Son dakika: Rusya-Ukrayna savaşında 9. güne girildi. Rus ordusunun başkent Kiev'e yönelik saldırısı sürerken, Zaporijya Nükleer Santrali'ne yapılan bombalama endişe yarattı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Rus ordusunun Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali’ne ateş ettiğini ve santralde yangın çıktığını ifade ederek, “Patlarsa, Çernobil’den 10 kat daha büyük olacak! Ruslar, derhal ateşi kesmeli, itfaiyecilere izin vermeli, güvenlik bölgesi kurmalı” dedi.
Savaşın şiddeti giderek artarken, Karadeniz'den gelen haberler de hiç iyi değil. Rusya, Ukrayna'nın Karadeniz'e kıyı bir çok nükleer tesisini tehdit ederken, Türkiye'nin de aralarında olduğu bazı ülkeler savaşa çekilmek isteniyor.
Türkiye Gazetesine konuşan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ahmet Kırımlı, siyasi, askerî sabotaj ve tahrikler yanında bölgeye farklı istihbarat servislerinin sızdığını söyledi. Kırımlı “Türkiye’nin uyguladığı siyaset ve barışa hizmet eden diplomasi misyonundan rahatsız olan çevreler, karanlık tertipler peşinde” uyarısında bulundu.
Ahmet Kırımlı şu ifadeleri kullandı;
"Ukrayna’nın Karadeniz’e kıyı birçok nükleer tesisi ağır tehdit altında. Bu alanlara birkaç tehlikeli saldırı gerçekleşti. Yakalanan bazı ajanlar, nükleer tesislere yönelik planlarını itiraf etti. Bu adamlar Ukrayna kadar Türkiye’ye de zarar verir. Başarılı olması durumunda Çernobil’in çok daha üzerinde bir felaket yaşanır. Karadeniz, 30 yıl bu felaketin etkisinden kurtulamaz. Savaşın seyrine göre Rusya dâhil birçok aktör bu çılgınlığı deneyebilir.
Nükleer tehdit ve yürütülen sabote faaliyetleri Türkiye’yi savaşın parçası kılma planının sadece bir parçası. Burada yaşayan Ahıska ve Azerbaycan Türkleri ile birlikte on binlerce Kırım Tatar Türkü var. Türkiye’nin tutumu net. İşte bu hassasiyete binaen bu alan potansiyel bir şantaj olarak kullanılmak isteniyor.
Aynı kapsamda Ukrayna istihbaratının aralarında çok sayıda önemli Türk ismin de yer aldığı bir infaz listesi ele geçirdi. Buna SİHA üzerinden yürütülen propaganda ve oluşturulmaya çalışılan algıyı da eklemeliyiz. Türkiye’nin uyguladığı siyaset ve barışa hizmet eden diplomasi misyonu herkes tarafından takdir ediliyor. Bu duruşun da devam edeceğine inanıyoruz."