Son dakika: Rusya-Ukrayna savaşı için kritik gün... NATO liderleri bugün Avrupa'nın göbeği Belçika'da Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini masaya yatırmak üzere bir araya geldi. NATO karargahındaki toplantının ardından liderler tarafından imzalanan ortak bildiride Çin ve Belarus vurgusu dikkat çekti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de toplantının ardından yaptığı açıklamalarda Ukrayna'ya barış gücünün gönderilmeyeceğini söylerken Rusya'ya "görülmemiş yaptırımların" uygulanmaya devam edeceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da zirve kapsamında dünya liderleriyle görüşmelerini sürdürüyor.
NATO ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı olağanüstü zirveden sonra yayımlanan ortak bildiride, "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının, Avrupa'da barışı paramparça ettiği, muazzam insani acılara ve yıkıma neden olduğu" belirtildi.
"Rusya'nın Ukrayna işgalinin mümkün olan en güçlü şekilde kınandığına" işaret edilen bildiride "Devlet Başkanı Putin'i bu savaşı derhal durdurmaya ve askeri güçlerini Ukrayna'dan çekmeye çağırıyoruz. Belarus'u da 2 Mart 2022 tarihli BM Genel Kurulu'nda kabul edilen Ukrayna'ya Karşı Saldırganlık Kararı uyarınca suç ortaklığına son vermeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Rusya'dan BM Uluslararası Adalet Divanının 16 Mart tarihli kararına uyması ve askeri operasyonları derhal askıya alması istenen bildiride, Rusya'nın başlattığı savaşın küresel güvenliği tehdit ettiği, uluslararası normlara saldırmasının dünyayı daha az güvenli hale getirdiği ve Putin'in tırmandırdığı söylemin "sorumsuzca ve istikrarsızlaştırıcı" olduğu kaydedildi.
Bildiride, Ukraynalıların "Rusya'nın acımasız fetih savaşına karşı" kahramanca direnmesiyle dünyaya ilham verdiği vurgulanarak "Rusya'nın kadınlar, çocuklar ve savunmasız durumdaki kişiler de dahil olmak üzere sivillere yönelik yıkıcı saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Savaş suçları da dahil olmak üzere insani ve uluslararası hukuk ihlallerinden sorumlu olanları mesul tutmak için uluslararası toplumun geri kalanıyla birlikte çalışacağız." ifadesi kullanıldı.
Savaş nedeniyle artan cinsel şiddet ve insan ticareti riskinden derin endişe duyulduğu vurgulanan bildiride, "Rusya'yı, siviller için hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardım erişimine ve güvenli geçişe; insani yardımın Mariupol ve diğer kuşatma altındaki şehirlere ulaştırılmasına izin vermeye çağırıyoruz." denildi.
Nükleer santrallerin tehlikeye atılması dahil sivil altyapıya yönelik saldırıların kınandığı bildiride, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı konusundaki yalanlarına karşı koymaya, uydurma anlatıları veya üretilmiş 'sahte bayrak' operasyonlarını ifşa etmeye devam edeceğiz. Rusya'nın herhangi bir kimyasal veya biyolojik silah kullanması kabul edilemez olacaktır ve ciddi sonuçlara yol açacaktır." ifadelerine yer verildi.
Bildiride, Rusya'nın derhal ateşkesi uygulayarak müzakerelerde ciddi olduğunu göstermesi gerektiği belirtilerek Ukrayna'nın barışı sağlama çabalarının, müttefik ülkelerin de savaşı sona erdirme ve insanların acılarını dindirme amaçlı diplomatik çabalarının desteklendiği vurgulandı.
Ukrayna'nın Birleşmiş Milletler (BM) Tüzüğü uyarınca kendini savunma hakkına sahip olduğu, 2014'ten bu yana Ukrayna'nın bu hakkı kullanma becerisine destek verildiği kaydedilen bildiride "Ukrayna'nın karasularına kadar uzanan uluslararası kabul görmüş sınırları içinde bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz desteğin yeniden teyit edildiği" bildirildi.
Ukrayna'ya daha fazla siyasi ve temel destek sağlamaya devam edileceği belirtilerek "NATO müttefikleri ayrıca siber güvenlik ve kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer nitelikteki tehditlere karşı yardım sağlamaya devam edecektir." ifadelerine yer verildi.
NATO Dışişleri Bakanlarının nisan ayında bir araya gelerek Ukrayna'ya yönelik NATO desteğini daha fazla tartışacakları dile getirilen ve Rusya'nın uluslararası güvenlik ile istikrarın temellerini yok etme girişimlerine karşı koyma kararlılığında birleşildiğine işaret bildiride, "Bu savaşa son vermek için Rusya'ya ağır yaptırımlar ve siyasi bedeller uygulandı. Rusya üzerinde eşgüdümlü uluslararası baskıyı sürdürmeye kararlıyız." denildi.
Bildiride, Çin dahil tüm devletlere, Rusya'nın savaş girişimlerini desteklemekten ve Rusya'nın yaptırımları atlatmasına yardımcı olacak herhangi bir eylemden kaçınma konusunda çağrı yapıldı.
Çinli yetkililerin son zamanlardaki yorumlarından endişe duyulduğu kaydedilen bildiride, Çin'den barışçıl bir çözümü desteklemesi istendi.
"Washington Antlaşması'nın 10. Maddesi uyarınca NATO'nun Açık Kapı Politikasına bağlılığımızı yineliyoruz." ifadesi kullanılan bildiride ayrıca müttefik halkların ve müttefik toprakların her santiminin güvenliğini korumak ve savunmak için gerekli tüm adımların atılmaya devam edileceği belirtildi.
Rusya'nın eylemleri karşısında NATO'nun savunma planlarının aktif hale getirildiği, önemli hava ve deniz mevcudiyetiyle, doğu kanadına 40 bin askerin yerleştirildiği hatırlatılan bildiride, Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya'da takviye çok uluslu muharip grupların oluşturulacağı belirtildi.
NATO'nun "önleyici, orantılı ve gerilimi artırmayan önlemler" aldığına işaret edilerek, "Şimdi NATO'nun dönüşümünü daha tehlikeli bir stratejik gerçeklik nedeniyle Madrid'de bir sonraki Stratejik Konsept'in benimsenmesi yoluyla dahil olmak üzere hızlandırıyoruz. Aynı zamanda uzun dönemli caydırıcılık ve savunma duruşumuzu önemli ölçüde güçlendireceğiz. Muteber caydırıcılık ve savunmayı sürdürmek için gerekli kabiliyetleri ve çok çeşitli hazır güçleri geliştireceğiz." ifadesi kullanıldı.
Bu adımların genişletilmiş tatbikatlarla destekleneceği belirtilen bildiride, "Rusya'nın kötücül etkisine karşı altyapımızın ve toplumlarımızın direncini artırıyoruz. Siber kabiliyetlerimizi ve savunmalarımızı, siber saldırılarda birbirimize destek verecek şekilde geliştiriyoruz." denildi.
Bildiride NATO'nun kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehditlere karşı hazırlığının artırılacağı, Madrid'de bununla ilgili yeni kararlar alınacağı kaydedildi.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sebepsiz savaşının, Avrupa kıtasında herkese refah ve güvenlik getiren ilkeler ve değerlere karşı önemli bir meydan okuma olduğu dile getirilen bildiride, "Devlet Başkanı Putin'in Rus halkı ve Rusya için ağır sonuçları olan, Ukrayna'ya saldırma kararı stratejik bir hatadır. Rusya'nın saldırganlığına karşı durma, Ukrayna halkına ve hükümetine yardım etme, tüm müttefiklerimizin güvenliğini savunma kararlılığımızda birlik içinde kalmayı sürdürüyoruz." ifadesine yer verildi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenledi.
Ukrayna halkının, bağımsızlıkları ve gelecekleri için savaştığını vurgulayan Stoltenberg, "Biz onların yanındayız." ifadesini kullandı.
Stoltenberg, NATO liderlerinin Ukrayna'ya daha fazla yardım sağlanması konusunda anlaşmaya vardığını dile getirerek, "Rusya'ya eşi görülmemiş maliyetler yüklemeye devam edeceğiz, müttefiklerin caydırıcılığını ve savunmasını güçlendireceğiz." diye konuştu.
Zirvede Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya'da 4 yeni NATO savaş grubunun konuşlandırılması kararı alındığını aktaran Stoltenberg, böylelikle Baltık Denizi'nden Karadeniz'e kadar NATO'nun çok uluslu savaş grubu sayısının 8'e çıkarıldığını bildirdi.
Stoltenberg, Avrupa'da ABD'nin NATO'yu desteklemek için 100 bin askeri olduğunu belirterek, Avrupalı müttefiklerin de çoğunluğu NATO'nun doğu kanadında olmak üzere 40 bin askerinin olduğu bilgisini paylaştı.
Stoltenberg, NATO'nun yeni bir güvenlik gerçeği ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, karada özellikle ittifakın doğu kanadında daha fazla ekipman ve malzemeyle NATO'nun varlığını güçlendireceğini dile getirdi.
Havada ise daha fazla jeti konuşlandıracaklarını ve entegre savunma füzelerini güçlendireceklerini anlatan Stoltenberg, denizde ise denizaltıları artıracaklarını ve kalıcı bazda ve ciddi anlamda savaş gemilerine sahip olacaklarını ifade etti.
Stoltenberg, NATO'nun siber savunmasını ve ittifakın ortak savunmasını güçlendireceklerini belirtti.
"Bugün müttefik ülke liderleri, Ukrayna'ya daha fazla destek verme konusunda anlaştı." diyen Stoltenberg, Ukrayna'nın temel hakkı olan kendini savunma hakkına yardım edeceklerini vurguladı.
Stoltenberg, müttefiklerin ayrıca Ukrayna'yı önemli askeri malzemelerle donattığını aktararak, bunlara "etkisi oldukça kanıtlanmış" tanksavar ve hava savunma sistemleri ve insansız hava araçlarının dahil olduğunu kaydetti.
Ukrayna'ya önemli miktarda mali ve insani yardım sağlayacaklarını belirten Stoltenberg, "Ukrayna'ya biyolojik, kimyasal, radyolojik ve nükleer tehditlere karşı koruma sağlamak için siber güvenlik ve ekipman yardımı yapma kararı aldık." diye konuştu.
Stoltenberg, Ukrayna'daki savaşın daha fazla tırmanmaması için sorumlulukları olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Çünkü bu daha tehlikeli ve daha yıkıcı olur. Müttefikler, Rus tehditleri ve müdahaleleri nedeniyle risk altındaki diğer ortaklara desteğimizi artırmamız gerektiği konusunda anlaştılar. Bunlara Gürcistan ve Bosna Hersek de dahil."
Stoltenberg, zirvede, Pekin'in krizdeki rolüne de değindiklerini vurgulayarak, "Bugün, müttefik liderler, Çin'i Rusya'nın savaş çabalarını desteklemekten kaçınmaya çağırdı. Çin, Rus işgaline ekonomik veya askeri destek sağlamamalıdır. Bunun yerine Pekin, acil ve barışçıl bir çözümü teşvik için Rusya üzerindeki önemli etkisini kullanmalıdır." dedi.
"Kimyasal silahların herhangi bir şekilde kullanımı çatışmanın doğasını tamamen değiştirir. Bunun geniş kapsamlı sonuçları olacaktır ve elbette çok tehlikeli olacaktır." diyen Stoltenberg, "Rusya'nın kendi muhalefetine karşı kimyasal maddeler kullandığını, Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmasını desteklediğini ve kolaylaştırdığını bildiklerini" söyleyerek, savaşı bir an önce bitirmenin önemine işaret etti.
Stoltenberg, şöyle devam etti:
"Ukrayna'ya biyolojik, kimyasal, radyolojik ve nükleer tehditlere karşı koruma sağlamak için siber güvenlik ve ekipman yardımı yapma kararı aldık. Bu, tespit, ekipman koruma ve tıbbi desteğin yanı sıra özelleştirme ve süreç yönetimi eğitimini içerebilir. Ayrıca müttefiklerin kimyasal, biyolojik ve nükleer olaylara karşı hazırlıklarını da geliştiriyoruz."
Stoltenberg, NATO müttefiklerinin Ukrayna'ya önemli destek sağladığının altını çizerek, Ukrayna'ya sağlanan sistemlere ilişkin operasyonel nedenlerle ayrıntıya girmeyeceğini belirtti.
NATO müttefikleri ile Ukrayna arasında yakın temas olduğuna değinen Stoltenberg, şunları kaydetti:
"Ancak şunu söyleyebilirim ki; müttefikler, Ukrayna'yı silahlarla desteklemek için ellerinden geleni yapıyor. Aynı zamanda bu çatışmanın Avrupa'da sadece Ukrayna ve Rusya'yı değil, NATO müttefikleri ve Rusya'yı da içeren, daha tehlikeli ve daha yıkıcı olacak tam teşekküllü bir savaşa dönüşmesini önleme sorumluluğumuz var."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirvede Türkiye’yi temsil etmek üzere Brüksel’e geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik ediyor.
Erdoğan, zirve kapsamında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya geldi. İki liderin, NATO Karargahı'ndaki görüşmesi basına kapalı gerçekleşti.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ile ayaküstü görüşen Erdoğan ayrıca İtalya Başbakanı Mario Draghi de bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Estonya Başbakanı Kaja Kallas'ı da kabul etti. Erdoğan ve Kallas'ın basına kapalı görüşmesi 40 dakika sürdü. Kabulde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ı kabul etti. Erdoğan ve Johnson'ın, NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında, NATO Karargahı'ndaki basına kapalı görüşmesi 40 dakika sürdü.
Macron görüşmesinin ardından Erdoğan, NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi aile fotoğrafı çekimine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fotoğraf çekimi öncesinde ABD Başkanı Joe Biden, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir ile tokalaştı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağında İngiltere Başbakanı Johnson yer aldı.
Liderler, daha sonra "NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları" toplantısına geçti.
(AA-İHA)