Son dakika: 14 Mayıs'ta adayların yeterli oyu alamaması nedeniyle cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim çalışmaları nedeniyle Adıyaman'a geldi. Burada yaptığı konuşmada deprem bölgesinde kalıcı konutların teslimatı için tarih veren Erdoğan, "Son vatandaşımızı yeni yuvasına kavuşturana kadar çalışacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesi ziyaretleri kapmasında Kahramanmaraş'ta da halka seslendi. İşte detaylar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konteyner kent ziyaretinde yaptığı açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bizleri aşkla, sevgiyle kadirşinaslıkla bağrına basan Adıyamanlı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Biz Adıyaman'ı karşılıksız seviyoruz. 28 Mayıs zaferinden sonra Kahta'ya söz. Sincik'e de söz. Biz bu yüreği yaralı şehrin güzel insanlarını samimiyetle seviyoruz. Rakamları sordum. Alanda 40 bin kişi var. Aramıza kimsenin girmesine müsaade etmiyoruz.
50 bin deprem şehidimiz var. 50 bin deprem şehidimize şu Bay Bay Kemal'in takımı nasıl baktı? Bütün bu deprem bölgesiyle ilgili 'bundan sonra size bir şey yok.' Bu ifade kullanılır mı? Nasıl bunu söylersin? Siz olsanız da olmasanız da devletimiz kardeşlerinin yanında. AFAD'ıyla yanında, Kızılay'ıyla yanında, bütün imkanlarıyla yanında. Şu konteyner kentlerin olduğu bölgede ciddi sayıda bir yaşam var. Siyasi tercihinden dolayı depremzedelerimizi linç edenler bunu hiçbir zaman kavrayamadılar. Bizim sevdamızın sırrına asla eremediler. CHP zihniyeti her seferinde insanımızı suçladılar.
Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 14 Mayıs 1950'den beri bu kötü huylarından vazgeçmediler. Sandıkta tecelli eden iradeyi kabullenmek yerine insanlarımıza cahil diyorlar. Gazete manşetlerinden küstah bir şekilde 'milletin karnı Togg'muş' diyorlar. Her türlü edepsizliği sergiliyorlar. Bir kez olsun biz nerede yanlış yaptık sorusunu kendilerine sormuyorlar. Pazar günü ile beraber 16. ve 17. seçimlerini kaybettiler. Her defasında hiçbir şey olmamış gibi pişkince hayatlarına devam ettiler. Samimi bir öz eleştiri vermediler. CHP Genel Başkanı ve arkadaşlarının zihniyeti 73 yıldır hiç değişmedi.
CHP Genel Başkanı hep aynı şeyleri yapıyor. Her defasında farklı bir sonuç bekliyor. Biz işimize bakıyoruz. Biz milletimizin derdine derman olmanın yollarını arıyorlar. Biz ülkemize eser kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Biz insanlarımıza güvenli bir gelecek kurmanın çabası içindeyiz. Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her türlü makama getirdi. Şu saatten sonra bizim ferdi olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize daha fazla eser kazandırmaktan başka ne gayemiz olabilir? Birinci önceliğimiz depremin izlerini silerek şehirlerimizi ayağa kaldırmaktır.
Şehrimize görevlendirdiğimiz bakanlarımız, belediye başkanlarımız sahayı hiç boş bırakmadılar. Vatandaşımızın derdini dinlediler. Tüm imkanlar depremzede kardeşlerimiz için seferber edildi. İlk günlerde bazı eksikler olsa da bunları hızla gidererek Adıyaman'ın yaralarını sarmaya başladık. Giden canlarımızı geri getiremesek de diğer tüm kayıpları telafi etmekte kararlıyız. Yıkılanın yerine daha iyisini yapacak, düzeni bozulan kardeşlerimizi yuvalarına mutlaka kavuşturacağız. Verdiğimiz sözleri yerine getirene kadar çalışacağız. Hedefimiz 650 bin yeni konutu inşa ederek deprem bölgesini eskisinden daha sağlam bir yer haline getirmektir.
Evi kullanılamaz hale gelen son vatandaşımızı yeni yuvasına kavuşturana kadar çalışacağız. Amacımız ekim-kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamaktır. Köy evlerinin inşası da hızla sürüyor. Deprem bölgesi genelinde 905 bini aşkın çadır, 112 bini aşkın konteyner kurduk. 13 bine yakın iş yerimizi de faaliyete geçirdik. Böylece ticari hayatın yeniden canlanmasını temin ettik. Deprem nedeniyle diğer şehirlere giden kardeşlerimizi de yalnız bırakmıyoruz.
Türkiye, bir seçimini daha demokrasi şöleni havasında tamamladı. Buna rağmen 14 Mayıs'ta hezimete uğrayan, 28 Mayıs'tan da umudunu kesen CHP Genel Başkanı'nın giderek daha çirkin bir dil kullandığını görüyoruz. Nefret söylemi kokan açıklamalarıyla her gün toplumumuzun bir kesimini düşmanlaştırıyor. Koltuğunu kaybetmemek için tüm yollara başvuruyor. Seçim öncesinde taktığı demokrat maskesi 15 Mayıs'ta düşünce altında tek parti CHP'sinin çirkin yüzü çıktı.
28 Mayıs iyi bir fırsat. Adıyamanlıların tamamı bizim öz kardeşimizdir. Kökenine, siyasi tercihine bakmaksızın her Adıyamanlı bizim canımızdan bir parçadır. Tüm Türkiye'yi arıyor muyuz? Bütün hemşehrilerimize sesleniyor muyuz? Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev sözü verenlerin sandıkta istedikleri netice çıkmayınca 15 Mayıs sabahından itibaren sergiledikleri nobranlık, tarihe utanç vesikası olarak geçecektir. Bunlara bakıp da asla hüzünlenmeyin, umudunuzu kaybetmeyin. Hep birlikte Adıyaman'ımıza daha sıkı sahip çıkalım."
Adıyaman'dan sonra Kahramanmaraş'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Depremden iki gün sonra başlayan ziyaretlerimizin en sonuncusunu biliyorsunuz bayramın ikinci günü buradaydık. Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Evleri, iş yerleri yıkılan vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim ülkemizi her türlü afetten muhafaza eylesin. Afetin ilk anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. İlk günlerde bazı aksaklıklar yaşanmış olsa da kısa sürede depremzede kardeşlerimizin yanında olduk.
Bugüne kadar deprem bölgesinde görev alan personel sayımız 650 bini buldu. Yurt dışından ve ülkemizin çeşitli yerlerinden gelen 35 bin arama kurtarma personeli haftalarca çalışarak en son enkaz yığınının altındaki umudu yaşatma mücadelesi verdiler. Depremzedelerimizin tüm ihtiyacını karşılayacak mekanizmalar kurduk. Kahramanmaraş ikinci turda yüzde 80'leri yakalayacak. Kendi şehirlerinde kalan yaklaşık 3 milyon kardeşimize kurduğumuz 905 bini aşkın çadırda barınma imkanı sağladık. Kira ve taşınma yardımlarıyla kendi ihtiyacını karşılayacak vatandaşlarımıza destek olduk. 650 bin yeni konutu inşa ederek deprem şehirlerimizin tamamını ayağa kaldıracağız. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye yığarak hazırlıklara başladık. Zemin etütlerini bitirdiğimiz yerlerde hemen temelleri attık. Şu anda deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı.
Resmi rakamı istedim, 70 bin katılım var alanda. Gördüğünüz gibi çalışmalar tam gaz sürüyor. Ekim-kasım aylarıyla birlikte konutları hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Köy evlerinin de teslimlerini etap etap yapacağız. AFAD'ın hak sahipliği başvurularının bugünden itibaren elektronik devlet üzerinden yapılabileceğinin müjdesini de paylaşmak istiyorum. 14 Mayıs seçimlerinde Kahramanmaraş olarak şahsıma verdiğiniz yüzde 72'yi bulan destek için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Yaşadıkları acı kayıplara rağmen milli iradenin gücüne sahip çıkan Kahramanmaraş'ın yiğit evlatlarına teşekkür ediyorum.
Kahramanmaraş'ın 28 Mayıs'ta da iradesine sahip çıkarak en yüksek katılımla sandığa gideceğine ve tercihini çok daha yüksek oranla bizden yana yapacağına inanıyorum. Türkiye Yüzyılı destanını sizinle birlikte yazacak, deprem sonrası Kahramanmaraş'ın yükselişini sizinle birlikte gerçekleştireceğiz. Biz ülkemizi güçlendirme, deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırmaya çalışırken birileri buralarda turistik gezi yapıp gidiyordu. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın sandıktaki tercihleri de bu tabloya uygun şekilde gerçekleşti.
Seçim gecesinde kalp yapan eller yumruğa, diller hakarete döndü. Bu Bay Bay Kemal, Kandil'den talimat almıyor mu? Onlarla beraber bu yolda yürümedi mi? Benim Kahramanmaraşlı kardeşlerim bu teröristlerle beraber olanlara oy verir mi? 28'inde de ben inanıyorum sizler Bay Bay Kemal'e hakikaten Vah Vah Kemal diyeceksiniz. Bunlar kaybettikleri her seçimin ardından milletimize demediklerini bırakmadılar. Bu defa kinlerini özellikle depremzede kardeşlerimize yönelterek alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Herkes bu kin ve nefret hezeyanından payına düşeni aldı. Neler demediler? Sizlerin huzurunda tekrarlamaya edebimin el vermeyeceği ifadelerle saldırıya geçtiler.
On binlerce vatandaşımızın kanını döken terör örgütlerine kucaklarını açanlar, depremzede kardeşlerimizin tercihlerine tahammül edemediler. Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın kanına bunlar girmedi mi? 'Selo'yu eğer serbest bırakmak istiyorsanız oyunuzu bana vereceksiniz' diyor Bay Bay Kemal. Kim bu Selo? Terörist. Eğer Erdoğan kardeşiniz yola devam ederse adalet neyi gerektiriyorsa o olur. Ülkeyi Londra tefecilerinin eline bırakmaya niyetlenenler, bu şehirlerimizin ayağa kalkma gayretlerini umursamadılar. Hiçbir depremzedemizi bunların insafına terk edecek değiliz. Biz devletimizle, AFAD'ımızla tüm depremzedelerimizi ayağa kaldıracağız.
Hatay Defne'de hastane ihtiyacı vardı. Oradaki oy oranımıza bakmadan üç ay içinde en güzeliyle yeni bir hastaneyi oraya kazandırdık. Yarın açılışını yapacağız. En kısa sürede hasta kabulüne de başlayacağız. Bizim ne siyaset anlayışımız ne devlet anlayışımız aksi bir tavrı kabul etmez. Bizim kazandığımız yerde hiç kimse kaybetmez. Biz kazanırsak millet kazanır, biz kazanırsak ülke kazanır. Biz kazanırsak mazlumlar, mağdurlar kazanır. Biz kazanırsak herkes kazanır. Ama CHP Genel Başkanı ve ekibi ne yapıyor? Bitmemiş seçimin ilk tur sonucu üzerinden tehdit diliyle önlerine geleni itiyor. Fark yedikleri seçimde bile nasıl bir kibir içine girdiklerini gördünüz.
Biz bu seçimlerde Türkiye Yüzyılını vadettik. Bu vizyonu ülkemize 21 yıldır kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısı üzerine bina ettik. Eğitimde, sağlıkta, enerjide, tarımda, sporda her alanda sağlam temeller attık. Asırlık demokrasi eksikliklerini giderirken, gözümüz hep 2023'teydi. Dünyada, bölgemizde, ülkemizde yaşanan her gelişmeyi bu anlayışla yönettik. Bugün hayallerimize ulaşmak için ilk adımı atma günüdür. 28 Mayıs'ta işimizi yarım bırakmayacak, tamama erdireceğiz.
CHP Genel Başkanı, 28 Mayıs için kendine yeni maskeler hazırlamış. Ama artık beyhude bir uğraş içinde. Çünkü milletimiz onun ve CHP Genel Merkezinden yönettiği trol ordusunun derdinin ülkeyi birilerine peşkeş çekmek olduğunu gördü. Terör örgütleriyle kol kola yürürken söylediklerinin hiçbir değeri yok. Kendi partisi bile kazanmayacağına inanırken masa yumruklayarak attığı nutukların hiçbir değeri yoktur. Asla rehavete kapılmıyoruz. Zafer sarhoşluğu içine girmiyoruz. İkinci turda, 14 Mayıs'ta sandığa giden tek bir vatandaşımızın fire vermesini istemiyoruz."