AK Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde MKYK toplantısı ardından açıklamalarda bulundu. Çelik, "Ulusal vesayetin yanı sıra bölgesel vesayetle Türkiye Cumhuriyeti'ne saldırılar düzenlendi. Bunların başta geleni terör saldırılarıdır. Terörün etrafta oluşturmaya çalıştığı şey sadece fiziki terör saldırılarından ibaret değildir. Bu fiziki terörün arkasında bölgemizi ve ülkemizi hedef alan birtakım siyasi projeler vardır. Bunların kimisi açıkça bir şekilde ortaya koyulmuştur kimisi gizli bir şekilde yürürlükte olmuştur. Ama ülkemizi ve bölgemizi bir siyasi mengeneye sıkıştırmaya çalışan bu terör olgusu da bir bölgesel vesayet olarak geldi. Cumhuriyetimizin varlığına kast eden, anayasal düzenimize kast eden, devlet yapımızı kast eden, sınırlarımızda bir takım terör odacıkları oluşturmaya çalışan bu terör bölgesel vesayetin sadece fiziki tarafı olan terörle değil onun arkasındaki siyasi projelerle de mücadele ettik. Ve eğer bu mücadeleler verilmeseydi şimdi sınırımızın etrafında bir takım terör adacıkları, sözde bir takım terör devletçikleri oluşmuş olacaktı. İşte bu bölgesel vesayette 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyerekten Zeytindalı, Fırat Kalkanı gibi harekatlarla darmadağın edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Çelik, Solingen kentinde 29 Mayıs 1993'te ırkçılar tarafından kundaklanan evlerinde çıkan yangında ailesinin 5 ferdini yitiren Mevlüde Genç ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Acı bir kaybımız var; Mevlüde Genç hayatını kaybetti. 29 yıl önce Almanya'da 2 kızı, 2 torunu ve 1 yeğeni faşist ve ırkçı katillerin saldırısına uğramıştı. O günden beri Mevlüde Genç bir sembol oldu. Ve 'barış içinde yaşayalım, kimseyi kışkırtmayalım' diye 'acımı kalbime gömüyorum' dedi. Kendisi, barışın ve uzlaşının sesi olarak bir sembol oldu ve hayatını son nefesini verinceye kadar bu şekilde geçirdi. Hem Almanya'daki törene hem de Türkiye'deki cenaze törenine AK Parti olarak heyetlerimizle birlikte katılacağız. Kendisine karşı AK Parti olarak son vazifemizi yapmak için de arkadaşlarımız orada bulunacaklar. Mevlüde Genç bir anne olarak 'barış içinde yaşayalım' diye kendi çocuklarına bir kin aktarmamak için, bir kötülük duygusu aktarmamak için acısını içine gömdüğünü defalarca ifade etti. Acısını bile kendi evinde bile hür şekilde yaşayamadı. Bu çok abidevi bir davranış, çok soylu bir davranış."
Çelik, TOGG'un hayata geçirildiğine değinerek, "Türkiye'nin ideali olan, 60 yıldır hayali olan projelerden birinin daha hayata geçmesi herkes için sevindirici bir şey oldu. Tabi sevinemeyenler var. Bunlar milletin sevinciyle sevinemeyen milletin derdiyle dertlenemeyen travmatik tipler. Bu travmanın da herhangi bir tedavisi yok. Dolayısıyla onları kendi travmalarıyla baş başa bırakmak gerekiyor. Ama dünyada yankılanması da Türkiye içerisinde milletimizin bir özleminin daha yerine gelmesi bakımından 'Türkiye Yüzyılı' toplantısının hemen arkasında bunun somutlaşan unsurlarından biri olarak gündeme geldi. Milli teknoloji hamlesi ile enerjiden sağlığa her alanda yürüyen bu çaba ve gayretler arkasında aslında büyük bir özgüven devrimini saklıyor. Vesayetle mücadelenin ortaya çıkardığı o büyük reformcu dönüşüm arkasından herkes için bir özgüven devrimini ortaya koydu ve 'Biz yapabiliriz, biz gerçekleştirebiliriz' duygusu yıllarca geri planda kalmış pek çok gücümüzü açığa çıkardı" diye konuştu.
Çelik, Türkiye'nin terörle mücadelesinin dünyanın en meşru mücadelelerinden bir tanesi olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Etrafımızdaki terör sadece fiziki ve biyolojik varlığıyla olan örgütsel bir yapıdan ibaret değil. Bu terörün bir ekosistemi var, bu terörün arkasında bir siyasi proje var. Bu terör örgütlerinin ideolojilerine takılıp kalırsak bu tek başına meseleyi çözmüyor. Arkasında bir de bunların siyasi projesi var. Ve Türkiye bu siyasi projelerin bölgeye getirmeye çalıştığı felaketler, ülkemizin milli güvenliğine dönük tehditleri karşısında uzun ve kapsamlı bir tecrübeye ve deneyime sahip. Dolayısıyla buna hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğimizi ifade ediyoruz. Terör örgütünün bir takım çevrelerden aldığı akılla ürettiği kara propagandaları ise Türkiye içinde karşılık bulması utanç vericidir. Bunların en önde gelenlerinden bir tanesi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne 'kimyasal silah kullanıyor' iftirasının atılmasıdır. Bunun yegane kaynağı terör örgütü ama terör örgütünün nasıl bir propaganda ağına sahip olduğunu görmek açısından TBMM çatısı altında görev yapan birilerinden sivil toplum örgütlerine kadar bunun birden bire gündeme sokulmaya çalışıldığını gördük."
Çelik, Yalova Belediyesi'nde zimmete para geçirilmesi iddiasıyla açılan davanın duruşmasında CHP'li vekillerin mahkeme heyetine tehditler savurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna, "Mahkeme basmanın meclisi basmaktan bir farkı yok. Bu devletin temel egemenlik alanlarına dönük bir saygısızlıktır. Bu milletvekilleri empati yapsınlar. Kendileri meclis kürsüsünde konuşurken birileri tarafından o meclisin basıldığını düşünsünler. Böylesine bir tablo nasıl kabul edilemezse o vekillerin mahkemeye dönük saygısızlığı da kabul edilemez. Milletvekili gider mahkemeyi izler daha sonra kararla ilgili paylaşacağı bir görüş varsa çıkar dışarıda açıklamasını yapar. Ama böyle hakimlere dönük hakaret ederek arkasından da orada ucuz bir kabadayılık yaparak bir tavır ortaya konulması doğrusu son derece barbarca bir tavır olmuştur. Mahkemeye yapılan hakaretin meclise yapılan hakaretten hiçbir farkı yok" diye cevap verdi.
Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Erdoğan aday olmamdan korkuyor' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Zaten biz bekliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etsin, Cumhurbaşkanımızın karşısına çıksın. Bekliyoruz. Kaç kere söyledik. Onun ötesinde 'televizyon programında tartışalım’ diyor. Nasıl tartışacaksınız? Bir kere Cumhurbaşkanımızın böyle bir şey için harcayacak boş vakti yok. Niye boş vakti diyorum, şundan dolayı söylüyorum; Bugünlerde sosyal medyada bir video var. Çıkmış diyor ki 'TOGG; bunun fabrikası bile yok ilan ettiler' diyor. İşte TOGG fabrikasının açılışı yapıldı. Böyle trajik bir şey olabilir mi? Artık komediyi geçti bu. Ne dediği belli olmayan birisiyle neyi tartışacaksınız? Karşıma çıksın diyorsa sayın Kılıçdaroğlu'nun bir an evvel adaylığını ilan etmesini bekliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'na hatırlatmak isterim; İngiltere'ye gidiyormuş. Seçimler Türkiye'de yapılacak; haberi olsun. Seçimler Londra'da, Washington'da yapılmayacak. Seçimler Türkiye'de yapılacak. Dolayısıyla siyaset ile hedefleri varsa onu gerçekleştirmenin yeri Türkiye."