Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Slovenya Dışişleri Bakanı Miro Cerar ile yaptığı görüşme sonrası ortak basın açıklaması yaptı. Bakan Çavuşoğlu, Akıncı'nın "Kıbrıs Türk halkı, çok büyük bir oranda Rum tarafına azınlık olmayı ya da Türkiye'ye sürekli bağımlılık ilişkisi içinde yaşamayı istemiyor" sözlerine ilişkin açıklama yaptı.
'BU KADAR DÜRÜST OLMAYAN SİYASETÇİYLE HİÇ ÇALIŞMADIM'
Bakan Çavuşoğlu Akıncı ile ilgili şunları söyledi:
"Ben KKTC içinde iç siyasetten sorumlu biri değil. Biz daha çok Kıbrıs müzakereleri konusunda işbirliği yaptık. Bu süreçte de Kıbrıs'ta bir çözüm için, Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitliği konusunda tutumumuz ortadadır. Şimdi bakıyoruz seçim zamanında Sayın Akıncı, Türkiye'yi malzeme yapmaya başladı. Konuştuğu konular Türkiye'de ve KKTC'de gündeme geldi mi? Hayır. Biz şimdi KKTC'nin siyasi eşitliğini savunurken, Türkiye'ye bağlanma gibi kendi kendine soru sorup cevap veriyor. Bunlar gündeme mi geldi ki, bunu konuşuyoruz. Biz şu müzakere sürecinde çok şey yaşadık. Bunları anlatacağız. Biz şu ana kadar bu kadar dürüst olmayan siyasetçiyle hiç çalışmadım. Kıbrıs Türk halkına böyle dürüst olmayan bir siyasetçi hiç yakışmıyor. Biz Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Akıncı niye Türkiye'ye saldırıyor, Türkiye terörle mücadele ederken teröre destek veriyor? Bunları Kıbrıs Türk halkının düşünmesi gerekiyor."
İDLİB
Ayrıca, Rus heyetiyle İdlib görüşmesine ilişkin Bakan Çavuşoğlu, "Bir yol üzerinde uzlaşı olsaydı bugünkü toplantıya ihtiyaç olmazdı. Cumartesi günü Rusya'dan bir heyet geldi. Toplantılar gerçekleşti. Bu görüşmede karşılıklı öneriler oldu. Bu toplantı neticesinde bir mutabakat sağlanmadığı için, sadece öneriler paylaşıldığı için devamı konusunda anlaşıldı." dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, The Guardian gazetesine verdiği demeçte "Federal çözüm sağlanmazsa adadaki bölünmüşlük kalıcı olabilir" ifadesi sert tepki toplamıştı.
Gelen eleştiriler sonrasında “Kıbrıs Türk halkı çok büyük bir oranda Rum tarafına azınlık olmayı ya da Türkiye'ye sürekli bağımlılık ilişkisi içinde yaşamayı istemiyor” diyen Akıncı, şunları söyledi:
"Kendi kendini yöneten, kendi kendine yeten, kendi kurumlarında gerçek manada söz sahibi olan bir yapıyı özlüyor. Elbette özellikle ekonomi ve diğer alanlarda başarmamız gerekenler olduğu da kuşkusuzdur. Toplumumuz ilhak olasılığını ise asla benimsemiyor. Böyle bir halkın seçtiği lider olarak, Kırım ile ilişkilendirilerek sorulan soruya verdiğim cevap başka ne olabilirdi ki?
'İLK DEFA SÖYLEMEDİĞİM SÖZLERİN ARKASINDAYIM'
Evet, Kırım benzeri bir ilhak senaryosunun korkunç olduğunu ve bunun Kıbrıs Türklerinin olduğu gibi Türkiye’nin de yararına bir gelişme olmayacağını belirttim. KKTC´yi asıl ortadan kaldıracak senaryo da budur. İlk defa söylemediğim bu sözlerimin de arkasındayım; çünkü Kıbrıs Türk halkının gerçek duygu ve düşüncesi budur.
Esas olan KKTC’nin iki eşit kurucu devletten birine dönüşerek federal çatı altında ve uluslararası hukuk içinde hak ettiği saygın yeri almasıdır. Bu çabaya destek olunması gerekir. Böylesi bir Kıbrıs, kuzeyi ve güneyi ile Türkiye’ye dost bir coğrafya olur. Bu da herkesin yararınadır.
‘Kıbrıs Türk´tür Türk kalacaktır’ siyaseti 1950’lerin sloganıdır. Gerçek durumla ilişkisi yoktur. Kıbrıs'ta yaşayan farklı toplumlar vardır ve barış içinde yaşayacakları federal bir düzen arayışı sürmektedir.
Kıbrıs Türk halkı Atatürk ilkelerine bağlı, laik ve demokratik, hoşgörü ve barış kültürünü içselleştirmiş bir halk olarak çağdaş Avrupa değerlerinde bir yaşam için mücadelesini sürdürmek istiyor. Bu mücadeleye ancak saygı duyulur, saldırı yapılmaz. Düzeyimi koruyarak vereceğim cevap budur. Yapılan bazı açıklamalarda istendiği gibi asıl cevap, elbette halkın vereceği cevaptır."