Son dakika: Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında saat 15.10'da Külliye'de toplandı. Beştepe'de yaklaşık 3,5 saat süren önemli toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kameralar karşısına geçti.
Kocaeli'nin Derince limanı mevkisinde Toprak Mahsulleri Ofisi silosunda meydana gelen patlamada yaralananlara Allah'tan acil şifa dileyen Erdoğan, Kocaeli halkına da geçmiş olsun dileklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
"Menzile kilitlenmiş ok misali gözümüzü ufuktan bir an olsun ayırmadık. İçinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, zaman bizden yanadır, zaman Türkiye'den ve Türk milletinden yanadır, diyerek yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizin önünde açılan tarihi fırsat penceresini değerlendirmekte kararlıyız. Türkiye, asırlar sonra ilk defa küresel sistemin en üst ligine yükselme imkanı elde etmiştir. Cumhuriyetimizin ikinci asrının, dünyada 'Türkiye Yüzyılı' olmasının önünde hiçbir mani görmüyoruz. Hükümet olarak, bu kutlu yürüyüşe liderlik edecek iradeye, vizyona, tecrübeye, hazırlığa, enerjiye sahibiz. Millet olarak, bu hayali gerçeğe dönüştürecek güce, kapasiteye, imkana, inanca da sahibiz. Devlet olarak, bu hedefi gerçekleştirecek altyapıya ve potansiyele fazlasıyla sahibiz. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılalım."
"Ülke ve millet olarak ne zaman atağa kalksak, hemen milli birliğimize, toprak bütünlüğümüze, bin yıllık kardeşliğimize kastedildiğini görüyoruz. Son 10 yıldır, aynı oyunun, aynı kirli tuzakların sayısız örneğini hep beraber yaşadık. Gezi olaylarından 15 Temmuz ihanetine kadar nice saldırıyı akamete uğrattık. Hamdolsun milletimiz, geçmişten çıkardığı dersler sayesinde, adım adım Türkiye Yüzyılı'nın temellerini atmış, duvarlarını yükseltmiş, çatısını çatmıştır. Her ne kadar birileri aynı senaryoları farklı kılıflarla sürekli ve ısrarlı bir şekilde yeniden sahnelemeye çalışsa da artık kimse bu oyuna gelmiyor. Bunun son örneklerinden biri, ülkemizin en önemli elektrik üretim tesislerinden olan Kemerköy Termik Santrali'nin yeni kömür üretim sahasıyla ilgili çalışmaları engelleme gayretleridir. Güney Ege'de kullanılan elektriğin neredeyse üçte ikisini üreten bu santral, ülkemiz ekonomisine yıllık 1 milyar dolar civarında katkı sağlıyor."
"Santralin mevcut kömür kaynağı tükenme noktasına geldiği için yeni kömür havzalarıyla üretime devam etmesi gerekiyordu. Bilindiği gibi kömür santralleri, bilhassa Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından başlayan krizle birlikte, Avrupa ülkelerinin tekrar en önemli enerji kaynağı haline geldi. Almanya ve Fransa başta olmak üzere, hiçbir yerde elektrik üretimi için kömür üretimi artışı sorun teşkil etmezken, ülkemizde yürütülen kampanyaları ağaç sevgisi veya çevre hassasiyetiyle izah edemeyeceğimiz bir gerçektir. Kendilerine destek vermeye giden muhalefet temsilcilerine bile en ağır hakaretleri etmekten çekinmeyen eylemci profili, amacın üzüm yemek değil, bağcı dövmek olduğunu ortaya koymaktadır. Kömür çıkartılacak alanda kesilecek ağaçların katbekat fazlası, üzeri kapatılan sahalara ve diğer alanlara dikilerek, ülkemizin orman varlığı artışına katkı sağlandığı, ilgili kurumlar tarafından defalarca açıklanmıştır."
" Son 21 yılda Türkiye, 6 milyar 572 milyon fidanı toprakla buluşturarak bu alanda kırılması zor bir rekora imza atmıştır. 2023 sonu için hedefimiz 30 milyon fidan daha dikerek bu rakamı 7 milyara yükseltmektir. Tek gayesi ülkenin ve milletin kalkınmasına takoz koymak olanların tüm bu hakikatlerle ilgilenmediğini çok iyi biliyoruz. Geçici veya dönemsel sıkıntıların yol açtığı parçalı bulutlu havalara güvenerek fitne yelkenlerini şişirmek isteyenler yine hüsrana uğrayacaklardır. Buradan bir kez daha sesleniyorum, başaramadınız, başaramayacaksınız. Ülkemizin kalkınma kervanını yürütmeye odaklanırken; maşaları ve sahiplerini kendi kinleriyle baş başa bırakıyoruz."
"Biz, çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor, sadece işimize bakıyoruz. Ülkemizin kalkınma kervanını yürütmeye odaklanırken maşaları ve sahiplerini ise kendi kinleriyle baş başa bırakıyoruz. Buradan ana muhalefet partisinin başına sesleniyorum, Muğla Belediyesi onların yönetiminde. Onların yönetiminde Muğla Belediyesi varken buradan soruyorum, acaba bugüne kadar ne kadar zeytin ağacı diktiniz, zeytin fidanı diktiniz veya bunun dışında ne kadar ağaç diktiniz. Çıkın bir de bunların rakamını açıklayın. 'Bir tane ağaç diktik' diyemezler. Ama biz AK Parti iktidarı olarak geldiğimiz günden bu yana milyonlar değil milyarları aşan ağaç dikimleri yaptık. Zeytin ağaçlarının fidanlarını diktik. Yurt içindeki mankurtlar ve yurt dışındaki azılı düşmanlarımız tarafından ülkemiz aleyhinde yürütülen yalan ve iftira kampanyalarının gerisindeki sinsi strateji her gün biraz daha çöküyor. Buna rağmen, aynı karanlık stratejinin tezahürü taktiklerin bitip tükenmeyeceği anlaşılıyor.Muhalefet görünümlü operasyon aygıtlarının medyada, sosyal medyada, kendilerini rahat hissettikleri kimi kamusal alanlarda sergiledikleri provokatif söz ve davranışların çoğu bu gayeye matuftur. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum. Başaramadınız, başaramayacaksınız. Geçici veya dönemsel sıkıntıların yol açtığı parçalı bulutlu havalara güvenerek fitne yelkenlerini şişirmek isteyenler, her zaman olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklardır."
"İşte görüyorsunuz, her gün bir aday daha çıkıyor. Bitmeyecek sizin adaylarınız. Siz aday çıkarmaya devam edin. Bu millet, kimi, nereye oturtacağını gayet iyi biliyor. Kavganın, skandalın, kapalı kapılar ardında ittifak ortaklarından bile habersiz yapılan kirli pazarlıkların ardı arkası hiç kesilmiyor. Vergi uzmanı oldukları için, matematiği çok iyi bildikleri için 38-39 tane milletvekilliğini o yavrucuklara veriyorlar, dağıtıyorlar. Ondan sonra da 'eyvah, yalnız kaldık.' diyorlar. 'Halil İbrahim Sofrası' diyerek aylarca millete pazarladıkları masada, seçimden beri çeşitli ayak oyunlarıyla birbirlerini yemekle meşguller."
"Türkiye'nin en büyük talihsizliği, maalesef, iş bilmez, vizyonsuz, ufuksuz ve basiret yoksunu bir muhalefet zihniyetine sahip olmasıdır. Biz, bugünkü sorunları çözecek, yarınlarımızı daha güçlü hale getirecek programlar, projeler, çalışmalar peşinde koşarken, kendi bireysel hırsları için adeta birbirlerini gırtlaklayanların bencilliği asla unutulmayacaktır."
"İnşallah ileride bugünleri, Türkiye Yüzyılına giden yolda aştığımız nice tümsekten biri olarak hatırlayacağız. Bunca yıldır nasıl verdiğimiz her sözü tuttuysak, bu sözümüzün gereğini yerine getireceğimizden de kimsenin şüphesi olmasın. Sokakta, pazarda, çarşıda ve hayatın diğer alanlarında yaşanan sıkıntıları, dillendirilen serzenişleri, gönüllerde serpilen beklentileri çok yakından takip ediyoruz. Biz, başkaları gibi şikayetleri karşısında millete parmak sallayanlardan, insanlara ayar verenlerden, bireylere hakaret edenlerden asla olmadık, inşallah hiçbir zaman da böyle olmayacağız. Hep söylediğimiz gibi, milletimizin taltifinin de tenkidinin de başımızın üzerinde yeri vardır. Bizim görevimiz, milletimizin sesine kulak tıkamak değildir. Görevimiz, insanımızın eleştirdiği hususları en aza indirip, onun övgüsüne mazhar olacak eser ve hizmetlerin sayısını çoğaltmaktır. Bunun için hep, Türkiye'nin muazzam potansiyelini doğru ve etkin politikalarla hayata geçirmenin yollarını aradık. Son 21 yılda bu hassasiyetimizden asla taviz vermedik."
"Yaklaşık 11 milyon yeni konut inşa edilmesini sağlayarak, hem vatandaşlarımızı ev sahibi hem de depreme hazırlık yaptık. Hepimizi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin izlerini silmek için 680 bin yeni konut inşa etmek üzere kolları sıvarken, ülke genelinde depreme hazırlık amacıyla 6,5 milyon konutu daha dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bunun 1,5 milyonunu İstanbul'da ve en kısa sürede yapmamız ise ertelenemez bir mecburiyet halini almıştır. Deprem bölgesinin yeniden imarını hızlandıracak yerinde dönüşüm projemiz, milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Kısa sürede projemize yapılan başvuru 160 bini aşmıştır. İnşallah 15 Ağustos tarihine kadar çadırlarda ve tesislerde kalan afetzedelerimizin tamamını konteynerlere taşımış olacağız."
"Son 21 yılın enflasyon ortalaması yüzde 15'in altındadır. Bu ortalama rakamın 1970'lerde yüzde 34, 1980'lerde yüzde 44, 1990'larda yüzde 74 seviyelerinde olduğunu unutmamalıyız. Yani biz, Türkiye'nin sadece güncel değil, çok eskilerden beri gelen kronik bir sorunuyla mücadele ediyoruz. Bu mücadelede enflasyonu yüzde 6'lara kadar düşüren de yine biz olduk. İç ve dış pek çok arızi meselenin üst üste gelmesiyle yükselen enflasyonu, Allah'ın izniyle, yeniden tek haneli rakamlara yine biz indireceğiz. Dikkat edilirse, bu süreçte asla ödün vermediğimiz iki husus vardır. Bunlardan biri istihdamdır, diğeri büyümedir. Girdiğimiz tüm imtihanların üstesinden bu iki lokomotifin istimini asla kesmememiz sayesinde geldiğimize inanıyoruz. Türkiye Yüzyılını da işte bu anlayış üzerinde inşa ediyoruz. "
"İnsanlar gibi devletlerin de hayatlarında dalgalanmalar, inişler çıkışlar, darlıklar bolluklar olabilir. Hem içeride ardı ardına yaşadığımız badirelerin hem bölgesel ve küresel krizlerin hem de kendi sosyal bünyemize has birtakım sorunların yol açtığı sıkıntıların hepsi de gelip geçicidir. Ayaklarımızın altındaki çakıl taşlarının bizim dikkatimizi önümüzdeki deryadan uzaklaştırmasına izin vermemeliyiz. Emin olun, bunu başardığımızda önümüzde kimse duramaz. Deprem yaralarını sarmak için 104 milyar dolara mı ihtiyacımız var? Şayet bu dediğim şekilde hareket edersek kısa sürede hem o şehirleri ayağa kaldırır hem de o parayı yeniden milli ekonomimize kazandırırız. Deprem tehdidi altındaki şehirlerimizi yeniden inşa etmemiz mi gerekiyor? Şayet omuz omuza verir yükü paylaşırsak bu sorundan da kurtuluruz. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin refah kayıplarını gidermek için ilave kaynağa mı ihtiyacımız var? Şayet ortak geleceğimize birlikte sahip çıkarsak umduğunuzdan bile daha kısa sürede, tüm bu sabit gelirli vatandaşlarımızı eskisinden çok daha yüksek alım gücüne kavuşturmuş oluruz. Kurumlarımızın çalışmalarında, şehirlerimizin altyapılarında, sistemin işleyişinde hala eksikler mi var? Şayet tıpkı iki elin parmakları gibi kenetlenirsek hayal ettiğimizden daha erken bir vakitte, hepsini de tamamladığımızı görürüz."
Cumhuriyetimizin 100. yılında Türk demokrasisini darbe anayasasından kurtararak, sivil ve özgürlükçü bir anayasa ile buluşturmak istiyoruz. Meclisimizin açılmasıyla birlikte başta başörtüsü ve ailenin korunması düzenlemesi olmak üzere milletimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz.
"Temmuz ayı ihracat rakamları bu alanda yakaladığımız ivmenin, hamdolsun, artarak sürdüğünü gösteriyor. İhracatımız temmuzda yüzde 8,4 artışla 20 milyar 93 milyon dolar oldu. Bu rakamla tarihimizin en yüksek temmuz ayı ihracat değerine ulaştık. 2023'ün ilk 7 ayındaki ihracatımız ise 143 milyar 435 milyon dolara yükseldi. Temmuz ayı itibarıyla son 12 aylık ihracatımız yüzde 2,1 artışla 253 milyar 380 milyon doları buldu. Orta Vadeli Programımızı, iş dünyamızla başta olmak üzere sendikalarla, odalarımız ve sivil toplum temsilcileriyle yakın diyalog halinde hazırlıyoruz. Eylül ayında kamuoyuyla paylaşacağımız Orta Vadeli Program'ın, 85 milyonun tamamına rehberlik edeceğine inanıyoruz."
Bu yılın ilk 6 ayında Türkiye'ye gelen turist sayısı yüzde 17,5 artışla 22 milyon 945 bin olarak gerçekleşti. Aynı dönemde turizm gelirimiz ise yüzde 27 artışla 21,7 milyar dolara ulaştı. Gecelik ortalama harcama ise 67 dolardan yaklaşık 100 dolara yükseldi. Temmuz ayının da turizmcilerimiz açısından güzel geçtiğini görüyoruz. Biliyorsunuz, turizmde 2023 hedefimizi 60 milyon ziyaretçi, 56 milyar dolar gelir olarak belirlemiştik. 6 ay önce yaşadığımız deprem felaketine ve seçim sürecine rağmen hedefimizi koruyoruz. İnşallah yıl sonunda hedefimizi tutturacağımıza inanıyorum."
"Bugünkü toplantımızda 16 ilimizde yaklaşık 500 bin çiftçimizin geçim kaynağı olan fındık alım fiyatlarını değerlendirdik. Fındığın, ihracatımıza yıllık katkısı 2 milyar doları buluyor. Geçen sene rekoltemiz, hamdolsun, oldukça iyi geldi. Bu sene 725 bin tonluk bir rekolte bekliyoruz. Fındık piyasasında fiyat istikrarını sağlamak ve üreticilerimizi korumak üzere Toprak Mahsulleri Ofisini yeniden görevlendirdik. Ofisimizin uygulayacağı alım fiyatları, yüzde 50 sağlam iç fındık esasına göre şu şekildedir; Giresun kalite için kilogram başına 84 lira, levant kalite için kilogram başına 82 lira 50 kuruş olarak belirlenmiştir. Ayrıca alımlarda her bir randıman için kilogram başına ilave 1 lira 65 kuruştan başlamak üzere prim verilecektir. Tarım ve Orman Bakanlığımız ayrıca üreticilerimize kilogram başına yaklaşık 2 lira 70 kuruş destekleme ödemesi yapacaktır. Yaklaşan yeni fındık hasat sezonuyla ile kabuklu fındık alım fiyatlarının üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum."