Son dakika: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararının ardından piyasada gözler euronun kaderini belirleyecek olan Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararına çevrilmişti. ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırımlarını enflasyondaki yükselişle devam ettirdiği dönemde ECB bekle/gör politikası ile Temmuz ayına kadar gelmişti.
Avrupa Merkez Bankası(ECB), 11 yıllık aranın ardından ilk faiz artışını gerçekleştirdi. ECB'den yapılan açıklamaya göre, refinansman operasyon faiz oranı yüzde 0,00'dan yüzde 0,50'ye çıkarıldı. Piyasa beklentisi faiz oranının 25 baz puan artırılacağı yönündeydi, ancak son günlerde 50 baz puan artış da konuşulmaya başlanmıştı.
ECB, bankaların merkez bankasında tuttukları mevduat için ödenen faiz oranını gösteren faiz oranını yüzde -0,50'den yüzde 0,00'a, marjinal faiz oranını yüzde 0,25'ten yüzde 0,75'ye yükseltti. Analistlerin tahmini iki faiz oranında 25 baz puan artış olacağı şeklinde oluşmuştu.
ECB en son 13 Nisan 2011 tarihinde faiz oranında 25 baz puan artışa gitmişti. Banka sonraki dönemde 8 toplantıda faiz indirimi gerçekleştirmişti.
Euro Bölgesinde en son yıllık tüketici fiyatları yüzde 8,6, çekirdek tüketici fiyatları yüzde 3,7 olarak açıklandı.
Geçtiğimiz gün 1’in altına gerileyen euro/dolar paritesi karar öncesi 1,0120 seviyesinde yer alırken, kararı sonrası 1,03'ün üzerine çıktı. Euro/TL ise karar öncesi 18,06 TL'den değerlenirken şu sıralar değer kazancını yüzde 1'in üzerine taşıdı ve 18,16'nın üzerini test etti.
Lagarde’ın konuşmasından öne çıkan bazı başlıklar ise şöyle:
Ekonomi faaliyetleri yavaşlıyor. Rusya’nın savaşı büyümelere ayakbağı olmayı sürdürüyor.
Enflasyon haziranda yüzde 8,6’ya yükseldi. Küresel enerji ve gıda fiyatlarının kısa vadede yüksek seyretmeye devam etmesi bekleniyor. Endüstriyel ürünlerde devam eden darboğazlar ve güçlü talep de enflasyonu etkileyecek.
Enflasyonun bir süre daha istenmeyecek düzeylerde kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Gıda, enerji ve boru hattı aksamaları bunun en önemli nedenleri.
Enflasyon için riskler yukarı yönlü ve kısa vadede yoğunlaşmış durumda. Enflasyon risklerinin gerçekleşmesi daha büyük faiz artırımını gerektirdi.
İstihdam piyasası güçlü seyrini koruyor. Birçok alandaki iş ilanları bunu yansıtıyor. Ücretler de son aylarda artış kaydetse de genel anlamda sınırlı kalmaya devam ediyor.
Aktarım Güvence Mekanizması (TPI) kararı oybirliği ile alındı. Mekanizmanın nerede uygulanacağına sadece AMB karar verecek Eylül ayı için önceki sözlü yönlendirme artık geçerli değil.
Eylül toplantısına ilişkin sorulara ise Lagarde’ın yanıtı şöyle oldu:
"Haziran toplantımızda 25 baz puan artırım yapma niyetimizin sinyalini verdik. Eylülde de kademeli olarak artabilir demiştik. Bundan sonra para politikası kararlarını ay ay ve adım adım vereceğiz. Eylülde ne olacağı verilerin ne olacağına bağlı. Ama kesinlikle enflasyonu orta vadede yüzde 2’ye indirecek bir normalleşme patikasındayız. Varacağımız noktayı değiştiriyoruz anlamına gelmiyor bu. Çıkışı hızlandırıyoruz ve normalleşme patikasını izlemeye devam ediyoruz."
ECB’nin birincil görevi fiyat istikrarıdır. Gözlemlediğimiz - görünüm ve enflasyon tarafında - savaş kaynaklı büyümeye yönelik riskler ve enflasyona yönelik yukarı yönlü riskler var. “Doğalgaza bağlı bir resesyonda politikamız tersine döner mi” sorunuza ilişkin, enerji fiyatlarının yükselmesi enflasyonu daha da yükseltecektir. Ancak büyüme taraflı da bir risktir aynı zamanda. Bu bir resesyona yol açacak mı? Haziran tahminlerimize ve komisyonun en son tahminine baktığımızda baz senaryolarda resesyon görünmüyor. Görünüm karamsar mı? Evet.