İlk kurtarma ekibinin madene girdiğini söyleyen Ünal, tüm işçilerin sigortalı, sendikalı; madenin ruhsatlı olduğunu belirterek, "Her bir işçinin gaz maskesi var. Maskeler, oksijen üreten tipte maskeler. Ancak ne kadar süre onları idare edeceğini bilemiyoruz" dedi.
Kazanın meydana geldiği işletmenin Alp Gürkan'a ait Soma Kömürleri A.Ş olduğu bilgisini veren Ünal, bölgenin sürekli uzman denetimi altında olduğunu belirtirken, iş kazasının az olduğu bir bölge ve şirket olduğunu söyledi.
DİSK'e bağlı Genel Maden-İş Sendikası Başkanı Tayfun Görgün ise buranın özelleştirilen bir maden olduğunu anımsatarak, Eynez bölgesinin metanlı bir bölge olduğunu ve çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Görgün, son dönemde Çalışma Bakanlığı denetimlerinin zayıfladığını ileri sürerken, bu tip kazaların eksik olmayacağını savundu. Taşeron işçi çalıştırmanın yaygınlaştığını, sendikalı işçi sayısının azaldığını dolayısıyla da hem mühendisler hem de işçiler üzerinde inanılmaz bir üretim baskısı olduğunu iddia eden Görgün, "Sendikalaşma zayıfladığı için bu kadar üretim baskısına sendika denetimi de mümkün olmuyor" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, maden faciasının ardından 3 iş müfettişini Soma'ya gönderdi. Yapılan denetimde 2012'den bu yana ocakta yapılan denetimlerde mevzuata aykırı bir duruma rastlanmadığını bildirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Soma Kömür İşletmeleri AŞ işyerinde Bakanlık müfettişlerince 2012 yılında 2 kez, 2013 yılında 2 kez ve son olarak da 13-14, 17-18 Mart 2014'te iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapıldığı belirtilerek mevzuata aykırı bir durumun görülmediği ifade edildi.
Ayrıca işyerinde 25 Temmuz 2013'ten itibaren 9 iş güvenliği uzmanı, 3 işyeri hekiminin çalıştığının tespit edildiği bildirilerek şunlar kaydedildi:
"Olayın ilk başından itibaren müfettişlerimiz olay yerindedir. Bakan Yardımcımız ve Teftiş Kurulu Başkanımız da olay yerine hareket etmiştir. Maden ocağında mahsur kalan işçi kardeşlerimizin sağlıklı bir şekilde kurtulmalarını temenni ediyoruz."