Son dakika... Ukrayna-Rusya gerilimi tüm hızıyla devam ederken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus halkına seslendi. Ukrayna krizi ile ilgili uzun bir konuşma yapan Putin, Rusya’nın Donetsk ve Luhansk’ı tanıyan kararnamesini imzaladı. Reuters'in aktardığına göre ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Luhansk ve Donetsk'in bağımsızlığını tanıdığını açıklamasının ardından bölgeye 'barış gücü' göndereceğini duyurdu. Putin Rus askerlerinin Ukrayna'ya girmesi talimatını verdi.
İşte Putin'in açıklamalarından satırbaşları:
"Size hatırlatmak istiyorum ki. 1917'deki Bolşevik devriminden sonra yeni bir ulus kurmaya başladılar. Bazı anlaşmazlıklar yaşandı tabi ki. Sonrasında Stalin de ülkenin liderliğini ve ülkenin ulusal güvenlik konseyi başkanlığını aldı. Aldığı kararlar Lenin'in hoşuna gitmedi. Bazı bölgelere bazı statüler tanınması lazım diye düşündü. Bu şekilde Sovyetler Birliği'nin kuruluşu sırasında Lenin'in verdiği kararlarla tarihsel süreç yaşandı. Burada önemli bir soru var. Eski Sovyetler Birliği toprakları içerisinde toprakları neden başka yerlere vermemiz gerekti. Neden toprak bütünlüğümüzü bozmamız gerekti. Neden cömertçe topraklarımızı vermek zorunda kaldık?
Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istediler. Kaizer ve müttefiklerinin olabilecek en kötü duruma sokmak istediler. Bunun için milliyetçilerin her talebini kabul ettiler. Rus kaderinin ve geleceğine baktığınız zaman, Lenin prensiplerinin bir hata olmadığını görüyorsunuz. Bu hatadan da kötü. Geçmişi değiştirmemiz imkansız. Gerçeklerden bahsetmemiz çok önemli. Şu anda açıklamalar ne olursa olsun hiçbir ulusun prensiplerinin önüne geçemez. Çünkü ülkedeki duruma baktığınız zaman zorlu bir durum görüyorsunuz. Size şunu hatırlatmak istiyorum; tarihi gerçeklerden bahsediyorum ve bunların Bolşevik sonucu Sovyet Ukrayna ortaya çıktı. Buralarda Lenin'in heykellerinin yıkıldığını gördük. 1922'de eski Rus imparatorluğu topraklarında Sovyetler Birliği kuruldu ve bu kadar büyük bir alanın sadece iyi niyetle bir arada tutulması imkansızdı. Çünkü tarihi olarak parçalanmış durumdaydı.
Rusya tüm Sovyetler'in borcunu sırtladı. Ukrayna, Sovyetler Birliği'nin kaynaklarının ortadan kalktığını söylemiştir. Ancak Rusya Ukrayna'nın ve bölgenin çıkarları için önemli bir ortak olmuştur. 2011'de Ukrayna'yla 50 milyar dolarlık bir iş birliğimiz vardı. Ancak Ukraynalı yöneticiler hiçbir sorumluluklarını yerine getirmemeye karar verdiler bir anda. Rusya, Ukrayna'nın enerji konusunda sürekli bir şantajla karşılaştılar. Sürekli ayrıcalık talep ettiler. Tarihimizi görmezden gelerek Ukrayna ülkede yaşayan Rusların haklarını bile gözardı etmiştir. Ukrayna gerçek bir ulus olmak açısından güçlü bir model ortaya sermemiştir. Yabancı modelleri kopyalayan bir yol izlemiştir. Ukrayna halkının isteklerini görmezden gelmiştir.
İktidara gelerek popülist bir hareketle yolsuzluğun artmasına yol açmışlardır. Bu süreçte kendi çıkarlarını Ukrayna halkının üzerinde tutmuşlardır. İstikrarlı bir yönetim Ukrayna'da teşvik edilmemiştir. Farklı bölgeleri birbirlerine karşı kışkırtan bir yönetimle Ukrayna daima karşı karşıya kalmıştır. Ukrayna hiçbir zaman gerçek bir devlet olamadı. Sadece Ukrayna değil Sovyetler Birliği bu bölgeden gurur duyuyordu. Odessa'daki tersaneler Sovyetler Birliği'nin gururuydu. Tüm ülke uzay araçları ve teknolojileri üretiyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Ukrayna’nın nükleer silah geliştirme planı kabul edilemez" ifadelerini kullanarak, "Ukrayna’nın nükleer silah sahibi olması Rusya için tehdit olur" dedi.
Batı yanlısı Ukrayna ve batı yanlısı seçimler gerçekte Ukrayna'nın ekonomisinin çöküşünü getirdi. Bu bir yandan da Ukrayna halkının soyulmasını beraberinde getirdi. Ukrayna hükümetine verilen emir 'İktidarı mümkün olduğunca elinizde tutun' demekten başka bir şey değildi. Hukuk sisteminden de söz etmek mümkün değil. Ukrayna'daki ABD Büyükelçiliği ülkeyi doğrudan kontrol etmektedir.
1991'den beri AGİT'in Minsk anlaşması güvenli bir bütün olduğunu, ülkelerin adımlarının diğer ülkelerin güvenliğini tehlikeye atamayacağını ortaya koymuştur. Burada ortaya çıkan soru işaretlerinin de farkındalar. Rusya karşıtı kampanyayı kullandılar. Ukrayna yarın üye olmayacak dediler. Peki yarından sonra ne olacak? NATO'nun barış seven bir organizasyon olduğunu söylüyorlar. Ancak NATO'nun gerçek hedeflerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu süreçte yaşananların hepsini gördüğümüzde söylediklerinin çoğunun boş olduğunu görüyoruz. Burada büyük bir histeri gördük.
NATO'yla birlikte çalışmak için farklı formatlar içinde çaba gösterdik. Bunu ilk kez söylüyorum. Clinton ile görüşmüştük. Rusya'yı NATO'ya almayı düşünüyor musunuz diye sormuştum. Verdikleri tepki son derece kontrollüydü. ABD'nin bizim için ne düşündüğünü açık şekilde görüyordunuz. 'Neden bizi düşman konumuna sokuyorsunuz?' diye sordum. Verdikleri cevap Rusya'nın bizim siyasi yapımıza uygun olduğunu düşünmediklerini söylediler.
4-5 dakikada Rusya'yı vurabilecek duruma gelecekler. Bu planlarını hayata geçirmeyi de düşüneceklerini biliyorum. Biz buna onay vermedik. Bu sorunların diplomatik olarak çözülmesi gerekiyor. Küresel istikrar konusunda büyük bir sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Attığımız adımlara hiçbir Avrupa ülkesi onay vermedi. Hepsi reddedildi. Geçen yıl Aralık ayında batılı ortaklarımıza bir taslak sunduk. Güvenlik endişelerini içeren bu belgeyi NATO ve ABD bu belgeyi görmezden geldi. Biz de kendilerine tepki gösterdik. Bizim endişelerimize bir bütün halinde bakılması gerekiyor. Bunlardan bazılarının cımbızlanması kabul edilemez. Her şartta yaptırımlarını uygulayacaklarını biliyorum.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasına dair kararnameyi imzaladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a, Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanınmasına yönelik kararı imzalayacağı bilgisini verdiği açıklandı.
Kremlin'den yapılan açıklamada, Putin'in, Macron ve Scholz ile telefonda görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, Putin'in, Macron ve Scholz'a, Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasına ilişkin kararname imzalayacağı bilgisini verdiği belirtildi.
Macron ve Scholz'un, söz konusu karar nedeniyle hayal kırıklıklarını ifade ettikleri aktarılan açıklamada, iki liderin temaslara devam etmeye hazır olduklarını söyledikleri kaydedildi.