Konya'da oturan O.K. ile D.K.'nin, ailelerinin onayıyla 3 Ağustos'ta resmi nikahları kıyıldı. Çift, 19- 21 Ekim tarihleri arasında, 3 gün 3 gece olmak üzere, damadın memleketi Balıkesir'in Susurluk ilçesinde yapacakları düğün için hazırlıklara başladı. Damat tarafı, bu süreçte kızın babasına 250 bin lira başlık parası verdi. Aileler, 19 Ekim'de Susurluk'ta bir araya geldi; iddiaya göre, düğünün 2'nci günü kız tarafı, takı töreninin ardından bir yakınlarının öldüğünü söyleyerek Konya'ya dönmek istedi. Kız tarafının aceleci tavırlarından şüphelenen damadın ailesi, gelinin üzerindeki takıları bıraktıktan sonra Konya'ya gitmesini istedi. Taraflar arasında arbede çıktı. Damadın ailesi, düğünde takılan altınların bir kısmını geri aldı, bir kısmı ise gelinin üzerinde kaldı. Düğünü terk edip, ailesi ile Susurluk'taki akrabalarının yanına giden gelin D.K., 1 gün sonra eşi O.K.'ye dönerek, ailesinin daha önce de kendisini başkalarıyla evlendirmek isteyerek dolandırdığını söyleyip, şikayetçi olacağını anlattı.
Damadın ailesi ile Susurluk İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden D.K., burada ifadesini değiştirerek, silah zoruyla alıkonulduğunu ve darbedildiğini söyleyip, eşi ile eşinin ailesinden şikayetçi oldu. D.K., emniyetteki ifadesinin ardından ailesi ile Konya'ya geri döndü. Kendilerinin de karşı taraftan 'yağma' iddiasıyla şikayetçi olduklarını söyleyen damat O.K., düğün gününe kadar her şeyin normal olduğunu, kız tarafının niyetini düğünün 2'nci günü anladıklarını belirterek, "Kızın babası, bizden 500 bin lira başlık parası istedi. Karşı tarafın ailesine, o parayı veremeyeceğimizi söyledik ve kız bana 'Beni kaçır, sen erkek değil misin?' dedi. Bunların amacı; başlık parasını çoğaltmakmış. Kızın babası bizim bu parayı veremeyeceğimizi anlayınca, babamı aradı ve 'Ben mi senin oğlunu istemeye geleyim yoksa sen mi benim kızımı istemeye geleceksin?' dedi. Başlık parası 250 bin lira sununca aileler anlaştı. Düğünün ilk günü her şey çok güzeldi ama 2'nci günü, bize Konya'ya döneceklerini ve babaannesinin öldüğünü söyleyince kuşkulandım. Düğün anında kızın annesi kızının yanından hiç ayrılmadı ve onun aklını karıştırdı. Düğünün 2'nci günü kızı alıp, ziynet eşyalarıyla döndüler" dedi.
Yarım kalan düğünün 3'üncü gününde, eşinin geri geldiğini ve ailesinden şikayetçi olacağını söylediğini anlatan O.K., "Kız evine döndükten sonra beni aradı ve ailesinin kendisine hep bunu yaptırdığını, bu durumdan kurtulmak, ailesinden şikayetçi olmak istediğini söyledi ve yanımıza geldi. Birlikte polise gittik. Kız polise verdiği ifadede bizi suçladı. Beraber motora binmiştik, ayağı yandı. Bizim adetlerimizde kına gecesi gelini havaya atmak vardır. Onu havaya atarken kafasını tahtaya çarptı, gözü şişti. Saçlarında boncuk silikon vardı, onları yolmuş ve bunların hepsini ben yapmışım gibi gösterdi. Kendisini darbettiğimizi iddia etti. Polise, ailemin onu silahla tehdit ettiğini ve darbettiğini söyledi. Çok mağdur olduk. Gururumla oynadılar. Yüzümüze güldüler ama canımıza kıydılar. Hayattan soğudum. Evlenmeyi düşünmüyorum. Beni hayattan soğuttular, içimdeki yaşam sevincini sömürdüler" diye konuştu.
Damadın babası Doğan K. (37) de düğün masrafları, takı giderleri ve başlık parası ile 1 milyon lira zarara uğratıldığını söyleyerek, "19-20-21 Ekim'de düğünümüz vardı, aileyi Bursa'ya davet ettik. Meğer karşı taraf bizi dolandırma niyeti ile yanımıza gelmiş. Aile, düğün günü, 'Konya'da babaannemiz öldü' diyerek kız, üstünde gelinlik ve ziynet eşyaları ile kaçırmak istedi. Kızın annesi, düğün günü kızının yanından hiç ayrılmadı. Susurluk'ta tüm mahalleye rezil olduk. Başlık parası 250 bin lira, ziynet eşyaları 80 bin lira, düğün masrafları ve Ankara'dan getirdiğim sanatçı ile toplam zararım 1 milyon lira. 1 milyon lira dolandırıldım" dedi.
(DHA)