Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın programında konuştu. Seçimi birinci turda kazanacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "6 ay içerisinde bu ülkeye nefes aldıracağız" yanıtını verdi. Seçim sandığı güvenliği ile ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, "Tam 1,5 buçuk yıl önce başladık. Kişileri belirledik, telefonlarını aldık, eğittik. Biz bütün önlemlerimizi aldık. Diğer partilerin de önlemleri var" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları:
- 95 gün önce yaşadığımız bir deprem... İktidara gelirseniz deprem bölgesinde ne değişecek?
"Evleri yıkılan yurttaşlarımızın evlerini yeniden yapacağız. Bir kuruş almadan anahtarlarını vereceğiz. Evi yıkılan insanların hiçbir günahı yok. Bu evi satın alırken devlet bir güvence verdi. 23 ayrı belge düzenlendi. 43 kişi bunun altına imza attı. Dolayısıyla devlet 'Evleri satın alabilirsiniz' dedi. İnsanlar da gitti evleri aldı. Bu adam devletine güvenmiş, sonra evin yıkılmış '2 yıl ödemesiz 20 yıl vadeli ev yapacağız' diyorsun, niye kardeşim.
Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması lazım. Bütün o bölge üretim merkezi haline gelmesi lazım. Bölge yaşadığı bütün acılardan sıyrılmalı ve büyük bir üretim merkezine dönüşmeli.
Seçildikten sonra bölgeye ziyaret düzenleyeceğim. Kendilerini kimsesiz zannetmesinler. Bölgede istihdam yaratılacak. Düşündüklerinden daha fazla standartı sağlayacağız.
Binalı Yıldırım'dan daha fazla devlet tecrübem var. Biz bu rakamları verirken oturup bir rakam yazmıyorum. Türk lirası yok mu, neden dolar ve euro ile ihale yapıyorsunuz. Faizler düşecek. Köprü geçişlerini TL'ye bağlayacağım.
- Eğitimde yapacaklarınızı anlatır mısınız? MEB'in bağımsız olması gerektiğini söylediniz...
Bakan'a göre politika değişiyor. 7 Bakan değişti, 10-20 kez eğitim politikası değişti. Öğrenciler denek olarak kullanıldı. Milli Eğitim Şuraları elbette olacak. Dünya çapında eğitimcilerimiz var. Eğitimde de bir 'Şampiyonlar Ligi' kuracağım. Öyle bir sistem kuracağız ki anne ve babalar memnun olacak.
- Adalet konusunda ne yapacaksınız?
Adalet yürüyüşü bir başlangıçtı, o devam ediyor. Kim haksızlığa uğradıysa onun yanında olacağım ve onun sorunu çözeceğiz. Vatandaş da bu konuda duyarlı olacak. Biz haksızlık karşısında susmayacağız.
Zaten ben onu söylediğimde olmaz. Bunlar halkı kışkırtmak için Erdoğan'ın kullandığı laflar. Bir kişinin serbest bırakılması için ya af kanunu çıkarılacak veya yargılanacak serbest bırakılacak. Bu ülkede adalet varsa hukuk varsa mahkeme kararı uygulanmak zorunda. Bir hakim hukukun üstünlüğüne göre karar vermiyorsa orada hukuk yoktur. Erdoğan aklına gelen her şeyi yapıyor. Panik içerisindeler, kaybediyorlar. İnsanda biraz ahlak, erdem olur. Bu kadar yalan nasıl üretiliyor? Akıl alacak gibi bir şey değil. Bu ülkeye baharı getireceğiz.
Biz 6 lider olarak bir araya geldik. Hep beraber çalışıyoruz ve aynı kaygıları taşıyıp bu ülkenin hızla düzelmesini istiyoruz. Bütün bu sorunları akılcı politikalarla çözmek mümkün. 6 ay içerisinde bu ülkeye nefes aldıracağız. Seçimi kazanacağız. Birinci turda kazanacağız. Alanları biliyor, gençleri görüyorum. Bu seçimi kadınlar ve gençler belirleyecek. Ben söz verdim. Hiçbir kadın güvencem, gelirim yoktur diye kaygıya kapılmayacak. Evdeki yangını en iyi bilen kadınlar. Kadınlar bu sistemi değiştirecekler. Gençler öyle bir baskı altında hissediyorlar ki kendilerini özgür olmak istiyorlar.
Gelir dağılımı hiç bu kadar kötü olmamıştı. Fakirleştik bu süreçte. Ekonomiyi yönetemiyorlar. Biz Saray'da oturmayacağız, kesin karar Çankaya'da oturacağız. Külliye'nin ne olacağına da karar vereceğiz. Cumhurbaşkanı olacak kişi üsten konuşmaması lazım.
Ben şimdi oran vermiyeyim ama birinci turda kazanacağız. İlk kez belki bizim partimizin tarihinde bütün sandıklara sahip çıkıyoruz. Tam 1,5 buçuk yıl önce başladık. Kişileri belirledik, telefonlarını aldık, eğittik. Biz bütün önlemlerimizi aldık. Diğer partilerin de önlemleri var. Vatandaşlarımız bir bayram havasında sandığa gitmeli. Demokratik yollarla güzel bir Türkiye inşa edeceğiz.
Bir toplumun bir avuç soğana muhtaç haline geleceğini düşündünüz mü? Bu milleti hesap uzmanı yaptılar. Bir kişi hayatı boyunca bu hesabı mı yapacak?
- Yurt dışı bakanlığı kurar mısınız?
Kurulabilir. Yurt dışındaki Türklerle ilgili bir çalışmamız var. Onlar kendi seçecekleri vekile oy verecek ve gelip TBMM'de görev yapacak.
Belediye seçimlerinde de bizim belediye başkanları için olmadık iftiralar attılar. Söylemedikleri laf kalmadı ama halk bunlar dinlemedi. Ankara ve İstanbul'da sosyal yardımlar 4 kat arttı. Kadınları birine muhtaç haline getirmeyeceğiz, herkesin geliri olacak.
Gazeteciler özgür olacak. Dilediği gibi eleştirebilecek. Seçildiğimizde gazeteciler özgürce yazabilecek. Gençler seçildiğimde görecek en rahat beni eleştirebilecekler.
Cumhurbaşkanı seçilirsem bu yıl 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Çünkü bütün köy okulları açılacak. Köy aynı zamanda entellektüel bir yer haline gelecek. Hiç kimse açlık sınırının altında bir aylığa mahkum edilmeyecek. Belli bir süre içinde refah seviyelerinin arttığını görecekler. Ayrıca devlet taşeron işçi çalıştırmaz. Onları kadroya alacağız. Bütün öğretmenler kadrolu olacak.
- Merkez Bankası Başkanı netleşti mi?
MB Başkanı elbette kafamızda var. Onu oturup konuşacağız. Finans çevresine güven birisini atacağız, kafamda birisi var.
Hızla sosyal konutlar yapılacak. Dünyada her yerde örnekleri var. Belli bir süre içinde bu sorun ortadan kalkacak. Kira sorunu bugün yargının temel konusu haline geldi. Yabancıya konut satışını askıya alacağız.
Biz demokrasiye inanıyor muyuz? Belediye başkanını kendi halkı seçer. Başkan suç işlerse yargılanır. Kayyum atanması demokrasi değildir. Bu millet niye oy verdi? Soylu bir şey daha söylemişti; 14 Mayıs'ya Millet İttifakı seçimi kazanırsa darbe olur demişti. Milleti darbeci ilan ettiler. Bu ülkeye adaleti, demokrasiyi getireceğiz. Bize hep diyorlardı; oturuyorlar, dağılıyorlar diye... 2 bin 400 madde üzerinde anlaşmak kolay değil. Şimdi soruyorum Cumhur İttifakı ne yapacak? Plansız programsız devam ediyorlar.
Seçim gecesi bazı provokasyonlar olabilir. Herkes sükunetle 15 Mayıs sabahını beklesin."