Son dakika: Burdur'daki korkunç olay geçen yıl 17 Mart'ta meydana geldi. Bucak Necati Topay Ticaret Meslek Lisesi'nde, bir süre aynı dönem farklı sınıflarda öğrenim gören eski sevgililer Gizem Canbulut ile Eren Yıldız, saat 13.30 sıralarında kenti tepeden gören Yunus Emre Parkı'nda buluştu. Buradaki surların alt tarafında oturan Canbulut ile Yıldız arasında tartışma çıktı.
Eren Yıldız, yanındaki bıçakla Gizem Canbulut'u boğazından bıçaklayıp evine gitti. Polisi arayıp kendini ihbar eden Eren Yıldız, gelen ekip tarafından gözaltına alındı.
Parka giden ekipler Gizem Canbulut'un cansız bedeniyle karşılaştı. Gizem Canbulut'un cenazesi, Bucak'ın Susuz köyü mezarlığında toprağa verilirken, Eren Yıldız ise tutuklandı.
Hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açılan Eren Yıldız'ın yargılanmasına devam edildi. Yıldız, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu bulunduğu Elmalı E Tipi Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Gizem Canbulut'un ailesiyle taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada ifade veren Eren Yıldız, "Vicdan azabı çekiyorum. Vicdan azabı ile ne kadar durabilirim burada. Geceleri uyku uyuyamıyorum. Yargılamanın bir an önce bitmesini istiyorum" dedi.
Sanığın 3 arkadaşını tanık olarak dinleyen mahkeme heyeti, Eren Yıldız'ın tutukluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Gizem Canbulut’un babası Hasan Canbulut, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, "Yalancı şahitlerle haklı duruma geçmeye çalışıyorlar. Ben isterim ki bu adam idam edilsin ya da kısasa kısas uygulansın. Kısasa kısas yapılsın, bize verilsin" dedi.
Nursel Canbulut ise, "Adalet yerini bulsun. İdam edilsin. Ne zaman içerden ölüsü çıkarsa benim vicdanım o zaman rahatlayacak. İdam getirilsin. Ben çocuğumu ne zorluklarla büyüttüm" diye konuştu.
Gizem Canbulut'un ailesinin avukatı Elif Kübra Türkcan da, "Üçüncü celse görüldü. Yargılama süresinin uzatıldığını düşünüyorum. Çünkü olayla ilgili hiçbir görgüsü olmayan tanıkların dinletilmesi usul ilkesine de aykırı. Yargılama süresi uzatılarak sanığa zaman kazandırılmaya çalışılıyor. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Hiçbir şekilde haksız tahrik gibi bir durumun söz konusu olmadığını düşünüyoruz. Bu sebeple sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istiyoruz. Kamuoyu vicdanını da düşünerek üst sınırdan ceza verilmesini istiyoruz. Adalete inancımız tam."
(DHA)