Son dakika | Bahçeli'den çok konuşulacak 'faiz artışı' çıkışı! 'Bazen tedbirler can yakar, bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz'

Son dakika haberi: MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmaya gençlere yönelik mesajlarla başladı. Bahçeli, "Ümit ediyorum ki geniş ve gerçekçi bir mutabakat ortamı kurularak üniversite sınavını kaldıracağımız günler de çok uzak değil" diye konuştu. Yerel seçimler için MHP'nin hazırlıklara başladığını duyuran Bahçeli, partisinin seçimlerdeki izleyeceği yol haritasını 2 stratejiyle açıkladı. Bahçeli'nin faiz artışıyla ilgili sözleri de dikkat çekti.

Son dakika haberi: Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündemdeki konuları değerlendirdi. Bahçeli'nin gündeminde ekonomi de vardı Bahçeli, 'faiz artışı' ile ilgili çarpıcı mesajlar verirken "Faiz artışı yatırımı caydıran, üretim çarkına çomak sokan, kredi ihtiyacını pahalandıran politik bir tercihtir. Ancak alınması gereken kısa dönemli ve bazen de can yakan tedbirler vardır. Parlak geleceğimiz için bugünkü külfete katlanmak kaçınılmazdır" ifadelerini kullandı. Bahçeli ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde "Açık veren bütçenin ilk sancılı sonucu iç borç artışıdır. Daralan ve durgunluk politikasına mahkûm olan bir ekonomide iç ve dış borç artışı felaketin diğer adıdır" sözleriyle de dikkat çekti.

Reklam
Reklam

GENÇLERE MESAJLAR! "HAYATI ÇOKTAN SEÇMELİ TEST MEKANİĞİNE ÇEVİRMEMELİYİZ"

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

"Çağa ve zamana yönelik mesajlarımızın taşıyıcı kolonu gençlerdir. Her şeyi tadında ve kıvamında yapmak, bir anlık aymazlıkla koca bir hayatı kuru ve yaprak dökmüş bir hayata çevirmekten sakınmak lazımdır. Bize düşen, öğrencilerimizi ve gelecek nesillerimizi o sınavdan çıkarıp bu sınava sokarak hayatı çoktan seçmeli test mekaniğine havale etmemektir. Zamanın ruhu neyi işaret ederse etsin sahip olduğumuz beşeri cevherin adı Türk gençliğidir. Üstelik alfabenin hiçbir harfiyle de sınırlandırıp tasvir edilemeyecektir.

Reklam
Reklam

"ÜNİVERSİTE SINAVINI KALDIRACAĞIMIZ GÜNLER ÇOK UZAK DEĞİL"

Sapkın akımlarla yozlaşmaya nezaret eden ters akıntılarla başa çıkabilmenin ana cephesi Türk gençliğidir. Ümit ediyorum ki geniş ve gerçekçi bir mutabakat ortamı kurularak üniversite sınavını kaldıracağımız günler de çok uzak değil. MHP olarak muhterem öğretmenlerimizle birlikte iftiharımız olan Türk gençliğinin her zaman, her şart altında yanındayız.

"PARTİ OLARAK REHAVETE KAPILAMAYIZ"

Geride kalan günlerde yaptığımız 2 toplantıda hem 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini hem de bundan sonraki siyasi etap ve gündem konularını değerlendirdik. İlk toplantımızı il başkanlarımızın katılımıyla 17 Haziran'da, diğerini de MYK - MDK üyelerimizin katılımıyla dün gerçekleştirdik. 2 seçimde de belirlediğimiz stratejik hedeflere ulaşmanın memnuniyeti teyit edilmiş, önümüzdeki siyasi olaylar proaktif titizlikle gözden geçirilmiştir. Parti olarak rehavete kapılamayız. Hız kesmeden sahadaki faaliyetlerimize devam edeceğiz.

"HAZIRLIKLARA BAŞLADIK" DİYEREK SEÇİM İÇİN 2 STRATEJİYİ DUYURDU!

Her an seçim olacakmış gibi bütün demokratik ihtimallere hazır olmak zorundayız. Mahalli idareler seçimleri 31 Mart 2024'te yapılacaktır. MHP bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır. Mahalli idareler seçimlerinde takip edeceğimiz 1. stratejik hedefimiz mevcut belediye başkanlarımızı muhafaza ederek bunun üzerine yenilerini hatta daha çoğunu eklemektir.

Reklam
Reklam
  1. hedefimiz Cumhur İttifakı'nın doğasına hareket edip muhalefetin yönetimindeki belediyelerin hallerine son vermektir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta elde edilen demokratik başarıyı mahalli idarelerle perçinlemek boynumuzun borcudur. İstanbul, Ankara, İzmir büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere diğer tüm büyükşehir belediyelerinin, il, ilçe ve belde belediyelerinin Türkiye'nin yükselen itibarına müzahir şekilde yönetilmesi tarihi önemdedir.

"FELAKETİN DİĞER ADIDIR"

Güven ortamını kalıcı ve kurumsal hale getirmek müşterek vazifemizdir. MHP yeni kabinenin ekonomi politikalarına ve enflasyonla mücadele kararlılığına güvenmektedir. Ekonomi politikaları bütünlük içinde eşgüdüm halinde uygulanıp piyasa şartlarıyla insan ve toplum huzurunu dengelediği sürece anlamlı ve başarılı olacaktır. Cari fazlayı temin etmek amacıyla iç tasarruf hacmimizi artırmanın yanı sıra yeni ihracat pazarlarını keşfetmemiz Türk markalarını dünyanın en ücra köşelerine taşımamız ülkemizin gücüne güç katacaktır.

Reklam
Reklam

Bugün 27 ihracatçı sektörde faaliyet gösteren 115 bine yakın firmamız ihracat yapmaktadır. Türkiye'nin 2022'deki mal ihracatı 254,2 milyar dolar, hizmet ihracatı 90 milyar doları bulmuştur. Bu bir rekordur. Açık veren bütçenin ilk sancılı sonucu iç borç artışıdır. Daralan ve durgunluk politikasına mahkûm olan bir ekonomide iç ve dış borç artışı felaketin diğer adıdır.

Birincisi hedeflenen büyümeyi sağlamak, ikincisi fiyat istikrarını ve adaletli vergi sistemini kurmak, üçüncüsü de alınan borçlarla hazineye gelir yaratacak üretken varlıklara yatırım yapmaktır. Türkiye ekonomisi 11 çeyrektir büyümektedir. Bizim görüşümüze göre ekonomik adalet, ekonomik özgürlük, ekonomik güvenlik taviz verilmemesi gereken ilkeler olmalıdır.

"FAİZ ARTIŞI POLİTİK BİR TERCİHTİR"

Son günlerde politika faizinin arışı hususunda beklentileri yükseltmek amacıyla iç ve dış lobilerin son derece faal olduğu gözlemlenmektedir. MHP'nin faize karşı bakışı bellidir, değişme göstermemiştir. Teorik ve pratik uygulamada faiz artışı yatırımı caydıran, üretim çarkına çomak sokan, kredi ihtiyacını pahalandıran politik bir tercihtir. Ancak Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve huzuru elde etmesi için de alınması gereken kısa dönemli ve bazen de can yakan tedbirler vardır. Parlak geleceğimiz için bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz hale gelmektedir.

Reklam
Reklam

Batan gemiyi ilk terk eden, korkaklar ve korsanlardır. Batık gemiyi limana sağlam götürmekten bahseden Kılıçdaroğlu'nun baba-oğul arasındaki saltanat kavgasından nasıl çıkacağı da merak konusudur. Mensuplarının birbirine güvenmediği, inanmadığı, arkadan dolaşmanın, fitne yaymanın geçer akçe sayıldığı bir siyasi bünyenin çürüyüp kadavraya dönüşmesi kaçınılmaz bir gerçektir.

ANAYASA MAHKEMESİ’NE HDP TEPKİSİ: KANDİL KUYRUĞUNDAN AYRILMALARI LAZIM!

“Geçmiş dönemde Anayasa Mahkemesi’nin tasarrufları üzerinde çok geniş değerlendirmelerde bulunduk. Anlaşılıyor ki Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Kurul Üyeleri söylediklerimizi hiç kale almıyor. HDP’nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi Türkiye’ye tercih ediyor. Bu konumdan kurtulması için mutlak suretle yeni bir anayasa hazırlanmalı ve Anayasa Mahkemesi’ne şekil verilmeli. Milli düşünceye sahip vatanını seven bir anlayışla Anayasa Mahkemesi’nin faaliyetlerini sürdürmesidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesi kadar Türkiye’nin önemli bir kurumudur. Cumhuriyet Başsavcısının uyarılarını dikkate almayan bir Anayasa Mahkemesi, yargı müessesini dikkate almıyor demektir. Cumhuriyetin kurucusu Yargıtay Cumhuriyet savcısını dikkate almıyor demektir. Onları şiddetle kınıyorum. Şu Kandil kuyruğundan ayrılmaları lazım.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: