konulmuştur. Yüce Atatürk'ün çağdaş uygarlığın gelişmesindeki düşüncesi devrimlerle yaşam bulmuştur. Atatürk'ün üzerinde durduğu eğitim reformuyla Darulfünun sona erdirilmiş, çağdaş üniversitenin temeli atılmıştır" diye konuştu.

AKADEMİK ÖZGÜRLÜK Vakıf üniversiteleriyle devlet üniversiteleri arasındaki uçurumun kapatılmasını isteyen Sezer, şunları kaydetti:
"Bu, üniversitelerimizin, dünyanın sayılı üniversiteleriyle rekabet etmesini güçleştirmektedir. Bilimin evrensel ışığında yapacağımız bilimsel araştırmalar, rekabet gücümüzü artıracaktır. Araştırmacılarımızın bilim dünyasına katkıları bizlere kıvanç vermektedir. Üniversiteler, gençleri aydın birer insan ve nitelikli meslek insanı olarak yetiştirerek geleceğe yön verirler. Çağdaş bir üniversitenin varlığı her şeyden önce akademik özgürlük ortamının sağlanmasına bağlıdır. Çağdaş Türkiye ve çağdaş toplum, ancak çağdaş üniversiteyle mümkündür. Bunlardan, bilimsel düşünce ve araştırmalara ağırlık veren, gençlere girişimcilik kazandıran bir kurumu kastediyoruz. Üniversiteye adım atan bir birey, algılamak, sorgulamak niteliklerini geliştirerek topluma ve insanlığa yararlı bir duruma gelir. Türkiye, çağdaş uygarlığa ulaşma yolunda yönünü Batı'ya çevirmiştir. Ulusumuz, başta üniversiteler olmak üzere, toplumun tüm katmanlarında Cumhuriyet ile başlatılan kalkınma sürecinin sürdürülmnesini beklemektedir. Ülkemizin güçlü ve üreten bir ekonomiye kavuşması, demokratikleşmesini tamamlaması, hukuk devleti ilkesinin egemen kılınması, siyasetin toplumun isteklerine yanıt verecek saydam bir yapıya kavuşması, ulusun en büyük ereğidir. Bilim insanlarımızın ve gençlerin üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerine inanıyoruz."

Reklam
Reklam

Üniversitelerin sorunlarını da yakından takip ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Sezer, sınav sistemindeki karmaşanın giderilmesi gerektiğini savundu. Öğretim elemanı açığı ve bunların üniversitelere dağılımındaki dengesizliğin de giderilmesini isteyen Sezer, "Bu olumsuzluklara rağmen, ülkemizin çağdaşlaşmasında büyük görev üstlenen akademisyenlerin görevlerini yerine getirmeleri takdirle karşılanmaktadır. Üniversitelerimizin donanım eksikliğinin giderilmesi gereklidir. İktidar erkinin üniversiteler üzerinde keyfi dayatma yapmasına imkan tanınmamalı. Üniversitelerin özerkliği, bilimsel özgürlüğü ve evrensel nitelikleri her koşulda korunmalıdır. Eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi için zaman geçirilmemelidir. Ezbere dayalı bilgilerin insana yük olduğu unutulmamalıdır. Gençlere bilginin değil, öğrenmenin öğretilmesi en önemli yoldur. Sınav sistemindeki olumsuzluklar gençleri tedirginliğe sürüklemekte, yanlış tercihlere yol açmaktadır. Yüksek öğretim kurumlarına giremeyen gençlerin sayısı sorun oluşturmaktadır. Kapasiteyi artırmak gerekir. İnsan gücünü yetiştiren önlemlerin alınması sorunun çözümünde önemli rol oynayacaktır. Öğretim kurumlarının çekici kılınması için her şeyden önce kamu kurumlarının istihdam politikaları gözden geçirilmelidir. Bu durum lisans, yüksek lisan, doktora derslerini yüzeye düşürmekte, bilimsel araştırmaların niteliğini yıptarmaktadır. Üniversiteler, özgün yayınlar üreten, bilim dünyasına katkıda bulunan, aydın kuşaklar yetiştiren dünya üniversiteleriyle rekabet eden öncü kurumlar olmalıdır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"BİLİM ADAMLARINA İMKAN SAĞLANMALI" Beyin göçünün önlenmesi gerektiğinin de altını çizen Sezer, bilim adamlarına her türlü imkanın sağlanmasını istedi. Öğretim elemanların ve öğrencilerin demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getireceklerine olan inancını dile getiren Sezer, "İnsanlık köklü değişimlerin yaşandığı bir yüz yılı geride bıraktı. Her şeyin insan ve onun mutluluğu için olduğu anlayışı güç kazandı. İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve saydam yönetim gibi kavramlar tüm insanlığı ilgilendiren, özgürlük alanını genişleten evrensel bir boyut kazanmıştır. Türkiye'nin çağdaş uygarlığa ulaşması da bu kavramları yaşama geçirmesine bağlıdır. Gelişmiş ülkelerin özgürlükleri temel alan uygulamalarını, Türkiye Cumhuriyeti de yaşama geçirmeyi hedef almıştır" dedi.

Vali Ali Fuat Güven de ülkenin 4. büyük kenti olan Bursa'nın, 42 bin öğrenciye eğitim veren Uludağ Üniversitesi'ne sahip olmakla gurur duyduğunu ifade ederek başladığı konuşmasında, üniversitenin kültür ve sanat hayatına katkılarının yanı sıra, sanayi ve tarıma kadar birçok sahada çözüm ürettiğini söyledi.
UÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran ise üniversite hakkında verdiği kısa bilginin ardından, son yıllardaki çalışmalarla eğitimin niteliğini artırdıklarını belirtti. Yakın bir gelecekte sadece fiziki büyüklükle değil, bilgi üretmekle de gurur duyacaklarını ifade eden Yurtkuran, üniversite eğitiminin mutlaka Türkçe olmasının yanı sıra, her öğrencinin iyi derecede bir yabancı dil öğrenmesine çalıştıklarını açıkladı. Gerçekleştirdikleri eğitim reformundan da bahseden Prof. Dr. Yurtkuran, bilgisayar ağına 1.3 trilyon harcayarak öğretim elemanlarının internetten sınırsız yararlanmalarını sağladıklarını kaydetti. İmtihansız öğrenci kaydı yapılan meslek yüksek okullarına 4 bin 200 öğrenci alarak Türkiye'de bir ilke imza attıklarını anlatan Yurtkuran, bin 800 öğrenciye ücretsiz yemek, 600 öğrenciye de karşılıksız burs verdiklerini dile getirdi.
Prof. Dr. Yurtkuran, üniversite ve sanayiciler ile emniyet arasında başarılı projeler ürettiklerini aktararak, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Bilginin temel kaynağı olan üniversiteler, özgür düşüncenin mümessilidir. Üniversitelerin ülkemizde ağır sorumlulukları var. Özgür üniversite gibi kavramlar birtakım çevrelerce kaliteli bilgi üretmeme şeklinde algılanmakta ve çıkar sağlanmak istenmektedir. Türk üniversiteleri son 10 yılda dünyada bilgi üretmekte 42. sıradan 25. sıraya yükselmiştir. Üniversiteler için Atatürk ilke ve inkılaplarını vazgeçilmez kabul eden, tam zamanlı çalışma esası, kendi yatırımlarını yapma imkanı veren bütçe

düzenlemeleri yapılmalıdır."

Bu arada, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, konuşmaların ardından gazetecilerin küskünlerin yeniden seçimi erteletme girişimiyle ilgili sorularını cevapsız bıraktı.

SES PATLAMASI PANİĞE SEBEP OLDU Öte yandan, canlı yayın araçlarını kuran televizyoncuların çıkardığı aşırı ses, salonda paniğe sebep oldu. Bir sabotaj ihtimaline karşı Cumhurbaşkanı'nın korumaları telaşla sesin geldiği noktaya koşarak olaya müdahale etti. Sesin teknik bir arızadan kaynaklandığı ortaya çıktı.
Fethiye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ve Bursa milletvekilleri Ertuğrul Yalçınbayır, Turan Tayan, Hayati Korkmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, Garnizon Komutanı Levent Ersöz ile çok sayıda davetlinin katıldığı törende, Şef Koral Çalgan yönetimindeki öğrenci orkestrası bir konser verdi. Davetliler, Sezer'i salona giriş ve çıkışında ayakta alkışladı.

Reklam
Reklam