Son dakika haberi: Münevver Karabulut'u 15 yıl önce canice öldüren, 3 Ekim'de mezarı açılan Cem Garipoğlu'nun Adli Tıp raporu belli oldu. Akıllarda Cem Garipoğlu'nun mezarının boş olup olmadığı, cesedin Garipoğlu'na ait olup olmadığı gibi sorular vardı. Garipoğlu'nun mezarındaki cesetten alınan DNA örnekleri ailesiyle eşleştirildi ve mezardaki kişinin Garipoğlu olup olmadığı netlik kazandı.
Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut'u 2009'da Bahçeşehir’de bir villada vahşice öldürmüş, 197 gün sonra teslim olmuş ve hapse girmişti. 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulunmuştu. Ancak kamuoyunda yıllar içinde 'Cem Garipoğlu öldü mü yaşıyor mu?' sorusuya kuşkular arttı. Bunun üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için karar verdi.
3 Ekim'de Cem Garipoğlu’nun mezarının açılma işlemi tamamlandı. Garipoğlu’nun mezarından çıkarılan ceset, tabuta konularak cenaze aracı ile Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Garipoğlu'nun ailesi de DNA örneği vermek üzere Adli Tıp Kurumu'na geldi.
Mezardan alınan kemik örnekleri üzerindeki Adli Tıp incelemesi tamamlandı.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasına göre mezardaki kemiklerden alınan DNA'nın, Cem Garipoğlu'nun anne ve babasıyla doğrudan uyumlu olduğu belirlendi.
Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cezaevinde intihar ettiği tespit edilerek defnedilen Cem Garipoğlu'nun, ölmediği ve defnedilen kişinin farklı biri olduğuna yönelik iddialar üzerine Karabulut ailesinin talebi ve Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının kararıyla 3 Ekim 2024 tarihinde feth-i kabir işlemi yapılmıştır. İstanbul Adli Tip Kurumu uzmanları tarafından yapılan inceleme sonrasında Biyoloji İhtisas Dairesi’nde kemik, diş ve diğer tüm örnekler üzerinde DNA incelemeleri büyük bir titizlikle gerçekleştirilmiştir. Yapılan işlemlerin sonucunda mezardan çıkarılan örneklerin, Baba Mehmet Nida ve Anne Tülay Makbule'nin müşterek çocuğu Cem Garipoğlu'na ait olup yine bu kişinin 2014 yılında otopsi işlemi yapılarak intihar ettiği belirlenen şahısla birebir aynı DNA profiline sahip olduğu tespit edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Adli Tıp raporunun tamamlanmasını ardından Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Halk TV yayınında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Rapor bize tebliğ edilmedi, sisteme de yüklenmemiş göremiyoruz. Raporu inceleyeceğiz, bilimsel ve hukuki olarak araştıracağız. Mesnetsiz olduğunu düşünüyorsak itirazlarımızı sunacağız. UYAP'ta da taranmış bir rapor yok. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla biliyorum raporu. Müvekkillerimizin kafasında birçok soru vardı. Mezardan bir poşet çıktı, 30x30 ebadında. İnceleme talebinde bulunduk, parmak izi incelemesi vs. Mezardaki bedenin bütünlüğü yoktu. Müvekkilerde ölenin Garipoğlu olmadığına yönelik kuşku vardı. İtiraz hakkımızı kullanacağız. Başsavcılık makamı kabul edebilir reddedebilir."
Daha sonra sosyal medya hesabından detaylı bir açıklama paylaşan Epözdemir, 'poşet' ve DNA'da %99,99 oranında eşleşme detaylarına dikkat çekti. Epözdemir'in açıklaması şu şekilde:
"03/10/2024 tarihinde yapılan fethi kabir işlemi ile ilgili Adli Tıp Kurumu’nun 07/10/2024 tarihli raporu bugün itibariyle dosyaya girmiştir. Anılan raporda 4 adet kemik ve 4 diş örneği üzerinden yapılan incelemede, elde edilen DNA profilinin daha önceki örneklerden elde edilen DNA profiliyle aynı olduğu, Mehmet Nida Garipoğlu ve Tülay Makbule Garipoğlu’nun karşılaştırmalı DNA profillerine bakıldığında %99,99 oranında fethi kabir yapılan kişinin biyolojik anne ve babaları olduğu tespit edilmiştir. İşbu rapor ve sonucu hakkında müvekkile bilgi verilmiş olup, kendisinin talep ve talimatı doğrultusunda rapora ilişkin hukuki ve bilimsel incelemeler bittikten sonra gerekli itirazlar yapılacaktır. Yine, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının bugün aldığı karar ile mezarlıkta bulunan 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşet üzerinde parmak izi ile DNA incelemesi yapılması ve bu konuda kapsamlı bir rapor hazırlanması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis laboratuvarına müzekkere yazılmıştır. An itibariyle bu incelemenin yapılması ve raporun tanzim edilmesi beklenmektedir. Maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisi için hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Gereği kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunulur."