Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Okmeydanı'nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013'te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin davada, mahkeme heyeti kararını açıkladı.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tarafların beyanlarının ardından karar açıklandı. Tutuksuz sanık F.D. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile şikayetçi anne Gülsüm Elvan, baba Sami Elvan ile Berkin Elvan'ın ablaları Özge ve Gamze Elvan'ın hazır bulundu. Duruşmada, çok sayıda kişi de izleyici olarak bulundu.
Mahkeme heyeti oy birliğiyle karar aldığını açıkladı. Heyet, sanık F.D'nin üzerine atılı "Kasten öldürme" suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirterek suç konusunun önem ve değeri, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın güttüğü amaç ve saik, meydana gelen tehlikenin ağırlığı, suçun işlendiği zaman ve yer, suç kastının yoğunluğu dikkate alınarak önce müebbet hapis cezası verdi.
Heyet, sanığın suçu öngörmesine rağmen olası kasıtla işlediği anlaşıldığından cezayı 20 yıl hapse indirdi. Verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkisi dikkate alınarak takdiri indirim yapan heyet, sanığın 16 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmedildi.
Sanığın somut olayda, maktülün yaşını bilerek/öngörerek suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı da karar da yer aldı. Aktif görevde olması, duruşmaları takip etmiş olması, dosyanın temyiz süreci, tutuklamanın koruma tedbiri olması gözetilerek adli kontrol tedbiriyle amaca ulaşılabileceğinden sanık F.D. hakkında yurt dışı yasağı konulmasına karar verildi.
Duruşma çıkışında, anne Gülsüm Elvan "Kilosuna göre verdiler cezayı" diyerek gözyaşı döktü.
Mahkeme başkanı, duruşma başlamadan önce "Sadece somut delillere, kanuna ve vicdana bakarak adil bir karar verme amacındayız" dedi. Savcının, sanık polis hakkında "Bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis talep ettiği mütalaasını tekrar ettiğini belirtti. Daha sonra Elvan ailesi avukatlarına söz verildi.
Anne Gülsüm Elvan savcının mütalaasını öfke ve acıyla kabul etmediğini belirterek "Çocuğum bilinçli şekilde vuruldu. Torpil denilen kızkaçıranı, çocuklar bayramlarda, yılbaşılarda hep alır oynarlar. Çocuğuma 5 lira vermiştim, kaç tane torpil alabilir? Yıllardır başka çocuklar ölmesin, başka analar ağlamasın diye feryat ediyorum. Ama maalesef her gün bir anne daha bize katılıyor. Ceza vermediğiniz için bu suçlara ortak olduğunuz için gün be gün acımız artıyor. Adalet istiyorum. Benim çektiğimi başka anneler çekmesin. Çocuğumu istiyorum. Geri verin çocuğumu" dedi.
Berkin Elvan'ın ablası Özge Elvan ise "Sanık tutuklu olsaydı belki katliamlara sebep olanlar feyz alamayacaktı. Az önce yaşananların sebebi benden bir yaş küçük olan kardeşimi kaybetmemizdir. Bu acıyı nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Sanığın alacağı cezanın annemin içini bir nebze olsun soğutabileceğini düşünüyorum. Berkin'in masumiyetini kanıtlamaya çalışıyoruz, sanki biz yargılanıyoruz burada" dedi. Gamze Elvan da "Sana sesleniyorum, lütfen ölme ve vicdanınla boğuş. Hiçbir ceza bana Berkin'i geri getirmeyecek. Vereceğiniz ceza benim içimi soğutmayacak. Ne olursa olsun Berkin'in adını haykırmaya devam edeceğim, lütfen adilce bir ceza verin" diye konuştu. Aile üyelerinin gözyaşları üzerine duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın ikinci yarısında, baba Sami Elvan'a söz verildi. Elvan, "Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Sekiz yıldır ailem acı çekiyor. Duygu sömrüsü yapmıyoruz, acımızı yaşıyoruz. Kimseyi düşman diye görmüyoruz. Kahvaltı yapacaktık ekmek almaya gitti oğlum. Sekiz yıldır benim evime ekmeklerin ucu kırık gelmiyor. Oğlum ekmeğin iki ucunu gelirken yerdi. Buradan sizin vicdanlarınıza sesleniyorum sekiz yıldır benim evimde her gün cenaze var. Ben bir gariban işçi bir aileyim. Bir güçlü, bir fakiri garibanları öldürmesin. Bu dava bir emsal teşkil etsin. Sizler gerçek kararı verirseniz o polis 10 kere düşünecek tetiği çekerken. Gerçek kararı verin, benim tek isteğim budur" şeklinde konuştu.
Sanık polis F.D. ise son savunmasında, "Baştan beri çok konuşmadım. Konuşma gereği duymadım. Karşı tarafın iddialarını ispatlaması gerekiyordu hala ispatlamadılar. Yüzde 30 benzerlik üzerine bu kişi vurdu dendi, sanık koltuğuna oturdum tabiri caizse. İçişleri Bakanlığı'nın verdiği TOMA görüntüleriyle dava bu aşamaya geldi. Bu dava uğrunda bir avukatın kendi rızasıyla öldüğü söylendi. Bu dava uğrunda çalışan savcımız da makamında DHKP-C'li teröristlerce şehit edildi. Bunu da unutturmamamız gerekiyor. Tanık beyanları çelişkilidir, birbiriyle uyuşmamaktadır. Baştan beri değinilmeyen konu gaz fişeklerinin yüksek sıcaklığa sahip olduğudur. Berkin Elvan'ının kafasında ya da elinde yanık izi olmadığı görünüyor raporda. 11 senedir devletime hizmet ettim. Hizmet etmeye devam edeceğim. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Sanık F.D'nin avukatları, "Burada yapılan şey sanık oluşturmak. Sanıktan delile gidilmeye çalışıldı. Bize göre hala somut delil bulunmadı. Müvekkil ihtimaller üzerine yargılanmakta. Mahkumiyet için ihtimale değil, ispata dayanılmalı. Aleyhine, her türlü şüpheden arınmış bir delil olmayan müvekkilin beraatini talep ediyorum" diye konuştu.
Son sözü sorulan sanık F.D., "İddiaların hepsini reddediyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi. (DHA)