Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Barış Pınarı Harekatı açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz, artık geri adım atmayacağız. Güvenli bölge olarak ilan ettiğimiz bölgeyi güneye doğru terk edecekler" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen Anadolu Ajansı'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcı olduğu, "Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi" konulu 3. Parlamento Başkanları Toplantısı'nın açılış resepsiyonunda yaptığı konuşmada, bir süre önce terörle mücadele konseptinde köklü değişikliğe gidildiğini söyledi.

Erdoğan, "Teröristlerin kapımıza dayanmasını beklemek yerine sorunu yerinde kurutma kararı aldık. Bu amaçla sınırlarımız dışında yuvalanan terör örgütlerini ise bulundukları yerlerde imha etmeyi amaçlayan bir mücadele stratejisi geliştirdik. Türkiye, komşularının ve diğer tüm ülkelerin toprakları üzerindeki egemenlik haklarına ve sınırlarına saygılıdır ama bir şartla; bu şart da buralardan ülkemize yönelik eylemler yapılmaması, düşmanca faaliyetler yürütülmemesidir." diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Eğer bir devlet kendi sınırları içerisinde bizim bu hassasiyetimize uygun tedbirleri alıyor ve teröristlerin faaliyetlerini engelliyorsa ülkemizin en büyük dostu olur." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Topraklarındaki terörist faaliyetlerini engelleyemeyenler ise hiç kusura bakmasınlar, ülkemizin veya bir başka ülkenin müdahalesine kendi elleriyle kapıları açmış olurlar. Açıkça ifade etmek isterim ki Kuzey Irak ve Suriye'de yürüttüğümüz terörle mücadele operasyonları, asla bu ülkelerin toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını hedef almıyor. Tek amacımız, ülkemize saldırmak için oralarda üstlenen eli kanlı canileri engellemek, teröristleri yok etmektir. Önceki gün Suriye'de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı'nın gayesi de aynıdır. Fırat'ın batısını olduğu gibi doğusunu da terör örgütlerinden temizleyerek, hem sınırlarımızın güvenliğini temin edeceğiz hem de ülkemizdeki Suriyelilerin kendi evlerine huzuru kalple geri dönmelerini sağlayacağız. Tüm dostlarımızdan ülkemiz ve Suriye halkı için hayati önem taşıyan bu operasyonumuza destek bekliyoruz."

Reklam
Reklam

Erdoğan, "Güvenlik olmadan barış olmaz, barış olmadan kalkınma olmaz, kalkınma olmadan huzur ve refah olmaz, huzur ve refah olmadan da toplumlar geleceğine güvenle bakamaz. Herkes için kalıcı istikrarın formülü işte budur. Kendi aramızdaki ilişkileri ne kadar sıkı tutarsak bu formülü o derece işler kılabiliriz. Bugün küresel düzeyde bir yeniden yapılanma sürecinin yaşandığına şahit oluyoruz. Güvenlik paradigmalarının değişiminden ticaret savaşlarına kadar pek çok emaresi olan bu süreç, bizler için yeni tehditlerle birlikte yeni fırsatları da içinde barındırıyor. Yapmamız gereken tehditlerin üstesinden beraber gelmek, fırsatları da yine birlikte değerlendirmektir. Şayet bizler bu erdemi gösteremezsek, ortak sorunlarımızla değil de birbirimizle uğraşmaya devam edersek tarihin tekerrürü kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.

Geçen asırda tüm ağırlığıyla yaşadıkları sıkıntıların herkese ders olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Bölgesel iş birliği kanallarını ne kadar çeşitlendirir ve etkin şekilde işletirsek ortak hedeflerimize o derece hızla ulaşırız. Bunun için terör meselesinde ilkeli bir duruş sergilemek ve bunu hayata geçirmek mecburiyetindeyiz." dedi.

Reklam
Reklam

Erdoğan, söz konusu toplantının böyle bir hayırlı sürecin miladı olmasını temenni etti.

"MÜCADELEMİZ KÜRTLERLE DEĞİL, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE"

Suriye'de yaşananlara değinerek, 10 bin kilometre uzaktan koalisyon güçleriyle Suriye'de yer alanların bir şeyi ihmal ettiğini belirten Erdoğan, "O da nedir? Bizim defaatle söylediğimiz PYD, YPG, DEAŞ, bunlar birer terör örgütüdür. Ne yazık ki Batı, PKK'ya terör örgütü diyor ama onun yan kolları olan PYD, YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Bütün belgeleriyle kendilerine verdiğimiz halde kabul etmiyor. Biz mücadelemizi bunlarla sürdürüyoruz. Peki bunlar ne diyor? Batı ve Amerika, hep birlikte söyledikleri şu, 'Siz Kürtleri öldürüyorsunuz.' Kürtler bizim kardeşimizdir. Bizim bu mücadelemiz Kürtlerle değil, bu mücadelemiz terör örgütleriyledir. PYD, YPG, DEAŞ, bunların hepsi birer terör örgütüdür. Bütün belgeler, her şey elimizde." diye konuştu.

Erdoğan, Suriye'yi bölmek, parçalamak için değil, orada yaşayanların hepsinin hukukunu korumak için orada yer aldıklarını anlatarak, "Ama şu anda koalisyon güçlerinin böyle bir derdi yok. Diğerlerinin böyle bir derdi yok ama bizim böyle bir derdimiz var. Çünkü biz sürekli oralardan tehdit alıyoruz." dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin Suriye'yle 911 kilometre sınırı olduğunu anımsatan Erdoğan, Irak hariç bunların hiçbirinin Suriye'yle sınırı olmadığını belirtti.

"ARTIK GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"

Teröristlerin havan topları atışlarıyla bir yaşındaki Suriyeli çocuğun öldüğünü hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun yanında yine 10'a yakın insanımız öldü. Bundan önce yüzlercesi öldürüldü. Biz bunu ne zamana kadar bekleyeceğiz? Bekleyemeyiz. Biz Türkiye olarak 911 kilometre sınırımız olan ve Suriye rejiminin dahi kabul etmediği PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adımı, asla durdurmayacağız. Kim ne derse desin durdurmayacağız. Bize sağdan, soldan şu anda tehditler geliyor. 'Bu gidişi durdurun.' diye. Sayın Trump'a da söyledim, diğerlerine de söyledim. 'Bunu durduracaksınız, durdurun.' dedik size ama durdurmadınız. Şimdi biz kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Artık geri adım atmayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki teröristlerin tamamı, Trump'ın ifade ettiği 32 kilometrelik sınırdan daha güneye gidene kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

Reklam
Reklam

"Bu bölgeyi terk edecekler." diyen Erdoğan, "Çünkü biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan ettik. Kim için? Ülkemizde yaşayan 4 milyona yakın mülteci için. Şu anda bu mültecilerin içinde Kürt var mı? Var. Arap var mı? Var. Biz bunların hukukunu, hakkını koruyoruz. Peki soruyorum. Acaba bu ülkelerin dünyada hangisi Suriye'den ne kadar insanı kabul edip de onlara bakıyor? Bakan biziz. En ufak bir destek vermiyorlar ama konuşmaya gelince konuşuyorlar. Öyleyse başımızın çaresine bakma zamanı gelmiştir, geçiyor ve bu kararlı duruşumuzu da devam ettireceğiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları sevgi ve saygıyla selamladığını dile getirerek, ülkelerine döndüklerinde halklarına şahsının ve milletin selamlarını iletmeleri ricasında bulundu.