Son dakika… Kılıçdaroğlu’nun haberi var mıydı? İmamoğlu merak edilen o soruyu yanıtladı…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çok tartışılan İngiliz Büyükelçi ile birlikte yediği yemekle ilgili ‘Kılıçdaroğlu'nun haberi var mıydı?’ sorusuna yanıt verdi. İmamoğlu açıklamasında ‘Genel başkanım o kadar yoğun ki benim hangi yemeği yediğimi niye takip etsin?’ ifadelerini kullandı. İşte Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı son dakika açıklamasının detayları…

Son dakika haberleri… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ataşehir'de katıldığı bir programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu'na gazeteciler tarafından yöneltilen sorulardan biri de kar fırtınası sırasında İngiliz büyükelçi ile yediği yemekten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun haberinin olup olmadığıydı. Bu soruya tek cümlelik yanıt veren İmamoğlu "Genel başkanım o kadar yoğun ki benim hangi yemeği yediğimi niye takip etsin?" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"ONLAR İZİN ALMADAN HİÇBİR ŞEY YAPAMIYORLAR"

Açıklamasının devamında MOBESE görüntülerinin servis edilmesi üzerinden iktidara sert sözlerle yüklenen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Ama sorunuzun ironik bir tarafı var. İktidarda görev alan bakanından, diğerlerine kadar yediği yemekten, zeytinine ekmeğine kadar yukarıya haber verdiklerini tahmin ediyorum. Onların izin almadan hiçbir şey yapamadıklarını tahmin edebiliyorum. Esas ciddi tarafı MOBESE meselesidir. Kişisel hayata müdahale meselesidir. Kişisel hayata müdahale edenlerin hâlâ bir açıklama yapmaması meselesidir. Niçin gidip İstanbul Valisi'ne bu konuda niye adım atmadınız diye sormuyorsunuz? MOBESE'nin nasıl kullanıldığı belli hukukta. Suçlu tespiti için kullanılır. Ve onun dışında hiçbir şekilde kullanılamaz, servis edilemez.

"ONA BU TALİMATI KİM VERDİ?"

O kameranın başında kim oturuyordu? Ona bu talimatı kim verdi? Emniyet müdürü bunun için bu işin içinde mi? İstanbul Valisi bu işin içinde mi? Haberdar değillerse cevabını versinler. Benim kişisel alanıma, benim kişisel sürecime müdahale etme densizliğine, ahlaksızlığını gösteren devletin hangi kademesinde kim varsa hesabını verecek. Ama bugün ama yarın.

Reklam
Reklam

"BAŞKA DERTLERİ YOK"

Dolayısıyla yediğimiz yemeğin hala konuşulması o sadece boş işleri olan insanların işi. Ekrem İmamoğlu aşağı, Ekrem İmamoğlu yukarı. Başka dertleri yok. Çünkü İstanbul canlarını çok yaktı. Onun acısı nasıl bir acıymış ki bu kadar basit bir meseleye bile günlerce konuşmayı göze alabiliyorlar."

KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI

Öte yandan Ekrem İmamoğlu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Kanal İstanbul çevresine kurulacak Yenişehir'in ilk üç etabı için başlattığı tapu süreci ve sosyal medyada Ürdünlülerin kurduğu bir pazarlama şirketinin müşterilerine müjde vermek üzere çektiği video ile ilgili açıklama yaptı.

İmamoğlu açıklamasında Kanal İstanbul’la ilgili şu ifadeleri kullandı:

Hazırlarız, yaparız, satarız, para kazanırız diye düşündüler. Kimi satıyorsun? İstanbul’u satıyorsun. İstanbul’un en kıymetli, en hayati, damarı, akan kanı dediğimiz o güzelim soluk aldığımız alanını peşkeş çekiyorsunuz. Kime? Bir avuç zengin olacak insana. Ne için? İstanbul’un geleceğini mahvetmek için. Adı bile konmuş Yenişehir.
Ben bu kepazeliği her zaman ifade ettim. Kanal, ulaşım hikaye. Orada 2,5-3 milyon insanın İstanbul’a ilave edilmesiyle İstanbul’un bütün doğal yapısını, bütün kurgusunu bertaraf etmesiyle sonuçlanacak kötülüktür bu kötülük. Bunu engelleyeceğiz. Siyasi ömürleri buna yetmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüşüm hikayesinin en önemli göstergesi olacaktır; Kanal İstanbul’a karşıtlık.

Reklam
Reklam

Beton kanal projesine karşıtlık. Bir avuç insanın hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir avuç insanı zengin etme projesine karşıtlık. Bu simgesi olacaktır ve değişimin, dönüşümün merkezi odağı olacaktır. Karşısındayız, hukuki süreçlerimiz devam ediyor.

‘O ARAZİLER TARLA OLARAK KALACAK’

O araziler, tekrar İstanbul’un çok sağlıklı tarım arazileri olmaya devam edecek. Aldıkları günkü fonksiyonuyla devam edecek.

Yani o gün tarım arazisi olarak aldılarsa ileride de tarım arazisi olacak. O gün rekreasyon alanı ise öyle kalacak. Fırsatçılık yapmalarına müsaade etmeyeceğiz. Ama kimsenin hakkıyla, hukukuyla da işimiz yok. O bakımdan İstanbul’un kaderini etkileyecek bu sürece karşı dik duruşumuz ve kararlı duruşumuz devam ediyor.