Son dakika: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de yayınlanan 'Olaylar ve Görüşler' programına konuk oldu. 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili gelen soruya da yanıt veren Ekrem İmamoğlu dikkat çeken ifadeler kullandı. İstanbul'daki boş dairelere de dikkat çeken İmamoğlu, "Boş olan konut sayısı 750 bin. Evi var, boş tutuyor. Ondan daha fazla vergi almak zorundayız." diye konuştu.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Her şeyden önce başımız sağ olsun. Dönem dönem terör saldırıları ülkemizde canımızı çok yaktı. Bu terör saldırılarında sadece vatandaşlarımızı kaybetmedik, bazen ülkemizi ziyaret edenlerin de hayatını kaybettiği saldırılar oldu. Terörün ülkesi, şehri yok. Bütün dünyanın teröre karşı tek vücut olması vazgeçilmez bir prensip olmalı. İki vatandaşımızın Ayazağa'da cenazesine katıldım, çok acı bir şey. Saldırıdan 1 saat sonra oradaydım. Yaralılarımızı da ziyaret ettim. Tümüne şifa diliyorum. Terörü ve terör örgütlerini şiddetle kınıyoruz. En çok sinir olduğum şey bu tür saldırılarda terör istismarı. Tümüne şiddetle karşı duruşumuzu ifade etmek isterim. Ne yazık ki New York Times'ta çıkan haber can sıkıcıydı. Hoşuma gitmedi. Onlarca şehrin belediye başkanlarının destek mesajlarını benimle paylaşması kıymetliydi.
Bu konuda şimdi konuşmayacağım. Bu kriz anlarının partisi yok. Şu anda tek söyleyeceğim Valilik bir karar verdi, kaldırılmasını istedi biz de kaldırdık. Ağaçları koruma altına aldık. Başka yerlere dikiyoruz. Bunu zamanı geldiğinde konuşuruz.
Bizim anlaşamadığımız belediye yok. Üsküdar Belediye Başkanı bize teşekkür etti, o günden beri açılışlarımıza gelemiyor. Bugün Arnavutköy Belediyesi'ne gittim. Açılış yaptık. Sayın başkan gelmedi. Sonra Bayrampaşa'ya gittik. Toplu açılışımız vardı. Bayrampaşa Belediye Başkanı oradaydı. Ben hangi ilçeye gitsem oranın belediye başkanını çağırıyorum. Biz bütün ilçe belediyelerine aynı mesafede hizmet üretiyoruz.
İstanbul'a ilişkin sayı resmi rakamların çok üzerinde. Bize göre 2 milyonun çok üzerinde. Bir kişi yılda 33 ton su kullanıyor. Bunu böldüğümüzde karşımıza tam 19 milyon 300 bin sayısı çıktı. Bu şehirde 19 milyonun üzerinde insan taşıyoruz. Günlük kayıtlı 500 bin mülteci İstanbulkart kullanıyor. Verisi belli olmayan 3 milyon kart daha var. Boş olan konut sayısı 750 bin. Evi var, boş tutuyor. Ondan daha fazla vergi almak zorundayız. Dünyada bu uygulamalar var. O vergiyi biz konut fonuna aktaracağız, konut üreteceğiz.
Taksi sorununda bir plaka meselesi var. Plakanın değeri, sahipleri, hisseleri hatta plaka baronları... Milyarlarca lira hareket dönüyor. Biz gelir gelmez bu işe damga vurmak istedik. 30 senedir İstanbul'da plaka sayısı artmamış ama nüfus artmış. Benim İstanbul'da taksiye binemeyen anneler, babalar, gençler... Siz o taksiye binemediğiniz zaman aklınıza Süleyman Soylu'yu, Murat Kurum'u, Adil Karaismailoğlu'nu getirin. Birisi uygulama üzerinden taksi çağırıyor, gelmiyor. Sonra uygulamaya Arapça isimle giriyor, taksi geliyor. Benim vatandaşıma siz bunu nasıl yaparsınız? Benim taksi esnafıyla zerre sıkıntım yok. Hala taksiye ihtiyacımız yok diyor sözüm ona Taksiciler Esnafı Başkanı.
Kemal Kılıçdaroğlu'na vefa borcum var. 6'lı masanın en önemli temsilcisiyim. Yandaş medyanın ekranı zaten bu işin lokomotifi. Bağımsız ekranların da gündemi bu. Sözüm ona bizim partiye yakın ekranlarda da aynı konu var. Ben diyorum ki bu oyuna gelmeyelim. 1.5 senedir aday kim? Size ne? Siz kendi işinize bakın.
Ben İBB'ye aday gösterildiğimde anketlerde yüzde 12 gerideydim. İlk seçimde hatta ikinci seçimde yüzde 11 farkla kazandım. Bugün seçim yapılsa daha büyük fark atarız.
Bunun bir yas günü değil de Atatürk'ü anma günü olarak devam ettirilmesi ile ilgili yasa var. Elbette ben Atamız için dua ediyorum. Ben Atatürk'ün ölüm yıl dönümünde mevlüt okutmaya başlayalı 10 yıl oldu. Anmanın da, duanın da yeri var. O anda yine Atamızın sevdiği fikrimin ince gülü şarkısı çıkınca ben de o anı sevgili eşimle yaşamak istedim. O da şaşırdı. Atatürk anmalarında dans edilen, gösteriler programlarda defalarca yapıldı. Biz meyve veren ağacız, meyve veren ağaç taşlanır.
Bütün Türkiye risk altında. İkilemi rejim yaratıyor. Ayrıştırma, kutuplaştırma, mezhep üzerinden, inanç üzerinden Atatürk'e kadar hakaretlere varan tarifler yapmalar... Bütün değer yargılarını alt üst eden, etnik köken üzerinden insanları kutuplaştıran bir takım böyle geri kalmış kafa zihniyetiyle hareket etmiş dil, başörtülüyü de, laik kesimi de endişeye düşürüyor. Mesele demokratik sistemin bozulması meselesidir.
Bizim eksiklerimiz olabilir. Kolay bir şey denenmiyor. Burada gerçekten bir Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek iki liderin büyük bir eforu var. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener'in. Bugün muhalefetin eleştirileceği yere değil de iktidarın yapamadığı birçok şeye bakmak lazım. Ne asgari ücret insanlarımızı ikna edebilir ne ürettikleri sosyal konutlar.