Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Soma davası, sanık avukatlarının birden fazla kişinin avukatı olması bunun da menfaat çatışmasına neden olabileceği gerekçesiyle onlara başka avukatlar atanması için yarına ertelendi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasında, askerde bulundukları için daha önce savunmaları alınamayan tutuksuz sanıklar Necati Karadeniz ile Harun Yılmaz ifade verdi.
Karedeniz, yaptığı savunmada, madende Hilmi Kazık'a bağlı "emniyetçi" olarak çalıştığını ve seyyar sensörle gaz ölçümü yapmak ve tahkimatları kontrol etmekle görevli olduğunu söyledi.
Mahkeme başkanı Aytaç Balcı'nın yönelttiği sorular doğrultusunda savunmasına devam eden Karadeniz, görev yaptığı üçüncü vardiyada "oksijen düşüklüğü" ya da dinamit patlatıldığı dönemler dışında "karbonmonoksit 50 PPM sınır değer aşımına" hiç rastlamadığını ve "ayaklarda kömür yangınına" rastlamadığını ileri sürdü.
-"Yer altında neyin nereden geleceği belli olmaz"
Karadeniz, mahkeme başkanı Balcı'nın "tehlike anında bir kaçış planı olup olmadığı" yönündeki sorusuna ise "Hayır, ama yer altında neyin nereden geleceği belli olmaz. Plan olsaydı da buna kendim bile uyar mıydım bilmiyorum" dedi. Tutuksuz sanık maden teknikeri Harun Yılmaz ise son 1 yıldır ocağın A panosunda görev alması dolayısıyla bu sürede olayın meydana geldiği bölüme inmediğini belirtti.
İddianamede sensörler ve gaz ölçüm değerleriyle ilgili hakkında suçlama yöneltilmesine karşın madende böyle bir görevi olmadığını savunan Yılmaz, üzerine atılı suçlamaları reddetti.
Yılmaz, mahkeme başkanı Balcı'nın sorusu üzerine şirket tarafından çalışanlara üretim baskısı yapılmadığını, acil durumlara karşı ise herhangi tatbikat düzenlenmediğini söyledi.
Sanık avukatları arasında "menfaat çatışması" iddiası
Mahkeme heyeti, müşteki ve katılan avukatlarının, "iş güvenliğinden sorumlu sanıklar arasında menfaat çatışması bulunduğu, dolayısıyla bu sanıkların müdafiliğinin aynı avukatlarca yapılamayacağı" yönündeki itirazını değerlendirdi. Talebe ilişkin cumhuriyet savcısı Koray Keskin'in olumlu mütalaa vermesinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, talebi kabul etti.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının ve sanıkların, yeni müdafilik bildirimi için süre istemesi üzerine duruşmaya yarın saat 09.00'a kadar ara verdi.
Soma davasında ilk duruşmada ne oldu?
İhmali bulunan kamu görevlileri bu davaya dahil edilmezken, haklarında ayrı bir soruşturma yürütülüyor. Mahkeme önceki duruşmada, kamu görevlileriyle ilgili soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar vermişti. Davanın avukatlarından Serdar Gültekin’in BBC Türkçe’ye verdiği bilgiye göre bununla ilgili mahkemeye henüz bir yanıt verilmedi.
Geçen duruşmaya damga vuran bir başka olay ise, topçu defterleri olmuştu. Maden içerisinde dinamit atıldığı gün ve saatlerin not edildiği defterler delil arama aşamasında bulunamamış, bir sanığın savunmasında bu defterlere atıfta bulunmasıyla defterlerin varlığı anlaşılmıştı.
Topçu defterleri, maden içerisinde sensörler tarafından tespit edilen sınırın üzerindeki karbonmonoksit oranın, dinamit atımlarına bağlı olup olmadığının anlaşılması önemli. Topçu defterleri bulunarak, mahkeme dosyasına eklendi. Ancak defterlerde dinamitlerin kullanım saati ve yerlerinin belirtilmediği tespit edildi.
Sanıkların bir kısmı hakimin sorduğu sorular karşısında, kendi sorumluluklarının olmadığını ifade ederek, havalandırma ve iş güvenliği gibi konularında, Soma’da hayatını kaybedenler arasında olan Mehmet Efe’yi işaret etmişlerdi.
Sanıkların Efe’nin sorumluluğu olduğu yönündeki ifadeleri, hem Efe’nin salonda bulunan babası hem de ölen madencilerin yakınları tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Sanıklar ile suçlanıyor?
İddianamede 45 kişi üç ayrı kategoride suçlanıyor.
Sanıklardan tutuklu olan sekizi 301 kez "Olası kastla öldürme" ve 161 kez "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" iddiasıyla yargılanacak.
Aralında beş iş güvenliği vardiya mühendisinin olduğu sekiz kişi "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla", kalan 29 kişi ise "taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla" suçlanıyor.
Ermenek faciası davası gergin başladı
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen maden faciasına ilişkin davanın ilk duruşmasında, madenci yakınları, mahkeme salonuna giren tutuklu sanıklara "oğlum nerede?", "katiller çocuklarımıza nasıl kıydınız?" diyerek tepki gösterdi.
Duruşmanın görüleceği Ermenek Adliyesindeki mahkeme salonunda taraflar yerini aldı. Daha sonra tutuklu sanıkların salona alındığı sırada madenci yakınları, "oğlum nerede?", "katiller çocuklarımıza nasıl kıydınız?" diyerek tepki gösterdi. Bazı kadınların ellerindeki çantaları, sanıklara attığı görüldü.
Bunun üzerine jandarma ekipleri ile avukatlar, madenci yakınlarını sakinleştirmeye çalıştı. Bu sırada bir müşteki baygınlık geçirince Adliyeye sağlık ekipleri çağrıldı.
Kazada oğulları Ali ve Kerim'i kaybeden Şükrü Haznedar, "Katiller" diyerek sanıkların üzerine yürüyünce salondan çıkarıldı. Olayların büyümesi üzerine sanıklar da duruşma salonundan çıkarıldı.
Avukatlar ve jandarma ekiplerinin çabalarıyla madenci yakınlarının yatıştırılması üzerine, sanıklar tekrar salona alındı.
28 Ekim’de Ermenek’te madene su basması sonucu yaşanan faciada 18 madenci hayatını kaybetmiş ve şüphelilerle ilgili iddianame Nisan ayında tamamlanmıştı. Faciayla ilgili bugün Ermenek’te yapılacak ilk duruşmada üçü tutuklu 16 sanık yargılanıyor.
Şüphelilerin 13’ü hakkında Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçuyla yargılama talep ediliyor.
İddanamede, deliller arasında yer alan İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunda 18 işçiden 7’sinin suda boğularak, 6’sının karbonmonotsit gazından zehirlenerek, 1’nin ağır genel beden travmasına bağlı dış kanamadan, 1’nin havasız kalmaya bağlı asfiksi sonucu öldüğü belirtildi. 3 işçinin ölüm nedenine ilişkin raporun ise henüz Başsavcılığa ulaşmadığı belirtilmişti.