Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı'nda konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında Hamas-İsrail çatışmasına geniş yer ayıran Erdoğan, İsrail'in katliamına sert sözlerle tepki gösterirken "'Gazze kasabı' Netanyahu, bir savaş suçlusu olmanın ötesinde, Milosevic nasıl yargılandıysa bu da aynen yargılanacak" dedi.
"İSRAİL SİVİLLERİ VE SİVİL YERLEŞİM YERLERİNİ HEDEF ALIYOR"
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
-
Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında büyük bir vahşetin yaşandığı bugünlerde sergileyeceğimiz iş birliği çok daha önemli. Sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin üzerinde yaralı verildi. Gazze'de şehit edilen her 3 kişiden 2'sini çocuklar, bebekler ve kadınlar oluşturuyor.
- Bazı ülkeler adeta İsrail'e daha fazla çocuk öldürmesi, daha masum kanı dökmesi için şartsız destek veriyor. Uluslararası basın kuruluşları hepimize yıllarca demokrasi ve hukuk dersi vermişlerdi. BM kurumsal olarak Gazze sınavından başarısız çıktı. BMGK'de 121 evet oyuyla kabul edilen karar BM'nin mevcut yapısı nedeniyle kadük kaldı. Akan kanın durması noktasında tesirli olamadı. Maalesef 40 çekimser oyla birlikte 161 ülkenin iradesi yok sayıldı. Sadece bu tablo bile 2 milyarlık Müslüman alemi olarak nasıl bir cendereye sıkıştırıldığımızı göstermeye kafidir.
- 3-5 ülke ne zaman 'tamam' derse ancak o zaman harekete geçen bir küresel mekanizma var. Böyle bir yapının ne barışı getirmesi ne insanlığa umut olması mümkündür.
YENİ ADIMLARIN SİNYALİNİ VERDİ
- Kuruluş gayesi Filistin davasını savunmak olan İİT, mücadelenin tek ses ve tek vücut olarak yürütülmesi noktasında bizlere önemli bir zemin sunuyor. Arap Ligiyle birlikte Riyad'da gerçekleştirilen zirveyle İslam dünyası olarak Filistin meselesindeki duruşumuzu ortaya koyduk. Gazze'de akan kan duruncaya kadar görüşmelerimiz devam edecek. Ayrıca başka adımlar da atmalıyız. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları dolayısıyla sorumlu tutulmaları bunlardan biri. BM İnsan Hakları Konseyini ve Uluslararası Ceza Mahkemesini bu kapsamda mutlaka değerlendirmeliyiz.
NÜKLEER SİLAH ÇIKIŞI: "UNUTULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
- İsrail'in, mevcudiyetini kabul ettiği nükleer silahlar meselesinin unutulmasına da izin vermeyeceğiz. İsrail'in atom bombası var ama sorarsan 'yok' diyorlar. Şu anda 'Gazze kasabı' olan Netanyahu bir savaş suçlusu olmanın ötesinde kesinlikle Gazze kasabı olarak aynen Milosevic nasıl yargılandıysa bu da yargılanacak. Gazze'nin yeniden imarıyla ilgili hazırlıklara da şimdiden başlamalıyız. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Gazze Filistin toprağıdır, Filistinlilerindir, ebediyen öyle kalacaktır.
"GAZZE'Yİ SAVUNMAK İSTANBUL'U SAVUNMAKTIR"
- Bugün Gazze’yi işgal edenlerin yarın başka yerlere göz dikeceğini çok iyi biliyoruz. Bugün Gazze'yi ve Filistin'i savunmak demek Kudüs'le birlikte Mekke'yi, Medine'yi, İstanbul'u savunmak, Şam'ı, Beyrut'u, Bağdat'ı ve diğer İslam beldelerini savunmak demektir. Acının bizim ocağımıza düşmesini beklersek Allah korusun o yangın bir gün mutlaka evimize gelecektir.