Ülkede siyasi tansiyon gittikçe yükseliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde “inatlaşma” ülkeye pahalıya mal olacak gibi görünüyor. Ankara’da “bir milyon” Türk vatandaşının miting düzenlemesinden ders almayanlar şimdi Genelkurmay’ın açıklamasına tepki gösteriyorlar.
İstanbul Çağlayan’da “bir buçuk milyondan” fazla insanı “ Cumhuriyet Yürüyüşü’ne ” çıkartan, toplumda bu kadar yüksek bir tepki yaratan düşünce nedir ? Cumuriyet tarihinin en büyük toplantısı neden ortaya çıkmıştır ? İktidarların taraf tutmaksızın, tüm toplumu kacaklayan uygulamalar yapması gerekmez mi? İktidarların kutuplaşma yaratmaksızın, demokrasinin gereğini yaparak tüm kesimlere ve düşüncelere eşit mesafede olması gerekmez mi ? Miting meydanlarını dolduranlar Türk bayrakları ile laik ve demoratik bir ülke isteyen Türk Milletidir. Hükümetler milletin taleplerini almak, uygulamalarını buna göre şekillendirmekle yükümlüdür.
Hafta başında piyasalarda bir dalgalanma olabilir. Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere belirsizlik devam ettiği sürece dalgalanmanın boyutları tahmin edilemez. Anayasa Mahkemesi kararı beklenecek, belki de Hükümet bir erken seçim kararı alacaktır. Daha önce erken seçimden çekinen piyasalar şimdi erken seçim olup, demokrasinin tecellisinin “halk” tarafından verilmesini bekleyecektir.
Piyasalarda risk alınmayacak dönem içinde olduğumuzu daha önce de belirtmiştik. Erken seçimlere kadar riskli enstürümanlarda bulunmamak en rasyonel hareket olarak görünüyor.
Milyonlar Çağlayan’da şöyle bağırıyordu “Ne şeriat ne darbe, yaşasın sosyal ve demokratik TÜRKİYE”.
30/04/2007 09.00