1916 yılında doğan Stubby, Birinci Dünya Savaşı’nda Amerika Birleşik Devletleri cephesinde Almanlar’a karşı 18 ay boyunca hizmet veren kahraman bir askerdi. Kahramanlıkları arasında, hizmet verdiği alayı, düşmanın ani gaz saldırılarından korumak, yaralıların yerini tespit edip onları bularak güvenli bir yere çekmek ve hatta bir Alman askerini yakalayarak Amerikan askerleri gelip onları bulana kadar etkisiz halde bekletmek yerini aldı. Tüm bu kahramanlıkları dönemin Amerikan basını tarafından detaylı bir şekilde haberleştirildi. Stubby, tüm bu kahramanlıklarından sonra Birinci Dünya Savaşı’nda çavuş rütbesi verilen tek köpekti.
Bull Terrirer ve Boston Terrier kırması olan Stubby, 1 yaşındayken Yale Üniversitesi’nin kampüsünde sahipsiz bir şekilde dolaşırken bulundu. O dönemde bölgede eğitim gören 102. Piyade Bölüğü’nden bir subay Stubby’i sahiplendi. Ordu cepheye gittiği sırada bu subay, Stubby’i yalnız bırakmak istemediği için gizlice yanına alıyordu.
Stubby , Fransa'nın savaş alanı siperlerinde on sekiz ay boyunca 102. ile birlikte görev yaptı . Dört taarruza ve on yedi savaşa katıldı. Stubby, bir Alman el bombasıyla ön bacağından yaralandı ve tedavisinin ardından iyileşti. Savaş boyunca birliğini zehirli gaz saldırılarına dair uyarmayı öğrendi. Kulaklarının hassasiyeti sayesinden daha düşman topçu atışı başladığı anda herkesi uyararak top ateşi kendilerine ulaşmadan askerlerin siperlere eğilmesini sağladı. Tek başına bir Alman casusunu da yakaladıktan sonra Stubby’e çavuş rütbesi verildi. Stubby, Amerika’ya döndükten sonra ülke çapında meşhur oldu ve adeta bir savaş kahramanı gibi karşılandı. General Pershing tarafından kendisine altın madalya da takıldı.
Stubby, 1926 yılında uykusundayken öldü. Öldükten sonra, New York Times hayatını ve başarılarını anlatan yarım sayfalık bir ölüm ilanı yayınladı. Doldurularak bedeni muhafaza ediliyor ve kendisini sahiplenen subay taraından ölümünden 30 sene sonra Smithsonian müzesine bağışlandı. Stubby'nin hayatı en az dört kitaba ve 2018'de bir animasyon filme konu oldu.