Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin yürütülen ceza davasının 14. duruşmasında ek bilirkişi raporuna itiraz eden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, "Bu mahkemenin maddi gerçekliği geçtiğimiz yıl şubat ayında kesildi. Karşımızdaki iddialar o kadar farazi ki komik ötesi ve saçma sapan iddialar" dedi.Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma davasının 14. duruşmasında Soma Kömür İşletmeleri AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, en son yayınlanan ek bilirkişi raporuyla ilgili itirazlarını sundu. Bilirkişi raporunun bir kurgu olduğunu söyleyen Başkan Can Gürkan, "Herhangi bir maddi dayanağı olmayan bir rapor. Neye itiraz edeceğim. Herhangi bir noktasal bulgu yok" diye konuştu.İlk hazırlanan bilirkişi raporunun bilimsel bir dayanağı olmadığını savunan Gürkan, madende kömür yangını olmadığını söyledi. Olayın yaşandığı bölgede sondajın ulaştığı hiçbir noktada kömür bulunmadığını sözlerine ekleyen Gürkan, bilirkişi raporunda ayrıca en önemli görgü tanıklarının sözlerinin dikkate alınmadığını savundu. "Ben bu rapora çalışayım. İtiraz edeyim diyorum. Ben o maddelerin içinde bir illiyet bağı bulamadım" diyen Gürkan, bilirkişi raporunda kendisine yönelik tutulan havalandırmaların yetersizliği ile ilgili maddelerle ilgili olarak, "Çeşit çeşit raporlarda bu havalandırma sisteminin mevzuata aykırı olmadığı ortada. Burada ’Nasıl suçlayabiliriz?’ şeklinde bir dava yaşıyoruz. Toplum baskısı mıdır, nedir?" şeklinde konuştu.İzmir’in Kınık ilçesinde düzenlenen DHKP-C operasyonunda şirket çalışanlarının da gözaltına alındığını hatırlatan Gürkan, söz konusu operasyonla ilgili soruşturma dosyasının bir kopyasını talep etti. Gürkan bant yangınıyla ilgili test yapılması talebini yineleyerek, "Bu bant bir şekilde yandı ya da hasar gördü sonra yandı. Test edilmesini talep ettim. Ben taleplerimi gözden geçirdim. Bu testleri yapalım. Testler sırasında ben tutuklu kalmaya razıyım" dedi.Davada bilimsel bir çalışmanın yapılmadığını öne süren Gürkan, "2 buçuk yıldır bu davayı bilimsel bir çalışma yapmadan bitirmek üzereyiz. İnorganik bir yangın, çok sayıda insan öldürdü bunu araştıramıyoruz" diye konuştu."Bu dava bilim-kurgu"Gürkan ayrıca, faciadan sağ kurtulan madenci Mehmet Boldaz’ın verdiği ifadeler doğrultusunda facia bölgesine çok yakın olduğunu hatırlatarak, Boldaz’ın ifadesinin bilirkişi raporuyla ters düştüğünü ve hem Boldaz’ın hem de bilirkişilerin mahkemeye gelerek dinlenilmesini talep etti. Taleplerinin yerine getirilmediğini ve yeterli ölçüde savunma yapamadığını öne süren Gürkan, "Savunma işte bu. Burada konuşmaktan ibaret olduğunu düşünüyorum. Er ya da geç birileri araştıracak. Bu ülkenin adaleti açısından, ben suçluyum diyelim. Hadi ben idam edildim. Suçsuz insanlar da ceza alabilir. Bu mahkemenin maddi gerçeği geçtiğimiz yıl şubat ayında kesildi. Şu an Mehmet Boldaz’ın ifadesi varken bilirkişi raporunu dikkate alıyoruz. Hiç bir iddianın temeli yok. Neye itiraz edeceğim? Bilim-kurgu başladı bu dava. Kurgu gidiyor" dedi."Biz bu davada yargılanmıyoruz"Bilirkişilerin mahkemeye gelerek dinlenilmesi talebini yineleyen Gürkan, "Bu insanlara biz bir soru soralım. Siz soru sorun. Bilirkişilerle birlikte Mehmet Boldaz’ı buraya çağırıp tekrar dinlememiz lazım. Yeni bir rapor var. Bilirkişilerle birlikte bu tanığa soru soralım. Biz bu davada yargılanmıyoruz" ifadelerini kullandı."Maddi gerçeğin yakınında bile değiliz"Yaşanan facianın aydınlatılması için test merkezi kurulmasını tekrar talep eden Gürkan, "Bu olay alev kaynaklı değil, alev sonuçlu bir olay. Bu olayı aydınlatmak sizin elinizde. İnşaat sektörüyle birlikte gelişen yangın konusunda uzman kişiler var. TÜBİTAK’tan bilim adamaları var. Bu olay aydınlatılsın. Test merkezinin kurulmasını zaman kazanmak için istemiyorum. Ben tutukluyum. Test merkezinin kurulması sırasında bir tahliye talebinde bulunmuyorum. Bu yolun sonunda bir tek maddi gerçek var. Biz bir yoldayız ve şu an burası bir durak. Ancak maddi gerçeğin yakınında bile değiliz" diye konuştu.Gürkan’ın ifadesi sırasında, madende kullanılan bantların testlerden geçtiğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, yapılan testlerin olay olduktan sonra mı yoksa olmadan önce mi yapıldığını sorması üzerine Gürkan, "Bir olay oldu. Biz de her şeyi incelemeye başladık. Bant yanmaz deniliyor. En net bulgumuz ’Bant yanmaz’ deniliyor. Böyle bir bant yok. Mevzuatta ve Türkiye’de yok. Biz aleve dayanıklı bant kullanıyoruz. Biz bu bantın uygunluğunu ölçmek için yurt dışında analiz yaptırdık. Olaydan sonra. 450 derece alev kaynağına maruz kalması sonucu yanmaya başlıyor. Bakanlık da bununla ilgili testler yaptı. İyi olan hiçbir şey dosyamızda yok" dedi."Komik ötesi ve saçma sapan iddialar"Kendilerine yöneltilen suçlamaların herhangi bir delile dayanmadığını savunan Gürkan, "Karşımızdaki iddialar o kadar farazi ki. Komik ötesi ve saçma sapan iddialar. Kömürün bu bandı yaktığına dair iddialar vardı. Kömürü banda koyduk ve yanmadı. Benzinle yaktık yanmadı. Tambur yakamıyor. Kimyasal maddeleri araştırdık. Bir kimyasal var. Fakat o da alev veriyor. Meclis Araştırma Komisyonu’na kimyasalları istemiştim. Daha da enteresan olan, o da bandı bu hale getirebilecek kimyasallar var. Benim talebim bunların araştırılmasıdır. Bu artık milli bir meseledir. Biz bir şey istemiyoruz. Bilimsel çalışma istiyoruz" şeklinde konuştu."Bilim-kurgu üzerine yargılama yapılıyor"Gürkan’ın ardından savunma yapan Gürkan’ın avukatı Av. Kadir Çekin, "İlk defa bir bilirkişi, bilim-kurgu üzerine olayı açıklıyor. Mahkemede ilk defa görüyorum. Bilim-kurgu üzerine yargılama nasıl yapılır bu mahkemede görüyoruz. Bilim-kurgu kitapları filmlerini görüyorduk ama mahkemede ilk defa karşılaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz