ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Kıbrıs sorununun 3 Ekim tarihine kadar çözüme kavuşturulmasının bir mecburiyet olmadığını belirterek, "Çözülürse iyi olur; ama çözülmezse de bu süreç devam edecektir. 3 Ekim'e kadar çözümün sağlanması gibi bir mecburiyet yoktur" dedi.
Gül, NTV'de yayınlanan bir programda Türk dış politikasına yönelik son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. İsrail ve Filistin'e yaptığı ziyaretlerde Türkiye'ye taraflardan, yaşanan sorunun çözümüne yönelik somut teklifler yapıldığını belirten Gül, bu tekliflerin uzmanlar tarafından teker teker ele alınacağını söyledi. Gül, Türkiye'nin yapabilecekleri ve yapamayacaklarının belirlenerek bu tekliflere cevap verileceğini bildirdi. Gül, ilerleyen dönemlerde Türkiye'nin Ortadoğu sorunlarının çözümüne yönelik daha aktif roller oynayacağını da kaydederek, bölgeye yapılacak ziyaretlerin devam edeceğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bölgeye bir ziyaret yapmasının da öngörüldüğünü; ancak henüz zamanının belirlenmediğini bildirdi.
Irak'ta ay sonunda yapılacak seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Gül, seçimlerin zamanında yapılması konusunda Türkiye'nin telkinleri olduğunu ifade ederek, son dakikada seçimlerin ertelenmesinin, yaşanan kargaşayı önlenemez boyutlara getirebileceğini ve seçimlerin bir daha yapılabilmesinin bile şüpheli duruma gelebileceğini söyledi. Gül, ABD güçlerinin bu dönemde Irak'tan çekilmesinin, bölgede daha fazla kan dökülmesine neden olabileceğini de belirterek, Türkiye'nin ve Iraklıların da böyle bir durumu istemediğini kaydetti. Gül, ayrıca seçimlerin çeşitli bölgelerde rahat, çeşitli bölgelerde ise zor şartlarda geçmesinin yaşanan dönemde normal olabileceğini bildirdi.
TERÖR VE GÜVENLİK TOPLANTISI
Ankara'da 11 Ocak'ta Türkiye, ABD ve Iraklı yetkililerin katılımıyla gerçekleşecek olan Terör ve Güvenlik Toplantısı'na ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Gül, Türkiye'nin bu toplantıya çok önem verdiğini ve toplantının yapılması için ısrarcı olan tarafın Türkiye olduğunu söyledi. Gül, bu toplantıda ABD güçlerinin terör örgütü PKK/KONGRA-GEL ile mücadelesi konusunda beklenen adımların atılabileceğine dikkat çekerek, toplantıya Türkiye kadar ABD'nin de hazırlıklı olarak geleceğini ifade etti. Gül, son dönemlerde Irak'la yapılan ticaretin savaş öncesi seviyelerine ulaştığını kaydetti. Gül, günde 2 bin-3 bin Türk kamyonunun bölgeye giriş-çıkış yaptığını
belirtirken, Türk kamyon şoförlerinin kendilerine bildirilen güvenlik tedbirlerine bazen uymadıklarını söyledi.
AB-Türkiye ilişkilerinde 17 Aralık sonrasında gelinen seviyeye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Gül, beklenen 'tarama süreci'nin ne zaman başlayacağı yönündeki çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Tarama sürecinin kolay ve kısa süreceğini belirten Gül, kamuoyunun merakla beklediği başmüzakerecinin kim olacağı konusunda henüz çalışmaların tamamlanmadığını söyledi. Gül, gündemde birçok kişinin isminin geçtiğini hatırlatarak, Erdoğan ile herhangi bir isim üzerinde durmadıklarını açıkladı.
Gül, Kıbrıs sorununa ilişkin olarak son gelişmelere dönük ifadelerinde ise, Türkiye ile AB arasındaki müzakere tarihi olan 3 Ekim'e kadar bu sorunun çözümünün mecburi olmadığını bildirdi. Gül, çözülmesinin iyi bir gelişme olabileceğini ifade ederken, çözülmemesi halinde müzakere sürecinin ve çözüm sürecinin ayrı ayrı olarak devam edebileceğini bildirdi. Gül, İsrail temasları sırasında bu ülkenin Kuzey Kıbrıs'a yönelik ambargo ve izolasyonun kaldırılması yönünde birtakım adımlar atabileceği izlenimi aldığını bildirdi. Gül, bu adımların ekonomik alanda olabileceğini ifade etti.