Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin İslamabad Büyükelçiliği'nde, Pakistan ziyaretine yönelik değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Ziyareti kapsamında Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi ve Başbakan İmran Khan tarafından kabul edildiğini, Savunma Bakanı Pervez Khattak ve Savunma Üretim Bakanı Zobaida Jalal ile bir araya geldiğini ve Orgeneral Qamar Javed Bajwa ile görüştüğünü belirten Akar, Pakistan'da gösterilen yoğun ilgi ve misafirperverlik için teşekkür etti.
Pakistan ile MİLGEM Projesi'nin başarıyla sürdürüldüğünü kaydeden Bakan Akar, "Pakistan MİLGEM Projesi'nin ilk gemisi BABÜR'ü pazar günü İstanbul'da düzenlenecek törenle denize indireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, Sayın Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi'ye gönderdiği resmi davet mektubunu da görüşmeler sırasında kendisine sunma fırsatı bulduk" dedi.
Bakan Akar, Türkiye'nin Keşmir konusundaki desteğinin başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere her seviyede ve her vesileyle dile getirildiğini belirterek, "İki ülke arasındaki kardeşliğin önümüzdeki dönemde daha da gelişeceğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
Pakistan'ın 14 Ağustos'taki 'Bağımsızlık Günü'nü de kutlayan Akar, "Görüşmelerimizde FETÖ ile mücadele konusu da gündeme geldi. Pakistan ile birlikte başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelemizin süreceğini, bu konuda dostumuz, kardeşimiz Pakistan'ın da gerekli tedbirleri almaya devam edeceğine yönelik inancımızı dile getirdik" dedi.
Bakan Akar, Pakistan'ın komşusu Afganistan'daki son gelişmelerin de görüşmeler sırasında gündeme geldiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Pakistanlı kardeşlerimiz Afganistan'dan gelen çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte Pakistan, Afganistan ile de yakın ilişkileri olan bir ülke. Biz de Türkiye olarak Afgan kardeşlerimize, Afganistan'ın tamamına faydası olması bakımından önemli gördüğümüz ve 6 yıldır yaptığımız gibi Afganistan'daki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının işletilmesine gerekli şartların oluşması durumunda talip olduğumuzu belirttik. Bu konuda çeşitli görüşmelerimiz, temaslarımız var."
Türkiye'nin Kabil'deki havalimanının işletilmesi yönündeki asıl amacını, 'Afganistan'ın izole devlet haline dönüşmesine engel olmak' diye açıklayan Akar, şunları kaydetti:
"Kabil'deki havaalanının kapatılması durumunda ülkedeki diplomatik misyonların tamamının çekileceğine yönelik açıklamalar var. Böyle bir şeyin Afgan kardeşlerimiz için arzu edilen bir durum olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle biz havaalanının açık kalmasının faydalı olacağına yönelik görüşlerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konu şekillenecek. Bizim herhangi bir şekilde Mehmetçiği tehlikeye atmak gibi durumumuz söz konusu olamaz. Bu temaslarımız bu bakımdan son derece önemli. Bunu ilgili bakanlık, kurumlarımızla koordineli bir şekilde sürdürüyoruz."
Afganistan'daki gelişmelerin ardından yasa dışı yollarla yurda girmeye çalışan Afgan sayısında artış yaşandığına, bununla ilgili sınır hattında birçok görüntünün yer aldığına yönelik iddialar hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, şunları söyledi:
"Sınırlarımızla ilgili sadece bugün değil daha önceden de çoğunlukla gerçeği yansıtmayan bazı iddialar gündeme getirilmiştir. Gerçek dışı iddialara yönelik gerekli açıklamaları büyük bir açıklık ve şeffaflıkla yaptık. Yerinde ve zamanında her türlü tedbir alındı, alınmaya devam ediliyor. Son gelişmelerden sonra İran sınırında olası bir hareketliliğe karşı tedbirlerimizi bir kez daha gözden geçirdik, ilave tedbirler aldık. Çalışmalarımız yoğun şekilde devam etmektedir. İlgili arkadaşlarımız büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla tüm hudutlarımızın olduğu gibi İran hududunun da korunması konusunda elinden gelen her türlü gayreti gösterdi, gösteriyor. Maalesef bu konu ile ilgili gerçekleri yansıtmayan, İran sınırı ile alakası olmayan veya ilgisiz bazı görüntüler paylaşılarak kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor. Oradaki birliklerimiz, Mehmetçik sınırlara hakimdir, bu konuda yapılması gereken ne varsa yaptı, ilave tedbirlerle yapmaya devam ediyor. Mehmetçik bu çalışmalarında yalnız da değildir. Ayrıca hudut güvenliğinin tek bir hat olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Alınan tedbirler sınır hattından başlıyor, arkasındaki bölgeleri, oluşturulan kontrol noktaları ile şehir merkezlerini de kapsıyor. Bu kapsamda başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili diğer tüm bakanlık, kurum ve kuruluşlarla yakın iş birliği içinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yerinde ve zamanında her türlü tedbir alındı, alınmaya devam ediliyor."