Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılı'nın Emekçileri İftar Programı"nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışanların ramazan ayını tebrik etti. Erdoğan, bu mübarek ayın milletiyle birlikte İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ettiğini, kardeşliğin, dayanışmanın ve birliğin sembolü olan bu bereketli iftar sofrasında emekçilerle beraber olmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu dile getirdi.
Bugün 6. orucunu tuttukları 11 ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif'i hüzünlü karşılayıp hüzünlü yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, "Yakın çevremizde savaşların, çatışmaların, insani trajedilerin, krizlerin kol gezdiği sancılı bir dönemde bu mübarek günleri idrak ediyoruz. Bizler sevdiklerimizle, ailelerimizle, yakınlarımızla işte bugün burada olduğu gibi yol arkadaşımız olarak gördüğümüz çalışanlarımızla iftar sevincini hamdolsun paylaşabiliyoruz. Ancak şu an Gazze'de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında kelimelerin kifayetsiz kaldığı büyük bir insani dram yaşanıyor. Bir kap sıcak yemeği, bir bardak temiz suyu dahi bulmanın lüks olduğu son derece acı verici insanlık adına utanç verici günlere şahitlik ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Yemen, Suriye, Sudan, Türkistan, Afganistan başta olmak üzere gönül coğrafyasının farklı köşelerinde de kardeşlerinin bu mübarek günlerde gerçekten ağır imtihanlardan geçtiğini söyledi.
Adalete, barışa, dayanışmaya, mazlumlar için yardımlaşma seferberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duydukları bir dönemde olduklarını belirten Erdoğan, "Rabbim Gazze'deki mazlumlarla birlikte zulüm ve eziyet gören tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum. Ramazanın gelmesiyle birlikte milletimizin Gazze'ye ve diğer mazlum coğrafyalara yardımlarını arttırdığını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türkiye ve Türk milleti olarak asırlar boyunca yaptığımız gibi başı dara düşenlerin imdadına koşmayı sürdüreceğimizin bilinmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, çalışma hayatına henüz çok genç yaşlarında İETT'de işçi olarak başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Evinin geçimini, ailesinin iaşesini kendi ihtiyaçlarını karşılamak için ter döken bir emekçinin nasıl kutlu bir mücadele verdiğini çok iyi biliyorum. Aynı şekilde çalışmak kadar emeğinin karşılığını hakkıyla almanın da öneminin hepimiz şuurundayız. 'İşçinin ücretini, teri kurumadan önce ödeyiniz' buyuran bir inancın mensupları olarak zaten başka türlü hareket etmemiz beklenemez. İzinden gittiğimiz atalarımız da işçinin hakkının verilmesi hususunda hep itinayla davranmışlardır. Kanuni Sultan Süleyman, Süleymaniye Camii'nin inşaatında çalışan işçilerin ücretinin günlük olarak verilmesini emretmiş, bunun için inşaatın ortasına bir hesap çadırı kurdurmuştu."
Cami inşaatının tamamlanmasından sonra bu güzel hatırayı yaşatmak adına 1792 yılında "Çadır Çeşmesi" yaptırıldığını anımsatan Erdoğan, "Hesap çeşmesi" veya daha bilinen ismiyle "Süleymaniye Meydan Çeşmesi"nin bu hassasiyetin günümüze kadar uzanan simgelerinden biri olduğunu anlattı.
Erdoğan, Sultan 2. Beyazıt'ın belediye kanununda da işçilerin izzetinin, günlerin uzunluğu farklı olduğu için yaza ve kışa göre ayrı ödenmesi hükmünün olduğunu, tarihe ve köklü geleneğe bakıldığında işçi haklarıyla ilgili bu tarz pek çok iyi ve örnek uygulamaya rastlamanın mümkün olduğunu kaydetti.
Türkiye'de 1 Mayıs tarihinin uzun yıllar gerginliğin, çatışmanın ve 1977 yılındaki menfur olayın sembolü olarak anıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tarihi 2008 yılında resmen Emek ve Dayanışma Günü, 2009 yılından itibaren de resmi tatil ilan ederek, işçilerle dayanışmalarını gösterdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyona karşı çalışanları ezdirmemenin bir diğer prensipleri olduğunu belirterek, özellikle son yıllarda üst üste yaşadıkları salgından bölgesel savaşlara, küresel ekonomik krizden "asrın felaketi" olan 6 Şubat depremlerine rağmen bu duruşlarından taviz vermediklerini, 2024 yılında da bu hassasiyetlerini muhafaza ettiklerini vurguladı.
Bölgesel krizlerin ve istikrarsızlıkların yol açtığı mali yükü en az şekilde insanlara yansıtmanın derdinde olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla bir sosyal koruma ücreti olan ve çalışma hayatındaki ücret politikalarının en alt sınırını temsil eden asgari ücretin 17 bin liraya çıktığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece asgari ücrette bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 100 oranında artış olduğuna dikkati çekerek, asgari ücret desteğini 700 liraya çıkararak, ödemeyi sürdürdüklerini kaydetti.
Memurların aylıklarında ise 2024 yılı Ocak ayında enflasyon farkıyla birlikte yüzde 50'ye yakın bir artış sağladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rakamlarla en düşük memur maaşının 2002 yılına göre reel olarak yüzde 300 oranında, nominal olarak ise 84 kat artış gösterdiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde katlanarak artan emekli sayısına rağmen emeklilerin ücretlerinde de çok önemli iyileştirmeler yaptıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce olmayan bayram ikramiyesini, bu uygulamayı getirerek emeklilerimize bayram sevinci yaşattık. Geçen sene emeklilerimizden gelen talepler doğrultusunda her bir emeklimize tek seferlik 5'er bin liralık ödeme gerçekleştirdik. Bu yıl emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de yüzde 50 artışa gittik. Ramazan Bayramı ikramiyelerini inşallah 2 ila 5 Nisan tarihleri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırmış olacağız. Devletimizin deprem bölgesiyle ilgili yükümlülükleri azaldıkça artan kaynağı emeklilerimiz ve çalışanlarımız başta olmak üzere, milletimizin istifadesine sunmaya devam edeceğiz. Bunun yanında enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek, tüm toplum kesimlerinde daha kalıcı refah artışı sağlayacağız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emeğin karşılığı kadar önemli bir diğer konunun ise emeğin müdafaası olduğunu vurgulayarak, bu süreçte çok kritik rol üstlenen sendikaların ve konfederasyonların, yine kendi dönemlerinde rahat bir nefes alabildiklerini ifade etti.
Sendikacılık ile işçi, işveren ilişkilerini düzenleyen ve adil temsilini sağlayan sosyal diyalog mekanizmalarının geçmişte hak ettiği değeri ve ilgiyi göremediğini, ihmal edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak son 21 yılda her alanda olduğu gibi sosyal diyalog konusunda da ciddi ilerlemeler kaydettiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sendikalaşma oranlarına ilişkin, "İşçilerde sendikalaşma oranı 2024 Ocak istatistiklerinde yüzde 15'i geçti. Memurlarda sendikalaşma oranı ise yüzde 74 oranına yükseldi. Her toplu görüşmemizde yeni imkanlar getirerek, memurlarımızın haklarını iyileştirmeyi sürdürüyoruz." bilgisini paylaştı.
Ancak ülke ve millet yararına attıkları her müspet adımda olduğu gibi burada da muhalefetin engellemeleriyle karşılaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Toplu sözleşme ikramiyesi bu kazanımlardan birisidir. Yedinci Dönem Kamu Toplu Sözleşmesiyle üye sayısı yüzde 2'yi geçen sendikaların mensuplarına aylık 538 lira ödeme yapıyorduk. Ancak bu düzenleme ana muhalefet partisinin başvurusundan dolayı Anayasa Mahkemesi tarafından geçenlerde iptal edildi. Bu iptal kararıyla ikramiyeden yararlanan 2 milyonu aşkın kamu görevlimiz maalesef 345 lira daha az aylık alacak. Bu da 2 yıllık toplu sözleşme sürecinde memurumuzun 8 bin 280 lira kaybı anlamına geliyor. Biz memurlarımızın haklarını genişletmek için gayret ederken, muhalefet ise bunları Anayasa Mahkemesine götürerek budamaya çalışıyor. Çalışanlarımızı ve emeklilerimizi bize karşı kışkırtmak için meydanlarda atıp tutuyorlar ama mahkeme kapılarını aşındırmaktan da maalesef geri durmuyorlar. Bize göre yanlış olan bu kararla ilgili olarak üzerimize düşeni mutlaka yapacağız. Ancak bu yanlışın müsebbiplerine sizler de gereken cevabı vermelisiniz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yaptıkları 3600 ek gösterge düzenlemesiyle çalışan ve emekli 5,3 milyon kamu personelinin ek göstergelerinin yeniden belirlenmesini sağladıklarını, yine bazı istisna kadrolar dışında tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarını 600 puan artırdıklarını dile getirdi.
Yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlara da ilk defa ek gösterge verdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birinci dereceye yükselen tüm memurlarımızın faydalanacağı şekilde 3600 ek gösterge düzenlemesini genişleteceğimizi duyurmuştuk. İnşallah bu sözümüzü de önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz." diye konuştu.
Çalışma hayatının en önemli istişare mekanizmalarından olan Çalışma Meclisi Toplantısını en son 2019'da emek dünyasının tüm temsilcileriyle bir araya gelerek gerçekleştirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma Meclisi'nin "Çalışma Hayatının Gelecek Yüzyılı" temalı 13'üncü toplantısını gelecek aylarda gerçekleştirmeyi planladıklarını duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini tamamlarken, birliğin, dirliğin ve bereketin sembolü olan iftar sofralarını şereflendirdikleri için katılımcılara teşekkür ederek, her birine kazasız, belasız, verimli ve huzurlu çalışmalar diledi. (AA)