Bölgede göç verilerine ilişkin çalışma yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğünden edinilen bilgiye göre, İdlib kent merkezi, Halep'in batısı ve güneyindeki Daret İzze ilçesi ile çevresindeki köylerden Suriye-Türkiye sınırına göç devam ediyor.
Esed ordusu ile İran destekli terörist gruplardan oluşan rejim güçleri ve Rusya'nın saldırıları sonucunda, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içerisinde yer alan söz konusu bölgelerden son 6 günde 148 bin sivil daha yerinden edildi.
Göç edenlerin büyük kısmı, Türkiye sınırı hattındaki kamplar bölgesine gelirken bir kısmı da Türkiye'nin terörden arındırdığı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgesine sığınıyor.
İdlib kent merkezi ve çevresi, İdlib'in güneyi ve güneydoğusu ile Halep'in batı ve güney kırsalındaki yerleşimlerinden Ocak 2019'dan bu yana Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bine ulaştı.
ON BİNLERCE AİLE YARDIM BEKLİYOR
İdlib'deki kampların dolması, yeni çadır kurulacak alan ile altyapının bulunmaması ve yardımların azalması nedeniyle binlerce sivil, sığınacak yer bulmakta güçlük çekiyor.
Saldırılardan kaçarak evsiz kalan ve temel yaşam malzemelerini temin etmekte zorlanan binlerce aile, yardım bekliyor.
ASTANA ANLAŞMALARI VE SOÇİ MUTABAKATINA UYMADILAR
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra
vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e
yoğunlaştı. Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 10 Mayıs 2019'da yaptığı açıklamada, rejim unsurlarının İdlib’in güneyine yönelik artan saldırı ve tacizlerinin 6 Mayıs’tan itibaren kara harekatına dönüştüğüne dikkati çekmişti.
Rejim ve destekçileri bu tarihten itibaren, Kefrenbude, Han Şeyhun, Maraatinüman, Serakib gibi büyük ilçelerin yanı sıra İdlib'in güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi yoğun topçu ve hava saldırıları neticesinde ele geçirdi.
17 Eylül 2018'deki Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.
Kaynak: AA