Ordu'da, 23 Haziran 2019 tarihinde tekrarlanan İstanbul seçimleri öncesinde Karadeniz Bölgesi'nde mitingler düzenleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 5 Haziran tarihinde İstanbul’a dönüş için gittiği Ordu-Giresun Havalimanı’nda ekibiyle VIP'ten geçerken tartışma yaşadı. Bu sırada dönemin Ordu Valisi Seddar Yavuz’a hakaret ettiği öne sürülen İmamoğlu hakkında dava açıldı.
Ordu 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7'nci duruşmasında, taraf avukatları ve CHP adına gözlemci olarak Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek, Seyit Torun, Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ve çok sayıda parti üyesi hazır bulundu.
Davada iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, "Halen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık Ekrem İmamoğlu'nun seçim çalışmaları nedeniyle Karadeniz Bölgesi'ne geldiği, 05/06/2019 günü ise Ordu iline geldiği ve aynı gün saat 22.20 sıralarında Ordu ilinden ayrılmak üzere Ordu-Giresun Havalimanı'na gelerek VIP salonundan geçmek istediği, VIP salonundan geçmesine izin verilmemesi üzerine olay tarihinde Ordu Valisi olarak görev yapan Seddar Yavuz'a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada, dosya içerisinde mevcut Haber Global isimli televizyon kanalından ve Fox Tv isimli televizyon kanalından alınan görüntülerde sanık Ekrem İmamoğlu'nun olay yerinde bulunan ve dosya kapsamında dinlenen bir kısım tanıklara hitaben "vali itlik yapmıştır, aynen iletin vali itlik yapmıştır" şeklinde söz söylemek suretiyle Seddar Yavuz'a gıyabında ve olay yerinde bulunan tanıklarla ihtilat ederek hakarette bulunduğu ve bu şekilde üzerine atılı kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediği anlaşılmakla sanık Ekrem İmamoğlu'nun TCK'nın 125/1, 125/3-a, 125/4 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanığın hapis cezası ile mahkumiyeti halinde TCK'nın 53/1 maddesinde yazılı bulunan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi talep ve mütalaa olunur" ifadelerine yer verilmişti.
Vali Yavuz'un avukatı Resul Yılmaz, Ekrem İmamoğlu'nun alt sınırdan uzaklaştırılarak cezalandırılmasını isteyerek, "Sanık Ordu-Giresun Havalimanı'nda öncelikle kamu görevlisi olan polislere' Vali it, vali itlik yapmıştır, aynen kendisine iletin itlik yapmıştır' ifadelerini birçok defa tekrarlamak suretiyle kamu görevlilerine yönelik açık sureyle hakaret etmiştir. Dosyada bizim çağırdığımız tanık bulunmamaktadır. Kamu tanıkları hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde sanığın hakaret ettiğini beyan ettiler. Ses kayıtlarını içeren raporlara bakıldığında hakaret suçu işlendiği dosyada sabittir. Bu konu günlerce, aylarca konuşuldu. 21 ay geçmesine rağmen sosyal medyada, basında hakaret edilmeye devam edilmektedir. Bu hakaretten dolayı müvekkilim mağdur edilmiştir. Sanığın alt sınırdan uzaklaştırılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Sanığın söylemiş olduğu ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamında değildir" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Sercan Polat ise, "Dinletmiş olduğumuz tanıklar sanığın basitlik kelimesini kullandığını ifade etmişlerdir. Dosya içerisinde sunduğumuz bilimsel rapor mütalaa şeklindeki raporlarda basitlik ve itlik kelimelerinin ses kısıklığı halinde söylenip, söylenilemeyeceği tartışılması, Türkçe sözlükte de itlik kelimesi terbiyesiz anlamında da kullanılmaktadır. Sanık tarafından hakaret suçunun oluşabilmesi için olgu veya sövme olması gerekir. Sövme olması için fiilin maddi olması gerekir. Ayrıca eyleme yönelik ifadeleri, ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Mahkeme, hakaret suçunun işlendiğinin sabit olduğuna karar vererek İmamoğlu'nun, 365 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, atılı suçun alenen işlenmiş olması nedeniyle 425 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Sanığının sabıkasız geçmişi, tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkemede oluşan olumlu kanaat sonucu cezada 1/6 oranında indirim yapıldı. Ekrem İmamoğlu, 354 gün karşılığı olarak toplam 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırıldı.
Tanıklarımız dinlenmedi, sunduğumuz bilirkişi raporları dikkate alınmadı, hukuk ilkeleri ve içtihatlar hiçe sayıldı. Bağımsız yargının nasıl büyük bir ihtiyaç olduğu gerçeğini sanık olarak görüp yaşamak sırası bugün bendeydi. Hepsi geçer, adalet ve hukuk er geç üstün gelir.
(DHA)