Soma'daki maden faciası davası

Soma'daki maden faciasına ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 11. oturumunda, tutuklu sanıklardan Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın çapraz sorgusu tamamlandı.

MANİSA (AA) - Öğle arasının ardından "çapraz sorgu" olarak bilinen, sanıklara doğrudan soru yöneltilme aşamasına devam edildi.

Müşteki avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın sorularını yanıtlayan tutuklu sanıklardan Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kazanın meydana geldiği ocakla birlikte bölgedeki maden sahalarına 150 milyonu öz kaynaklarından 500 milyon liralık yatırım yaptıklarını kaydetti.

Madencilik dışında, inşaat sektöründe yatırım yapıp yine madencilik için finansman sağladıklarını dile getiren Gürkan, "Madeni devraldıktan sonraki 5 yılda, 1 kuruş temettü çekmedik, aksine üstüne para yatırıp yatırım yaptık" dedi.

Reklam
Reklam

Gürkan, ocaktaki kazanın nedeninin hala belirlenemediği savunmasını yineleyerek, "Bilirkişilere, kazanın meydana geldiği ocakta delil toplasınlar diye baskı yaptık. Ancak bilirkişiler, en ufak bir delil, kesik kama kenarı bile almadan raporu hazırladı. Olayın nedeni bizden kaynaklandığı kanıtlanana kadar, bizim sorumlu addedilmemizi kabul etmiyoruz" diye konuştu.

Kazanın ardından şirketine, yeni maden sahası tahsis edilmediğini belirten Gürkan, madencilik konusundaki güveninin ise devam ettiğini dile getirdi.

Gürkan, TBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu raporunda, ifadelerinin bire bir yansıtılmadığına ve eksiklikler bulunduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Metan birikmesi nedeniyle 2010 yılında madende, 6 milyon liralık tahkimatı da almadan panoyu kapattık. Bu, yaklaşık 35 milyon liralık zarara yol açtı. Eğer riski göz ardı etseydik, 30-35 kişi hayatını kaybedebilirdi. 2013 yılında da Merzifon'da bir işletme devraldık. Gezince, o koşullarda işletilen sahanın güvenlik standartları olmadığı için ocağı kapattık. Teknik olarak güvendiğim genel müdürümüz Ramazan Doğru ve işletme müdürü Akın Çelik, sorun olduğunu bildirseydi, kazanın meydana geldiği ocağı hemen kapatırdık. Ama kaza, öngörülemeyen ve hala belirlenemeyen nedenle meydana geldi."

Reklam
Reklam

Can Gürkan, babası Alp Gürkan'ın şirketin büyük hissedarı olduğunu, kendisinin de cüzi miktarda hissesi bulunduğunu aktararak, babasının, emekli olduktan sonra işine karışmadığını dile getirdi.

Avukat Can Atakan'ın sorularını da yanıtlayan Gürkan, kazayla ilgili yargılanmasa dahi olayın nedeninin bulunması için uğraşacağını vurgulayarak, "En kötü senaryo ne olabilirdi derseniz, bunun yakınına ulaşamazdık" ifadesini kullandı.

- "Bankacılarla görüşüyordum"

Can Gürkan, müşteki avukatlarından Deniz Erşanlı'nın genel müdür Ramazan Doğru'ya iş güvenliği konusundaki sorumluluğu neden devretmek istediğine ilişkin sorusuna, "Ramazan Doğru, Soma'da yaşıyor ve oranın amiri" yanıtını verdi. Avukat Erşanlı'nın "maden faciasının ardından babanız Alp Gürkan ve şirket yöneticilerinin katıldığı toplantıda neden yer almadınız" sorusu üzerine ise şunları söyledi:

"O sırada nerede olduğumu hatırlamıyorum. Süreçte alınması gereken önlemler olduğunu düşünüyordum. Bankacılarla görüşüyordum. Hukukçularla konuşuyordum. Bir kenarda oturup beklemiyordum."

Reklam
Reklam

Üretimin artması konusunda yöneltilen soru üzerine Gürkan, TKİ programı kapsamında her ay 1,5 milyon tonluk üretim yapmak zorunda olduklarını, madende çıkabilecek bir yangının 4 ay boyunca üretimin durması anlamına geleceğini anlatarak, bu nedenle de her ay asgari rakamı yakalayabilmek için bazı aylar 2,5-3 milyon tonluk üretim yapıldığını söyledi.

- Taşeron sorusu

Avukat Murat Kemal Gündüz'ün madende üniversite mezunlarının neden taşeron olarak çalışanların yarısı kadar maaş aldığı yönündeki sorusu üzerine Gürkan, şöyle konuştu: "İşletmelerdeki maaşlar, genel müdürün takdiridir. 7 bin kişinin maaşını takip edemem. Ticarette maaş sorgulamak olmaz. Çalışanların şirkete katkısını, onun amiri takdir eder."

Gürkan, Soma'daki madencilik yatırımlarını yüzde 10-15 kar marjı beklentisiyle yaptıklarına değinerek, "Hayatım boyunca madende kamu görevlisi görmedim, bu politik bir konu. Madenin devri sırasında da herhangi kamu görevlisinden bir not, tavsiye almadım" diye cevapladı.

Avukat Gündüz'ün maden ocağında dayıbaşı sisteminin geçerli olduğuna ilişkin ifade ve raporlar bulunduğunu söylemesiyle salonda duruşmayı izleyen madenci yakınları, Can Gürkan'a tepki gösterdi.

Reklam
Reklam

- "S panosundaki baca"

Mahkeme başkanı Aytaç Ballı, Gürkan'ın ardından şirketin genel müdürü Ramazan Doğru'ya söz verdi. İlk olarak cumhuriyet savcısı Burak Kocaoğlu'nun sorularını yanıtlayan Doğru, olay gününde yaşananları anlattı.

Doğru, yetersiz hava sirkülasyonu dolayısıyla 2012 yılında ocaktaki S panosunda yapımı planlanan hava bacasının neden iptal edildiğine ilişkin soruya, "TKİ, rezerv kaybı olacağı gerekçesiyle bacanın yapılmasına onay vermedi" yanıtını verdi.

Şirketteki taşeron sisteminin 2006 yılında tamamıyla kalktığını kaydeden Doğru, sanık avukatlarının görev tanımlarıyla ilgili sorularını cevapladı.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

Davada, 8'i tutuklu 46 sanık yargılanıyor.

Anahtar Kelimeler: