Son dakika haberi... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2023 Seçimleri için miting turuna başladı. Partisince Sivas Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, alanı dolduranların güçlerine güç kattığını söyledi.
Cumhuriyet Meydanı'nın tıpkı bir gelincik tarlasını andırdığını belirten Bahçeli, "2023'e doğru aday belli, karar net" temalı toplantıya katılanlara teşekkür ederek, "Sivaslı kardeşlerimizin yanı sıra Amasyalı, Tokatlı, Çorumlu, Yozgatlı kardeşlerime hoş geldiniz diyorum. Bir oldunuz, diri oldunuz, hep birlikte cumhurun eğilmeyen başı, bükülmeyen kolu, kesilmeyen nefesi oldunuz. Nitekim birlikten güç doğacağını gösterdiniz. Bu meydana teşrif eden muhterem kardeşlerimi, ekranları vasıtasıyla bizleri izleyen milletimin her güzel insanını hürmetle, muhabbetle kucaklıyorum." ifadelerini kullandı.
Toplantının düzenlenmesinde emeği geçen teşkilat mensuplarına özellikle teşekkür eden Bahçeli, şu konuştu:
"Gözü olup görmeyene, kulağı olup duymayana, dili olup söylemeyene, kalbi olup çarpmayana Sivas Cumhuriyet Meydanı'ndan yükselen ses 'ayaktayım ve buradayım' diyor. Çağrımıza kulak verip bizimle aynı hedefe kilitlenmiş Yiğidolarla iftihar ediyorum. Allah sizlerden ayrı ayrı razı olsun diyorum. 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimlerinin ilk açık hava toplantısını Sivas’ta yapıyor, kampanya dönemini buradan başlatıyoruz. 4 Eylül 1919'da Cumhuriyet'e giden yolun ilk adımı nasıl bu vilayetimizde atılmışsa, biz de benzer bir adımı atıyor, bu defa da Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümüne doğru yürüyoruz. Yürüdükçe korkakları ürkütüyoruz, yürüdükçe hainleri titretiyoruz. Arkamızda Cumhuriyet’in asırlık birikimi, yanımızda cumhurun bıçkın iradesi, önümüzde şehitlerimizin kahramanlığı, üzerimizde Cenab-ı Allah'ın eşsiz himayesi, gönlümüzde kardeşliğin emsalsiz hikmeti, gecemiz Türkiye, gündüzümüz Türkiye, güvencemiz ise büyük Türk milleti. Tam 103 yıl önce bugün toplanan ve Milli Mücadele'nin yol haritasını çizen Sivas Kongresi ruhuyla Cumhuriyet’imizin yüzüncü yıl dönümüne ulaşmanın azmindeyiz. Milli Mücadele kahramanları dün başarmıştı, aynı şuurla, aynı izlerden giderek biz de başaracağız. Hiç kimse fıtrat değişti zannetmesin, damarlarımızda akan kan yine o kandır."
Bahçeli, partisince Sivas Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, halk ozanı merhum Aşık Veysel'in "Anlatamam derdimi dertsiz insana, dert çekmeyen dert kıymetin bilemez." sözlerini hatırlatarak, dertlerinin dermansız olmadığını söyledi.
Derdi veren Allah'ın şifasını da vereceğini vurgulayan Bahçeli, "Fakat bizim derdimiz, dert ettiğimiz meseleler başkadır. Derdimiz Türkiye'nin istikbalidir. Derdimiz milli bekamız ve egemenlik haklarımızdır. Derdimiz devletin ve milletin istiklal haysiyetinin müdafaasıdır. Dikkat ediniz, 103 yıl önce Türk milletine kefen biçenlerin kalıntıları farklı kılık ve maskelerle tekrar karşımızdadır. Mandacılar bir kez daha harekete geçmişlerdir. Yabancıların esaretine ve emir erliğine heves eden devşirmeler yeniden seferber olmuşlardır. Zaman değişse de oyun aynıdır, senaryo aynıdır, alçaklığın şeklinde ve şemasında değişiklik görülmemiştir." diye konuştu.
Bahçeli, zalimler ve işbirlikçilerinin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanına engel olamadığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bağımsızlık ve hürriyet davamıza kan doğrayamadılar. Samsun'dan Amasya'ya, Erzurum'dan Sivas'a, Ankara'dan Sakarya'ya, Afyonkarahisar'dan İzmir'e kadar binbir felaketi göğüsleyen, çilelerin gövdesinden nur topu gibi doğan vatan ve millet sevgisine zarar veremediler. Ne yapsalar boştu, zira bağımsızlık Türk milletinin kaderiydi, kavliydi. Geçmişten ders almamış olacaklar ki yeniden şanslarını deniyorlar. Üstelik taşeron olarak tanıdık isimleri kullanıyorlar. Asıl manasından koparılmış demokrasi, hukuk ve özgürlük kavramlarıyla toplumsal huzur ve güvenliğimizi kurcalıyorlar. Yetmiyor, milli birliğimizi ve kardeşliğimizi kundaklıyorlar. 1923'ün rövanşını 2023'te almak için tuzak kuruyorlar. 103 yıl evvel Sivas Kongresi'ni dağıtmak için kumpas kuranların mirasçıları kaos çıksın diye çırpınıyor. Ne var ki Hafik'in pehlivanlığını unutuyorlar. Gemerek'in ve Koyulhisar’ın gür sesini hafife alıyorlar. Divriği'nin demir nefesini göremiyorlar. Zara’nın dostluk çemberini, Kangal’ın cesaretini anlamıyorlar. Bahçesi bağıyla Suşehri’ni, aşık yatağı Şarkışla’yı, ünüyle nam salmış Gürün’ü, Kelkit Vadisi’yle kenetlenmiş Akıncılar'ı, tarihi derinliğiyle Altınyayla'yı tanımıyorlar. Doğanşar'ın sevdasını, Gölova'nın seslenişini, İmranlı'nın dik duruşunu, Ulaş'ın kartal bakışını, Yıldızeli'nin kaynaşan sularını yok sayıyorlar."
Sivas'ın, "nankörlerle hesaplaşmak için gün saydığını" ifade eden Bahçeli, "yalan ve iftirayı meslek edinmiş siyasi çürümüşlere haddini bildirmek için sabrettiğini" belirterek, "Şimdi sizlere soruyorum, cevabınızı çok yüksek sesle duymak istiyorum, 2023 yılına hazır mısınız? Zilleti bu aziz millete reva görenlerle mücadeleye var mısınız? Türkiye'nin önünü kesmek için ittifak içinde olan 6'lı masaya hesap soracak mısınız? Söz veriyor musunuz?" dedi.
Bahçeli, alandakilerin evet demesi üzerine, şöyle devam etti:
"Size yakışan budur. Bu evetler zalimlere, zillete düşenlere müessir bir tokattır. Fazla söze gerek yok, Sivas'ın haykırışı her şeye bedeldir. İradeniz çok şükür önümüzü aydınlatıyor, şevkimizi aydınlatıyor. 2023 yılında adayımız belli, kararımız nettir. 1,5 yıldır kararsızlık içinde kıvrananlar varsın masalara yüz sürsünler. Varsın birbirlerine kazık atıp dursunlar. Kimin aday olacağını belirlemek için düşmanlarından icazet arayışına koyulsunlar."
"Biz ne yapacağımızı biliyoruz, ne söyleyeceğimizin bilincindeyiz." diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Milletimize nasıl bir gelecek vadettiğimiz apaçık ortadadır. Gizleyecek hiçbir şeyimiz yok. Utanacağımız sıkılacağımız hiçbir ilişki ağımız da yok. Çünkü biz haktan yanayız, halktan yanayız, hakikatten tarafız. Sivas'ın Amasya'nın, Çorum'un, Tokat'ın, Yozgat'ın yanındayız. Çiğ süt içmedik ki karnımız ağrısın. Zillete tevessül etmedik ki istikametimiz sapsın. Namerde el açmadık ki yüzümüz kızarsın. İhanete tamam demedik ki yükümüz ağırlaşsın. Nasıl görünüyorsak oyuz. Ne demişsek onun ardındayız."
Bahçeli, yaptığı konuşmada, "Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkanlar, bizimle olamaz. Terör örgütleriyle iç içe olanlar bizimle aşık atamaz. Türk ve İslam değerlerine şaşı bakanlar bizim yanımıza bile yaklaşamaz." diye konuştu.
"Bin kez kırdılar dallarımızı bin kez budadılar. Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz." dizelerini okuyan Bahçeli, "Yine Pir Sultan Abdal'ın söylediği üzere, 'Yola çıkarken yürek heybemizi omzumuza aldık. Bir gözüne ikrarı, bir gözüne de asaleti koyduk.' Cumhur İttifakı, muzaffer geçmişimizi müstakbel ve müstesna bir geleceğe taşımanın ileri atılan bayraktarıdır. Bayraktar bayrağa, türbedar türbeye, haznedar hazineye sahip çıkacak, Allah'ın izniyle Türkiye batmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, merhum vatan şairi Akif'in "Batmazdı bu devlet, batacaktır demeyeydi batmazdı, hayır, batmadı, hem batmayacaktır." sözlerini de anımsatarak, Cumhur İttifakı oldukça Türkiye'nin batışını görmenin ebediyete kadar muhal bir hayal kalacağını dile getirdi.
Bu nedenle bütün yolların 2023 seçimlerine açıldığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Kararınız kaderinizi, iradeniz istikbalinizi tayin edecektir. Vakit yaklaşmaktadır, çember daralmaktadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hedefimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı'nın tecelli etmesidir. Gayemiz budur, gayretimiz buna yöneliktir. Soruyorum, buna var mısınız? Bize destek olacak mısınız? Üç hilalin yanında mısınız? Beraber miyiz? Birlikte miyiz? Bizimle misiniz?"
Alandakilerin evet demesi üzerine Bahçeli, şunları söyledi:
"Allah sizleri var etsin diyorum. İşte bu evetler 103 yıl önceki Sivas Kongresi'nin gür ve güçlü seslenişidir. İşte bu evetler 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı'na fiilen son veren büyük zaferimizin muzaffer selamıdır. Biz de selamı olduk, mücadeleye koyulduk, Allah şahittir ki başarmaya yemin ettik. Değerli vatandaşlarım, değerli dava arkadaşlarım, fikriyatımızı ve siyasetimizi denetim altında tutan sıkı bir Allah korkusuyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Milletimize hizmet aşkıyla yoğruluyoruz. Biz bu ülkeyi karşılıksız seviyoruz. Bedeli şehit kanlarıyla ödenmiş bu cennet vatanı canımızdan aziz biliyoruz. Ancak fitne durmuyor, düşman dinlenmiyor. Yalancılar korosu, müfteriler koalisyonu, müfsitler oluşumu kara propagandaya bel bağlıyor, devamlı Türkiye'yi kötülüyor. Bunların işi gücü densizliktir, düzeysizliktir, dedikodudur. Ya cahillikten, ya gafillikten ya da hıyanetten dolayı kaskatı kesilmişlerdir."
Bahçeli, Aşık Veysel'in "Aldanma cahilin kuru lafına, kültürsüz insanın külü yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına, arzusu, hedefi, yolu yalandır." sözlerini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demem odur ki, zillet ittifakı yalandır, yıkımdır, yozlaşmadır. Zillet ittifakı çürüktür, çarıktır, çarpıklığın daniskasıdır. Samimiyetleri sahte, sevgileri sanal, sadakatleri samandır. CHP'nin başındaki zat, Türkiye'nin karşısına geçen mihrak olup çıkmıştır. İnsanlarımızı birbirine düşürmenin temelini kazmakla meşgul bir fırsatçıdır. Gözünü hırs bürümüş, kalbi taşlaşmıştır. Hiçbir lafı Türkiye'mizin lehine değildir. Cumhurbaşkanı adaylığı için iradesini kiraya vermiştir. Terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala'nın gönüllü avukatı olmuştur. Ağzından PKK terör örgütüne tek bir kınama mesajı çıkmamıştır. FETÖ'ye karşı hiçbir tepkisi duyulmamıştır. Daha vahimi terörle mücadeleye partisiyle birlikte 'hayır' demiştir. Geçtiğimiz yıl TBMM'de görüşülen ve yurt dışına asker gönderilmesini esas alan tezkereye 'hayır' diyen, HDP'yle birlikte CHP ve Kılıçdaroğlu'dur. Muhalefet dış işgal cephesinin ajanı ve gizli ajandası konumundadır. Teslim olup süngü düşüren bu zihniyet PKK'ya evet, Türkiye'ye ve Türk milletine 'hayır' diyecek kadar gayri milli bir çizgiye savrulmuştur. Kılıçdaroğlu; valileri, kaymakamları tehdit ediyor, kameralar eşliğinde kurumları basmaya kalkışıyor. Vatandaşlarımıza 'borçlarını ödemeyin, otomobil almayın' çağrısını dillendirerek iç isyana oynuyor. Ülkemizde can ve mal güvenliği olmadığını iddia ederek yatırım yapılmamasını istiyor. Bu Kılıçdaroğlu emperyalizmin kılıcını sallıyor. Bu Kılıçdaroğlu erdemsizliğin uçurum dibinde dolaşıyor. Ne tuhaf ki, diğer zillet ortaklarından hiçbir itiraz duyulmuyor. Medya üzerinden, kapalı kapılar ardından, dolaylı yollardan Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığına soğuk mesajlar vermenin dışında bir şey yapmıyorlar. Altılı ganyanın beş parti başkanı, Kılıçdaroğlu'nu mutlaka sorgulamalıdır. 'Bizim adımıza niye konuşuyorsun' demek zorundadırlar. Bostan korkuluğu olmadıklarını göstermeleri lazımdır. 'Konu mankeni değiliz' çıkışını yapmaları kendi hayırlarınadır."
Bahçeli, Sivas'tan Millet İttifakını eleştirerek, "Altı kez toplanmalarına rağmen cumhurbaşkanı adayı üzerinde uzlaşamayan bir siyasi curcunanın, en küçük hizmeti dokunabilir mi? Böylesi bir çarpıklık dünyanın neresinde görülmüştür? Güçlendirilmiş parlamenter sistemin haricinde, o da eskinin yeniden inşa çabasıdır, tek bir projeden, tek bir hedeften, sadra şifa tek bir iyileştirici hamleden bahsetmek mümkün müdür?" şeklinde konuştu.
Konuşmasını, "Zillet ittifakı akıl ve siyaset dağılması yaşıyor. Siyasi felç geçiriyor, ne yapacaklarını bilmiyorlar." diye sürdüren Bahçeli, bilmedikleri için de öfke ve nefret siyasetini geçim kapısı gördüklerini ifade etti.
Millet İttifakı'nın sözlerinin asılsız, köklerinin belirsiz, hedeflerinin silik, niyetlerinin kötülük olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Sorarım sizlere, bu zillet ittifakına umut bağlanır mı? Bu zillet ittifakına Türkiye emanet edilir mi? Bu zillet ittifakına tamam denilir mi? Ekonomiden şikayet ediyorlar. Battık, bittik, iflas ettik masalıyla avunuyorlar. Açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten dert yanıyorlar. Fakat Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü itiraf edemiyorlar. Enflasyonla ve hayat pahalılığıyla kıyasıya mücadeleyi ifade edemiyorlar." dedi.
Dünyanın enerji kriziyle boğuştuğunu, Avrupa'nın olağanüstü tedbirler aldığını, Türkiye'nin dengeli ve doğru politikalarla muhtemel sorunlardan en az etkilenen ülke olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Çok şükür ne ışığımız sönecek, ne de ısımız düşecek. Enflasyon canavarının başı mutlaka ezilecek. Fiyat istikrarı eninde sonunda sağlanacak. Bugün az yiyen, yarın inşallah çok yiyecek. Bugün az kazanan, yarın inşallah çok kazanacak. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve mahiyetindeki Milli Mücadele kahramanları 29 Ağustos 1919'da Erzurum'dan Sivas'a hareket etmeden önce yol masraflarını nasıl karşılayacaklarını bilmiyorlardı. Topladıkları 1500 liranın büyük kısmını Erzurum Kongresi için harcamışlardı. Lütfen dikkat buyurunuz, ceplerinde sadece 80 liraları vardı. Ancak Erzurum'un fedakar evlatlarından birisi olan emekli Binbaşı Süleyman Efendi hazin gelişmeler karşısında açıkça şunları söylemiş ve unutulmayacak bir ahlak örneği sergileyerek şöyle bir teklifte bulunmuştu; 'Benim bugüne kadar biriktirdiğim 900 liram var. Ben 60 yaşını geçmiş bir adamım. Allah rızasından ve milletimin esenliğinden başka bir dileğim yoktur. Bu parayı size veririm. Fakat bu parayı benim verdiğimi ne Paşa ne de başka bir kimse bilmeyecek.' Rahmetle andığım Süleyman Efendi'nin 900 lira parasıyla Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Erzurum'dan Sivas'a doğru yola koyulmuşlardı."
Bahçeli, vatanın kurtuluşunun kolay olmadığını aktararak, "Az yedik, acı çektik, dara düştük, ama bağımsızlığımızı düşürmedik. Para yoktu, zaman oldu kazandık, ama vatan olmasaydı parayı ne yapacaktık? Servetimiz olsa neye yarayacaktı? Kılıçdaroğlu, çarpıcı bu milli gerçeklerden haberdar mı?" ifadelerini kullandı.
Sivas'tan Ankara'ya giderken Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının 20 yumurta, 1 okka peynir, 10 ekmeği ancak alabildiklerini anımsatan Bahçeli, "Kılıçdaroğlu bunu hiç duydu mu? Ne yapsalardı, paramız yok mazeretine sığınıp haysiyet ve hürriyet mücadelesinden geri mi dönselerdi? Patates şu kadar oldu, soğan bu kadar oldu, ekmek şuraya çıktı diyerek teslim bayrağını mı çekselerdi? Böyle bir alçalmaya çanak mı tutsalardı? Tok esirler olarak yaşamayı mı seçselerdi? Biz ne tok esirlerden olacağız ne de aç hürlerden olacağız. Biz siyasi, ekonomik ve diplomatik yükselişiyle süper güç Türkiye'ye milli birlik ve kardeşlik içinde mutlaka terfi edeceğiz." sözlerini kullandı.
Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın, bu muazzam ve muteber geleceğin müjdecisi olduğunu vurgulayarak, "Cumhur İttifakı dik baş, tok karın, mutlu yarının mimar başıdır. Cumhur İttifakı tarlasındaki çiftçinin, tezgahındaki işçinin, dairesindeki memurun, dükkanındaki esnafın, yıllarca ülkesi için çalışmış emeklinin, gariplerin, mazlum gönüllerin, dul ve yetimlerin can beraberidir." dedi.
Laf yapmadıklarını, icraat yaptıklarını dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:
"Bizde yalan yok gerçek vardır. Bizim için imkansız diye bir şey de yoktur. Hayal edebildiğimiz her şey eninde sonunda gerçekleşecektir. Milliyetçi Hareket Partisi bu muazzez hedeflere vasıl olmak için canla başla çalışmaktadır. Cumhur İttifakı, Kızılelma seferberliğidir. Cumhur İttifakı, ya istiklal ya ölüm iradesinin mirasçısıdır. Cumhur İttifakı'nın adayı belli, kararı nettir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Cumhurbaşkanı ve kurucu lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk milletinin takdiri ve tercihiyle yeniden Cumhurbaşkanı seçilecektir. Arzumuz, arayışımız ve mücadelemiz bu doğrultudadır. Gazi Meclis'te de sizleri en iyi şekilde temsil edecek, yaraları saracak, verdiği sözleri tutacak ve milletvekili sayısını en fazla sayıya ulaştırmış bir Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığıyla Türkiye, gücüne güç katacaktır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek isteyen Bahçeli, alanı dolduranların "evet" demesi üzerine, "Bu evetler, zilleti yerinden hoplatır. Bu evetler, Kılıçdaroğlu'nun uykularını kaçırır. Bu evetler, Türkiye düşmanlarının ayaklarını dolaştırır." diye konuştu.
Bahçeli, Türkiye'nin bölgesel ve küresel sorunlara doğrudan müdahil olduğuna işaret ederek, "Nerede bir sorun varsa ülkemiz çözüm odaklı yaklaşımıyla umut ve huzur adresi olmayı başarmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşında dengeli, temkinli ve uzlaştırıcı politikalarla dünyayı imrendiren, aynı şekilde kıskandıran Türkiye'dir. Tahıl Koridoru Antlaşması'yla açlık ve yoksulluk içindeki milyonlara el uzatan Türkiye'dir." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, diplomaside gıpta edilecek başarılar yaşandığına değinerek, Türkiye'nin, bölgesine göre dünya üzerinde istikrar anıtı gibi yükseldiğini dile getirdi.
Sınır ötesi ve sınır içi alanların terör örgütünden köşe bucak temizlenmekte olduğunun altını çizen Bahçeli, "Türkiye’nin yarınları aydınlıktır. Altılı masanın arka bahçesinde kurulan, sözde 'Emek ve Özgürlük İttifakı' olarak isimlendirilen kukla sol ve bölücü ittifakın aydınlığımıza gölge düşürmesi söz konusu değildir. İnanıyorum ki böylesi bir zillete en başta sizler izin vermeyeceksiniz. Türk milleti, biçilen kefeni yırtıp atacak dirayet ve kararlılıktadır. Türkiye'yi geriye götürmeye hiç kimsenin gücü de yetmeyecektir. 2023 ve takip eden yıllar Türkiye'nin dev gibi ayağa kalkışına sahne olacaktır. Bunu sağlayacak irade Cumhur İttifakı'dır. Cumhur İttifakı, Karabağ'daki zaferdir. Cumhur İttifakı, sınır ötesinde terörün başını ezen mücadeledir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhur İttifakı'nın Ege ve Doğu Akdeniz'de silah çekenlere milli duruş gösteren onur olduğunu aktaran Bahçeli, "Cumhur İttifakı, Türkiye'ye sahip çıkan, Türk milletine hizmetkarlıkta sınır tanımayan inanmışlıktır. Cumhur İttifakı vatandır, mukaddesattın zırhı, mukadderatın kilididir." dedi.
Zillete düşürülecek bir ülkenin olmadığını dile getiren Bahçeli, "Bizim, inançlarımıza sövenlere tahammülümüz yoktur. Bizim, etnik ve mezhep bölücülüğü yapanlara hoşgörümüz yoktur. Bizim; çetelere, suç örgütlerine, emperyalizmin güdümüne girmiş muhalefet partilerine, satılmış aydınlara, çürük şarkıcılara, kokuşmuş sanatçılara, kiralık kalemlere, kursağından geçen bir lokmayı bu ülkeye borçlu olup da ihanet eden şeref yoksunlarına tavizimiz katiyen olmayacaktır." dedi.
"Çağrımız, önce ülkem ve milletim diyen herkesedir." ifadesini kullanan Bahçeli, konuşmasına şöyle tamamladı:
"Çağrımız; bu millet, bu vatan, bu bayrak benim diyen herkesedir. Çağrımız, milli birlik ve huzurlu yarınlara ulaşmak isteyen herkesedir. Çağrımız her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen herkesedir. Herkes eşittir Türkiye'dir. Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım yok diyen her vatan evladıyla yolumuz birdir. Biz birlikte Türkiye'yiz diyen herkes bu milletin özbeöz evladıdır. Manda ve himaye tercihinde bulunanların çoğunlukta olmasına karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri 103 yıl önce Sivas'ta atıldı. Bugün de Sivas Kongresi'nin ruhuyla, geçmişimizden aldığımız feyzle, 2023'ün ve müteakip yılların yüksek hedeflerini tayin ve tarif ediyoruz. Soruyorum sizlere; 2023 yılında sandığa gidecek misiniz? Cumhur'un muazzam iradesini gösterecek misiniz? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı'na oy verecek misiniz? Sivas Kongresi'nin tebliğini zillet ittifakının kafasına vuracak mısınız? Hepinize müteşekkirim. Azınız çok, eksiğiniz tamam olsun inşallah. Milli birlik ve kardeşliğimiz, milli hakimiyet ve hükümranlık haklarımız sonsuza kadar var olsun diyorum. Bugün biz konuştuk siz dinlediniz, 2023'te siz konuşun cihan dinlesin." (AA)