Son dakika: Fenerbahçe efsanesi Alex de Souza'dan itiraflar! Galatasaray...

Son dakika haberleri: Fenerbahçe taraftarlarının unutamadığı hatta 'Bir Alex değil' sözüyle gelen transferlerin kıyasını yaptığı Alex de Souza, sarı - lacivertli takımdaki günlerini anlatırken, Galatasaray derbilerinin savaş şeklinde geçtiğini aktardı. İşte Brezilyalı yıldızın sözleri...

Son dakika haberleri: Türk futbolunda iz bırakmış yüzlerce futbolcu var. Ülkedeki her takımın taraftarlarının saygı duyduğu birkaç isimden olan Alex de Souza, hikayesini anlattı. Fenerbahçe günlerinden bahseden unutulmaz futbolcu, Galatasaray rekabeti hakkında da itiraflarda bulundu.

Fenerbahçe'nin efsane futbolcusu Alex de Souza, The Players Tribune'a yazdı. Brezilyalı eski futbolcu, yeni antrenör Türkiye'de ve kariyerinde yaşadıklarını en içten şekilde kaleme almaya çalıştı. İşte Alex de Souza'nın satırları:

Reklam
Reklam

"FENERBAHÇE! HAYAL BİLE EDEMEZDİM"

Dünya Kupası kadrosuna çağırılmadıktan sonra büyüleyici bir Cruzeiro dönemi geçirdim. Herşeye ve herkese öfkeli şekilde oynadım. Kupalar kazandım, iç huzurumu buldum. Daha sonra karşıma dönmem gereken bir köşebaşı daha çıktı. Ama bu sefer hayal kırıklıklarıyla değil. Tam tersi, beni Türkiye bekliyordu. Fenerbahçe’de yaşadığım senelerin en çılgın seneler olacağını hayal bile edemezdim. Kelimelere dökmek gerçekten çok zor. Ama deneyeceğim…

"TÜRK FUTBOLUNDA ÇOK BÜYÜK TUTKU VAR!"

Türkiye’deki futbolun eşsiz olduğunu düşünüyorum ve başka hiçbir şeye benzemediğine eminim. Herkes kulübüne tutkuyla bağlı. Evet, Brezilya’dan daha kuvvetli bir tutku. Lakin çok temel bir farkla… Herkes rakibi ıslıklıyor, rakip futbolcuyu ıslıklıyor. Ama sanki bir limit var ve o sınır geçilmiyor. Bana her zaman Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor taraftarı tarafından iyi davranıldı. Havaalanında, sokakta beni gören rakip takım taraftarları gelip benimle gayet hoş muhabbet ediyorlardı. İşte bu yüzden Türk halkına olan sevgimi hiçbir şey silemez. Benim için unutulmaz bir tecrübeydi…

Reklam
Reklam

"BİR GALATASARAYLI BANA SARILDI! ÇILGINLIK"

Kulüpten ayrıldığım gün evimin etrafını çeviren insanları hatırlıyorum. Duvarlardan atlayıp, evin bahçesine girip, kilometrelerce öteden herşey için teşekkür edip elimi sıkmaya gelen insanları unutmuyorum. Hemen hemen bir hafta süren bu nöbet günlerinden birinde ailemle evde otururken kapı çaldı. Devasa biri çıktı karşıma. Gözüm bir yerden çıkarıyordu bu kişiyi ama o an nereden olduğunu bulamadım. Daha önce hapse girmiş çıkmış Galatasaraylı bir fanatikti.

Eee şimdi ne yapacaktım?

Kapıyı açtım ve adam bana: Merhaba, benim için bir kaç forma imzalayıp bir de benimle fotoğraf çekilir misin?

Ben: Tabiki, içeri gir.

— Alex, bize az çektirmedin. Ama sana hayranlık ve saygı duyuyorum.

Bana sarıldı, teşekkür etti ve gitti. Çılgınlık!

"FENERBAHÇE VS GALATASARAY: SAVAŞ!"

Rekabet orada büyük. Fenerbahçe x Galatasaray maçları adeta birer savaş. Sen lig şampiyonu olabilirsin ama eğer rakibine kaybettiysen, tam bir şampiyonluk sayılmaz. Eğer her ikisi de şampiyon olmadıysa da tüm muhabbet ligi diğerinden üstte bitirmek üzerine. Ben bunları büyük yoğunlukta yaşadım.

Reklam
Reklam

"FUTBOL HARİKA BİR SPOR"

Tam 8 sezon. Şampiyon olup, gol kralı olup, Şampiyonlar Ligi’nde grup aşamasını geçerken, hayatımın en memnuniyet verici duygularını yaşadım. Çeyrek Finalde Chelsea’ye karşı oynadık ve daha ileri gitmemiz işten bile değildi. İçeride kazandık ve Londra’da 2-0 mağlup olduk. Her şeyi bir kenara bırakıp futbolun ne kadar harika bir spor olduğunu bir kez daha hatırlatan gecelerden biriydi…

"LEFTER SÖYLEDİ, HEYKELİM YAPILDI"

Çok güzel anılardı. Bir keresinde Fenerbahçe tarihinin en büyük oyuncusu Lefter ile öğle yemeği yemeye gittik. 80'li yaşlarındaydı. Konuşma sırasında takılarak “benim heykelim varsa, Alex’in de olmalı” dedi. Heykel de yapıldı.

"80 MİLYONLUK ÜLKEDE BENİ SÖYLÜYOR"

Bir keresinde, askerlik görevini yaparken ayağını kaybeden Murat isminde bir taraftarın yeni bir protez için protez modelini değiştirmesi gerekiyordu. Teknoloji ve detaylı bir çalışma gerekiyordu. Doktorlar ona birinin ayağının modelini seçmesini istiyorlar ve o 80 milyonluk ülkeden benim ayaklarımı istediğini söylüyor. Bugün bile konuştuğumuzda bana artık onun da “de Souza” olduğunu söylüyor.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'DE KEYİF ALMAYI ÖĞRENDİM"

Bütün bu yaşananlar sonunda bana kalan, Cruzeiro’daki geri dönüşümün Türkiye’de bir hayat tecrübesine dönüşmesiydi. Orada yaptığım işten keyif almayı ve futbolda yeni bir ortamda çalışmanın hep mümkün olduğunu öğrendim. Bu nokta, geleceğini kuran gençler için önemli bir ayrıntı.

"TIPKI İSTANBUL, TIPKI FENERBAHÇE"

İşte bu yüzden bugün bir antrenör ve eğitmen olarak, kariyerimde mutlu olduğum anları hatırlamayı seviyorum. Tıpkı İstanbul’da Fenerbahçe’nin futbolcusuyken yaşadığım yıllar gibi. Bütün bunlar, Futbol’da hayallerin kabuslardan daha fazla olduğunu bana hatırlatıyor.