Son dakika | Akşener'den çok konuşulacak 'Saraçhane' çıkışı: "Beceremediniz! Hani 15 Temmuz'da Sayın Hande Fırat ile Sayın Erdoğan yapmıştı ya..."

Son dakika haberi: İYİ Parti lideri Akşener, deprem sürecinde yaşananlara dair konuşurken kendisine bir bilgi verildiğini belirterek "Bir haftada Sayın Erdoğan'ın atmak zorunda olduğu imza sayısı 36 binmiş. Bir insan için bu mümkün değil" dedi. Deprem sonrası çocukların çalınmasıyla ilgili çok çarpıcı açıklamalar yapan Akşener, uzun süre gündemde olan Saraçhane mitingine ilişkin "Sayın Kılıçdaroğlu beni telefondan arardı, bunu akıl eder kurmay zekâ. Sonuç, beceremediniz" ifadelerini kullandı.

Son dakika haberi: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, canlı yayında deprem gündemine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Kocaeli'de depremden sonra ilk 10 günde çocukların çalındığını ve fark etmediklerini söyleyen Akşener, "3 çeşit çalınıyor: 0 yaş bebekler Batılı ailelere 50-70 bin dolara satılıyor. Bunların bir kısmı organ için, bir kısmı da seks için çalınır, 10-11 yaş, cinsiyeti fark etmez" diye konuştu. Olası İstanbul depremiyle ilgili mesajlar veren Akşener ayrıca depremden sonra kimsenin istifa etmemesine tepki gösterdi.

Reklam
Reklam

"AFAD'IN BÜTÇE YÜZÜNDEN 4 AYDIR MALZEME ALAMADIĞINA DAİR BİLGİ GELDİ"

Akşener'in Fox TV'de katıldığı programdaki açıklamalarından satır başları şöyle:

  • Afet, deprem bu toprakların kaderidir ancak bu yaşadığımız felaket ihmaldir, sebebi Beştepe’dir. Afet büyük olup yönetilemediği zaman felakete dönüşür.

  • AFAD'ın bütçe yüzünden 4 aydır yeterli malzeme alamadığına dair bilgi geldi. Yardımların yerine ulaşamadığını fark ettik. Kendiler dağıtamadılar çünkü eleman sayısı yeterli değil. AFAD'ın bilgisi dahilinde biz arama-kurtarma konusunda gönüllülere çağrıda bulunduk, 30 bini aşkın telefon aldık. Listeler yapıp onların içinden AFAD'ın üst düzey yöneticiler bize dedi ki 'Arama-kurtarma deneyimi olsun.' 3 uçak dolusu insanı biz arama-kurtarma çalışmaları için AFAD'ın bilgisi dahilinde gönderdik. AFAD'ın envanterindeki çok sayıda malzeme Suriye'ye gönderildiği için deprem bölgesine yeterli yardım yapılamadı.

"BİR HAFTADA 36 BİN İMZA ATMAK ZORUNDA KALMIŞ"

  • Bir haftada sayın Erdoğan'ın atmak zorunda olduğu imza sayısı 36 binmiş. Bir insan için bu mümkün değil. Bana verilen bilgi bu.
Reklam
Reklam

"ÇOCUKLAR 3 ÇEŞİT ÇALINIYOR"

  • Kocaeli'de ilk 10 gün çocuk çalındı ve biz bunu fark etmedik. 3 çeşit çalınıyor: 0 yaş bebekler Batılı ailelere 50-70 bin dolara satılıyor. Bunların bir kısmı organ için, bir kısmı da seks için çalınır, 10-11 yaş, cinsiyeti fark etmez. İlk seslendiğim şey çocuktu, 'Oradaki çocuklarla ilgileneceksiniz ve mutlaka devlete teslim edeceksiniz' dedim. Mesela TCDD tren kaldırırdı, her indiğinde çocuklar eksik olurdu. Ondan sonra mühürlenerek götürüldü.

  • İstanbul yıkıldığında ne olacak? Yollar çok önemli. Toplanma mekanları yok, bitti. Bunun hesabını kim verecek yok? Allah'ın bir kulu istifa etmedi.

"SONUÇLARINI GÖRECEKSİNİZ"

  • Sayın Erdoğan'ın yerinde olsaydım CHP'li, AK Partili ve MHP'li belediye başkanlarını bir araya getirirdim. Bu deprem siyasetin her şeyini resetledi, her şey yeniden başlıyor. Hiç birimiz 5 Şubat'ta yaşadığımız gibi 6 Şubat'ta kalkmadık. Göreceksiniz sonuçlarını. Böyle bir şey olabilir mi? Cumhur İttifakı aşağı, Cumhur İttifakı yukarı...

  • Hicap duyguları gitmiş. Tek başına bir kişisin, partili cumhurbaşkanısın. Sen böyle bağırdığında 'Be ahlaksız, be namussuz' dediğinde senin gözünün içine bakan o silsile aşağıda ne yapmaz?
Reklam
Reklam

"GELİP KULAĞIMA DEDİ Kİ..."

  • Adını vermeyeceğim bir devlet grubundan bir yetkili gelip kulağıma dedi ki "Biz ne konteynerde ne çadırda kalabiliyoruz." Biz onlara yardım ettik. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi?

  • Siyasi olarak gerçek bir geri zekalılık görüyorum. Ölümü tatmış insanın neyden korkusu olur bu saatten sonra? İyileştirmek için hazır herkes bir araya gelmişken, bir iyilik dalgası var, çık üzerine kardeşim. Bunun yerine parmak salla, kime yarar? Bir ahmaklık ve siyasi geri zekalılık görüyorum.
Reklam
Reklam

"ALDIĞIMIZ BİLGİLERE GÖRE SAYIN ERDOĞAN SEÇİMİ 14 MAYIS'TA YAPACAK"

  • Bu arkadaşların Türkçe'leri yeterli değil. Yeterli kelime bilmiyorsanız mecburen küfrediyorsunuz. Kadınlara "sürtük" dendi, vatandaşa "terörist" dendi. Depremzedeye bu denir mi?

  • 'Seçim 14 Mayıs'a yetişemeyebilir' dedim. 18 Haziran'da kesinlikle bu seçim olacaktır, olmalıdır. Bunun tereddüt haline bile gelmesi doğru değil. Ama şimdi aldığımız bilgilere göre, 14 Mayıs'ta sayın Erdoğan'ın bu seçimi yapacağına dair. 10 Mart'ta bu kararın alınması gerekiyor.
Reklam
Reklam

"2 MART'TA ADAYI KONUŞACAĞIZ"

  • 2 Mart'ta yapacağımız toplantıda aday konusunda yöntemin konuşulacağını düşünüyorum. Ben söyleyeceğim. İsmi siz ne zaman öğrenirsiniz bilmiyorum. Masa 'Siz aday olun' derse, onu bilmiyorum, hiç düşünmedim. Kazanacak bir adayla girip 1. turda kazanacağız.

'SARAÇHANE' ÇIKIŞI! "15 TEMMUZ'DA YAPMIŞLARDI YA, ARARDI BENİ SAYIN KILIÇDAROĞLU..."

  • Sayın Kılıçdaroğlu'nun Almanya'ya gitmesinde bir problem yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanında bulunan o muhteremler, benim yanımdaki arkadaşları ya da onlar yoksa beni ararlardı yukarı çıktığımda. Hani Sayın Hande Fırat ile Sayın Erdoğan 15 Temmuz'da yapmıştı ya, benim telefonumdan o düzenek kurulurdu, arardı beni sayın Kılıçdaroğlu, ben onu halka gösterirdim. Bunu akıl eder kurmay zekâ. Sonuç, beceremediniz. Sonra ne oldu? 'Terbiyesiz, fırsatçı, saygısız, içişlerine karışıyor.' Sürekli olarak İYİ Parti üzerinden analiz yapmak üzerine, bu manada biz birçok şeye gayet dikkatliyiz. Benim korkum, burada biriken öfke, burada kendini beğenmişliğin yarın kaybedildiği takdirde o bitmeyen rövanşı ortaya koyması.
Reklam
Reklam

"CİHAN PAÇACI'NIN İSTİFASINI KEMAL BEY İSTEMEDİ"

  • Sayın Bülent Kuşoğlu'nun açıklaması tekzip görmedi. Bu kabul gören bir durumsa, o zaman rol icabı kurulmuş bir masa olur. Benim bilgimin içinde bu masa noter görevi görmeyecek, bize söylenen o değil. Buradaki çelişki kısmı bize ait değil. Bizim arkadaşlarımız fikirlerini söylemekte özgürler ama çarpıtılmaya müsait oluyor. Cihan Paçacı benim 'ağabey' dediğim bir isimdir. Yanlış anlaşılmaya müsait bir beyanat verdi. İstifasını Kemal bey istemedi, kendisi istifa etti. Ama sayın Kuşoğlu'nun açıklamaları ortada duruyor. Kimseden bir şey beklemiyoruz.
Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: