Dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra ifade çağrısına uymadıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanan HDP'li milletvekilleri için süreç şöyle işledi:
HDP'li vekiller, mayıs ayında dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliği kapsamında soruşturulmaya başlandı. Düzenleme ile 55 HDP milletvekiline ait 511 dosyaya ilişkin dokunulmazlık kaldırıldı
Bu düzenleme ile dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri, herhangi bir vatandaş gibi yargılama sürecine tabi oldu. Soruşturmalarını tamamlayan savcılıklar, vekilleri ifadeye çağırdı. HDP'liler, ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkladı.
Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri, Van ve Bingöl'ün de aralarında bulunduğu savcılıklar, HDP'li yöneticiler ve milletvekilleri hakkında gözaltı kararı verdi.
Mahkeme önüne çıkarılan HDP'li vekiller tutuklandı. Ancak tutuklanmaları, milletvekilliğinin düşmesi anlamına gelmiyor. Üyeliğin düşmesi için mahkûmiyet kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi gerekiyor.
Mahkûmiyet kararı Yargıtay'da onanıp kesinleştikten sonra TBMM Genel Kurulu'nda okunduğu zaman milletvekilliği düşüyor. HDP milletvekillerinin tutuklanması, Meclis aritmetiğini değiştirmeyecek. Vekiller, tutuklu yargılanırken maaşlarını alacak, soru önergeleriyle Meclis'in denetim faaliyetlerine uzaktan katılabilecek.
ARA SEÇİM OLABİLİR
HDP Grubu, tutuklama kararlarına karşı topyekûn istifa edip sine-i millete dönme kararı alabilir. Ancak bu durumda da vekillerin istifaları ancak genel kurulda kabul edilmesi durumunda geçerli olacak. Milletvekilleri hakkındaki yargılama sonucunda mahkûmiyet kararı kesinleşirse Meclis'te tablo değişecek. Mahkûmiyet kararları genel kurulda okunduğunda kendiliğinden vekillikleri düşecek.
Anayasa'ya göre üye tam sayısının 5'te 1'i, yani 28 sandalye boşalırsa 3 ay içinde ara seçime gidilmesi gerekecek. 59 milletvekili bulunan HDP'de 28 vekil hakkında kesin mahkûmiyet kararı verilirse, ara seçim söz konusu olacak.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun 22 Şubat 2016’da dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesine verilen cevapla erken seçim iddiasını yanıtladı. Yanıtta, “Yüksek Seçim Kurulu, her seçim bitiminde bir sonraki seçim türüne özgü olarak rutin hazırlıklara hemen başlamakta ve seçime her an hazır duruma gelmektedir. Bu itibarla, 2019 yılında yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimleri, Cumhurbaşkanı Seçimi ve Milletvekili Genel Seçimine ilişkin hazırlık çalışmaları doğal olarak yapılmaktadır.” dendi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 22 Şubat’ta dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na “2016 yılında erken seçim kararı alınması ya da referanduma gidilmesi kararı alınması halinde gerekli hazırlıkların YSK olarak yapıldığı iddiası doğru mudur?” sorusunu da içeren 5 maddelik bir soru önergesi verdi.
Soru önergesi, Başbakanlık tarafından Adalet Bakanlığı’na iletildi. Adalet Bakanlığı, YSK’yla yaptığı yazışmayla konu hakkında bilgi istedi. YSK verdiği yanıtta, Tanrıkulu’nun önergesindeki soruların yanıtlanmasını reddetti ancak konuyla ilgili TBMM Başkanlığı’na konuyla ilgili bilgi verilmesini kararlaştırdı.
YSK’nın TBMM Başkanlığı’na gönderdiği yanıtta, erken seçim iddiasına “Yüksek Seçim Kurulu, her seçim bitiminde bir sonraki seçim türüne özgü olarak rutin hazırlıklara hemen başlamakta ve seçime her an hazır duruma gelmektedir. Bu itibarla, 2019 yılında yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimleri, Cumhurbaşkanı Seçimi ve Milletvekili Genel Seçimine ilişkin hazırlık çalışmaları doğal olarak yapılmaktadır. Kurulumuzun 12/04/2016 tarihli ve 170 sayılı kararı ile filigranlı oy pusulası kağıdı ve ayrıca kırtasiye malzemesi alım ihalesi Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünce yürütülmekte olup, henüz sonuçlandırılmamıştır.” yanıtı verildi.
Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesinde yer alan ‘plebisit’ hazırlığının yapılıp yapılmadığı iddiasına ise verilen yanıt şöyle oldu:
“Türkiye Büyük Millet Meclisince alınmış bir karar olmadığından, plebisit ile ilgili bir hazırlığımız da bulunmamaktadır.”
Tanrıkulu’nun soru önergesi şöyleydi:
1- 2016 yılında erken seçim kararı alınması ya da referanduma gidilmesi kararı alınması halinde gerekli hazırlıkların YSK olarak yapıldığı iddiası doğru mudur?
2- Konu ile ilgili kağıt vb. ihaleye çıkılmış mıdır?
3- Bu konuda YSK üyelerinini bir kararı bulunmakta mıdır?
4- YSK Başkanı’nun AKP temsilcileriyle bu yönde bir görüşme yaptığı iddiası doğru mudur? İddia doğru ise, kimlerle görüşme yapılmıştır?
5- Türkiye’de ‘plebisit’ yapılmasına yönelik hazırlık yapıldığı iddiası doğru mudur? İddia doğru ise, hangi gereksinimler doğrultusunda yapılmaktadır?