Son dakika: 28 Mayıs'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için siyaset gündeminde olağanüstü hareketlilik sürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX'ta katıldığı programda gündeme dair konuştu.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Milli bayramlarımızı unutturma, sıradanlaştırma süreciyle karşı karşıyayız. Ben İBB Başkanı olduktan sonra her bayramda söyledim. 2011 yılında milli bayramlara dokunan bir genelge yayınlandı. Sonra dediler ki bu FETÖ'cü bir müdahale. FETÖ gitti, ne kaldı geriye. O zaman neden değiştirmiyorsunuz? Milli bayramla ilgili sorununuz ne? Atatürk ile ilgili probleminiz ne? Böylesine önemli bir bayramı ne için yok sayıyorsunuz? Ben bulamıyorum, bunların hamasi diline hakim olamıyorum. Sıkıştıkları zaman ilk Atatürk'e sığınıyorlar.
Birinci turdan çok daha kolay. Birinci tur daha zor. Aynı 31 Mart gibi. 2019'da bizim zor seçimimiz 31 Mart'tı. Çok az farkla kazandık. İlk seçimle ikinci seçim arasındaki duygu nasıl farklıysa şu andaki duygu da aynı boyutta. Gönüllülerin katılımı 110 binden 210 bine çıktı. Diyorlar ya enerji düştü, sandığa gelmeyecekler. Vallahi sandığa gelecekler, büyük oranda gençler gelecek. En büyük değişim talebi gençlerde. Belli bir yaş üstü seçmen biraz daha karamsar davranabiliyor. Bir yaş grubu var ki çok da farkında değil. Ellerinde sağlam bir 2019 kazanımı var. Biz İstanbul'da da insanları ikna etmek için yüzde 70'e yakın rakibimin kazanacağı söyleniyordu. Oy farkımız da vardı. Biz seçime bir hafta kala başa baş bir duruma getirdik. İnanç çok önemli. Niye ümitli olalım? CHP'ye bakalım. 46 bin kilometre yaptım. 50 ilde 85 miting yaptım. Hala sesimi düzeltemedim. Çocuklarımı 5 kez belki gördüm. Bütün bu süreç sonrasında birinci turda ben üzgünüm. Daha iyisini bekliyordum. Biz 2 puan daha yukarıda olma ihtimalimizi yüksek görüyorduk. Fakat evet 49,5'e 45 gibi bir rakam çıktı. CHP, 2018'de 11 milyon 354 bin 190, 2023'te 13 milyon 791 bin 299 oy aldı.
AK Parti'nin oyu düştü. Burada zafer nidaları atacak durumda değiller. Milletvekili sayısı da düştü. Büyükşehirlerimiz iyi bir sınav verdi. Geride olduğumuz büyükşehrimiz yok. Gece zafer nidaları, öyle balkon konuşmasıyla seçim kazanılmaz. Isparta'da demiştim seçimi kaptırmadım. Çıkıp Mansur Yavaş ile verdiğimiz savaş, oylara sahip çıkışımız önemliydi. Bizim sistemimiz çalıştı. Onursal Adıgüzel'in de hakkını yemeyelim. Eksikleri olabilir. Sandıkta eksiklerimiz var onun da raporu var. O gece elimizdeki verileri çıktık söyledik. Kalkıyor AK Parti'nin sözcüsü bizi yalancılıkla suçluyor. 50,03'le seçimi kazanmak için hesap yaptılar. utanmadan biz 0,5'i kapatmayı bilirdik dediler. Lafa bak. Biz oyunu sayın Mansur Yavaş ile bozduk. Çıktık veri verdik, verilerin elimizde olduğunu gösterdik. İkinci turda daha donanımlıyız. Kurguyu bozduk 49,5'te kaldılar.
Bir maç oynandı bitti. Bir rakip elendi. İki kişi kaldı. Maçın sonucunu bu seçim belirleyecek. Seçim sonucunu belirleyecek olan şu, sayın Kemal Kılıçdaroğlu ağırlıklı yapacaklarını anlattı, ülkenin geleceğini anlattı. Gençlerin hangi sıkıntılarını yaşadığını ve ne vadettiğini açıkladı. Aile Destek Sigortası çok önemli bir şey. Bu sigorta 'ben senin ihtiyacını çözeceğim' diyor. Rakip ne yaptı? 'Kardeşim ben 21 yılda neler yaptım neler. Ey bilmem ne' demesi gerekir değil mi? Tam tersini yaptı Kılıçdaroğlu'na, İmamoğlu'na vatan haini dedi. Terör örgütleriyle ilişkiyle suçladı. Bunu itiraf ediyorum, bunu yaptı ve kısmen başarılı oldu. Bence oy farkının sebebi buydu. Biz yalan konuşmayı bilmiyoruz, önemsemedik. Bu insanları birbirine düşüren kötü aklı, çocuklarınıza izlettirmeyin ve dinlettirmeyin. Gıybet var, iftira var, her şey var. Kötü dil süreci etkili oldu. Bizi olmamız gerekenden 3-4 puan aşağıya çekti.
Bu anlatım bizim için zor değil. Biz İstanbulluya sesimizi kolaylıkla duyuruyoruz. Bir kez daha kendimizi hatırlatacağız. Bu iktidardan kurtardığımız şehirlerde hangi tehlikelerden bu şehirleri kurtardık, hangi halkçı politikalarla insanlarımızı koruduk? Onlar ne yapıyordu, bugün işe girenleri yarın ABD'ye gönderiyordu. Ulaşım şirketine aldığı insanı siyaset üzerine ABD'ye gönderiyordu. Kayırdıkları insanları milletvekili yaptılar. Biz 75 bin öğrenciye burs veriyoruz. Bugün piyasa fiyatının 2,5'a bölün ekmek satıyoruz. Kanal İstanbul'dan kurtardık. Baş belası. Tek başına 2,5-3 milyon nüfus yükü. Bir basın mensubu iktidara neden soramıyor? Bu şehri berbat edecekler. İBB, 4 yıllık döneminde tek bir parselde dahi özel bir kişiye ait imar artışına imza atmadı.
Biz tek tek anlatıyoruz. Bizim inancımızla dalga geçen, bizi neredeyse cennet cehennem diye ayıracaklar. Bizim insanımızı inancıyla bölüyor. Camide vatandaş bana diyor ki 'sen cumaya gelir miydin?' Biz ibadeti gizli yaparız, öyle öğrendik. Camide miting mi yapmam gerekiyor. Bu duruma düşürdü. Camide, avluda anlatıyorum. Benim inançlı insanım buna müsaade etmeyecek. FETÖ ile bizi ilişkilendiriyorlar. Bu örgütü siz oluşturdunuz. Siyasetin içindeki FETÖ'yü ortaya çıkaramadınız. Gelelim PKK'ya. Terör örgütü PKK ile CHP'yi nasıl ilişkili yapmaya kalkarsın? Osman Öcalan'ı TRT ekranlarına çıkarıp İmamoğlu'na oy vermeyin dedirten siz değil misiniz? Şimdi CHP'yi PKK'lı yapmaya çalışıyorsunuz. Hadi oradan. Kimse hizbullahı konuşmuyor. Daha bugün bile terör örgütü diyemeyen HÜDA PAR'ın içine girmesine müsaade ediyorsun. Anayasa'nın ilk 4 maddesine karşı. İstiklal Marşı'na karşı, ismine karşı. Bütün bu kavramlara karşı. Biz gözlerine soka soka olanları anlatacağız. Olmayan işlerin üzerinden cumhurbaşkanı adayımızın üzerine toz bile gelmez.
Bugün sokağa çıkın, bir iş adamının kapısını çalın. Bu ülkeyi getirdikleri yer, doları 30 liraya getirdikleri yer. Bir ekonomi sisteminin hiçbir şekilde zerresinden anlamayan kadroları, bakanlara varıncaya kadar. Geçmişte kendi çalıştığı bakan, cumhurbaşkanını reddediyorsa başka bir izaha gerek yok. Bugünkü akıl öyle bir yetkiyi almış ki eline, o ne derse onu yapacak. Böyle bir şey olabilir mi? Bugün artık öyle rakamlar konuşuluyor ki okurken tüylerim diken diken oluyor. Dış borç 500 milyar dolarlar. Verdik yetkiyi bak ne hale geldi. Bu ülkenin dünya çapındaki itibarı dediğimiz CDS puanları 700 puana ulaştı. Dünyada böyle başka bir ülke yok. İş dünyası kafasını kuma sokamaz. Ben yeterince ses duymuyorum. Batıyoruz kardeşim. İş adamı konuşmayacak da kim konuşacak? Devletin bankası birkaç kişi dışında kimseye kasasını açmıyor. Merkez Bankası, bankalara baskı yapıyor. Türkiye'nin en büyük kamu kurumlarından birini yönetiyoruz. Kamu bankaları utanç duyuyor. Brezilya, Meksika hepsi bizden çok daha itibarlı. Yabancı yatırımcı bizden kaçıyor.
İstanbul'un kentsel dönüşüm sürecinde ilk defa güçlü adım atan biziz. Lüks konut yapmadık. Sokak arasında sabit fiyatla süreç yürüterek, 21 yılda yaptıklarına 4 yılda ulaştık. Bunlar deprem bölgesini şova dönüştürdüler. 21 yıldır bu ülkeyi yöneten bir hükümet bu saatten sonra cek cak konuşuyorsa ona güle güle diyecek insanlar. On binlerce insanın o 11 şehirde ölümünü izlediyseniz ve kentsel dönüşüm ve depreme dair önlemini almadıysanız bunun hesabını vereceksiniz. Deprem bölgesinde sınıfta kaldılar. 4 gün AFAD'ın ulaşamadığı yerler oldu, vatandaşlar unutmasın. Kızılay çadır sattı. Bizim o şehirlere yardım yapmamızı bile kendilerine yedirmeyip, ben 10. gün AFAD'ın masasına büyükşehri oturttum zorla. Bütün bu sistemin içinde varız. AFAD siyasallaşmıştır, Kızılay çökmüştür. Sayısını bile tam veremediğiniz on binlerce insanımızın canı gitti, malı gitti. Yeni şehirlerin kurulmasında hata yapmadan bu sorunu çözecek biziz. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın da yürütme yetkisini bize vermesini istiyoruz.