Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleşen Zarova Köprüsü, Şirvan Barajı ve HES, Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi ile yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK ziyaretine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal 'Gel faizi 1'e indir sana destek vereceğiz' diyordu, aynı bay Kemal şimdi yüksek faiz diyor. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu bugün de diyor" diye konuştu. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milyonların merakla beklediği 2022 yılı asgari ücret fiyatıyla ilgili de açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satır başları:
Ana muhalefetin başında bir zat var, bu zat Merkez Bankasından randevu istiyor, Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya, Merkez Bankası randevu veriyor. Gidiyorlar, Merkez Bankasından brifing aldıktan sonra Merkez Bankasının aleyhinde konuşuyor. Hani bağımsız değildi? Bunlarda edep adap yok. Dün de TÜİK'i randevu almadan oraya da gitmek istedi. TÜİK de buna randevu vermedi. Gittiler, istatistik kurumu önünde bir genel başkan orada gösteri yapıyor. İnsan utanır, utanır. Bir insan davet edilmediği yere gidemez. Devletin kurumları senin şamar oğlanın değil. Buralar ciddi kurumlardır, senin gibi ciddiyetsiz değil. Bundan sonra da devletin kurumlarına randevusuz gidilemeyeceğini öğren.
Allah'ın izniyle 2023'e hazır mıyız? Bu zihniyet yine arsızca ortada dolaşarak siyaset adı altında milleti ve devleti tahkir edecek işler yapıyor. CHP başındaki zat da anayasa ve yasalar dışında hareket ederek, devlet memurlarına saldırmaya başladı. Öğretmenlere saldırdı. Kendi partisindeki hiziplere dişi geçmiyor ama memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Siyaset TÜİK, Merkez Bankası gibi kurumları basmak, ağzından köpükler saçarak memurlara hakaret etmek değildir. Bugün Mersin'deydi, Mersin'de bu kadar kalabalık toparlayamadı. Bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk diyor. Topladığın kalabalık ortada, resmi rakamlar elimizde. Bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza. 2023'te Allah'ın izniyle zafer bizim mi? Öyleyse durmak yok, yola devam.
Siyasette bu zat aslında bizim sıkletimiz değil. Tek bir seçim bile kazanamadı. Hala pişkince orada oturmaya devam etmiştir. Kendisini asıl mücadele alanına çağırıyorum. Milletimizin değerlerine saldırıp çıkarlara zarar verirse karşısında bizi bulur. Gitsin kendi çöplüğünde eşelensin. Bu ülkenin tertemiz insanlarına, çalışanlarına, üretenlerine bulaşmasın. Bu zat küçük şovlarla siyasi çıkar peşinde koşuyor.
Biz diyoruz ki ülkeyi yatırımlar, ihracatla büyüteceğiz. Bunların yanında İP var, terör örgütünün beslediği malum parti var. Daha iyi alternatif varsa söylesinler bunları tartışalım. 'Erdoğan'a oy verene gayri milli' diyor. Bu milletin yüzde 52'si o verdi. Sen kimsin de gayri milli diyorsun? Adama hadi oradan derler. Sen önce seçim kazanma nedir bunu öğren. Bunu bilmeyenden herhangi bir şey olmaz. Bu kadar çapsız, bu kadar küçük hesapçı bir ekip ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde çıkarlarını nasıl savunacak. Hepsini de 3 günde şamar oğlanına çevirirler. Gerçi milletimiz her seçimde bunları şamar oğlanına çeviriyor ama anlamazlıktan geliyorlar.
TÜİK'e karşı çıkıyorsun, öbür taraftan OECD'ye niye karşı çıkmıyorsun? Ne diyor, en büyük büyüme özelliğine sahip ülkelerden biri Türkiye. Bizi 10 olarak gösteriyorlar. Dünyada en yüksek büyüme oranını biz yakaladık, biz. Yüksek faiz ve enflasyon sembolü IMF düzenini bize dayatanlar elbette rahatsız oldu. CHP Sözcüsü, IMF'nin yetkilileri ile otellerin kulislerinde kulis atanlardandır. Merkez Bankasının rezervi 27,5 milyar dolardı, şimdi 126 milyar dolara çıktı. Nereden nereye.
Bu CHP yanına taktığı bazı o tiplerle adeta arkasında boş teneke. Ne diyorlar: Biz şuraya çıkarmıştık. Benim başbakan olduğum yerse senin sesin çıkabilir mi? Sıkılmadan ben şunu yaptım, ben bunu yaptım, sen neyi yaptın? Başbakan benim, imzayı ben atıyorum, ben şunu yaptım, bunu yaptım, insan utanır utanır.
Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizler ile ülkemizin yaşadığı süreç birleşince dengesiz kur ve fiyat artışları ile karşılaştık. Milletimizin her sıkıntısını yakından takip ediyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Bu odakla ekonomi politikamızı güçlendirirken, diğer yandan günlük hayattaki sorunları da çözecek adım atıyoruz. Bay Kemal 'Gel faizi 1'e indir sana destek vereceğiz' diyordu, aynı bay Kemal şimdi yüksek faiz diyor. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu bugün de diyor. Yarın da diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum nastır nas. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan illettir. Üreticinin düşük faizle yanında olacağız.
Asgari ücreti, kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız.
Yüksek fiyatların bir kısmının yakında yeniden dengeye oturması bekleniyor. Kimi ürünlerde görülen fahiş fiyat artışlarının bir sebebi de piyasadaki aç gözlü fırsatçılar. Stokçulara sesleniyorum. Hangi üründe olursa olsun, depolarda malları stoklayanları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyeceklerdir.