İşte Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar:
Bölgedeki son durumu merkeze yatırdık. Van'ı merkez alarak Bitlis, Muş, Hakkari'deki sağlık hizmetlerini detaylarıyla değerlendirdik. Aldığımız kararları ve bu illerimiz hakkında önemli haberleri sizlerle paylaşacağım.
DSÖ Ofisi İstanbul'da açıldı. İstanbul Ofisi Kovid-19 başta olmak üzere sağlık alanında insanların karşılaştığı tüm krizlere yanıt verebilme konusunda Avrupa ve dünya için rehber ve referans merkezi olacak.
Koronavirüs salgınında Türkiye güçlü sağlık altyapısı, tecrübeli ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı sınav verdi. Dünyanın malzeme ve erişime zorluklar yaşadığı dönemde Türkiye 150'den fazla ülkeye yardım imkanında bulunabildi.
Koronavirüs hastalığın kesin tedavisi halen bulanamamıştır. Ancak ülkemiz etkin tedavi açısından en başarılı ülkeler arasına girmiştir. Pandeminin başladığı aylarda alanan sıkı önlemlerle vaka sayısını azaltmaya başlamıştık.
Alınan sıkı önlemler sayesinde vaka sayısını azaltmaya başlamıştık. Kısıtlamaları katı şekilde sürdürmek hiçbir ülkede mümkün olmamıştır.
Bizde de tedbir dönemi başlatmıştık. Burada önemli olan kontrollü hayat tarzı ile asgari seviyede tutmaktı.
Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz sosyal ilişkileri öne çıkarken tedbirlerin gözardı edildiği ve vaka sayısında artış olduğu yerler oldu. Van, Muş, Bitlis ve Hakkar illeri de vardı. Bazı illerde hasta artışlarından sorunlar gördük. Valilerimiz ve sağlık yöneticilerimizle görüşecek alınması gereken tedbirleri gözden geçirdik.
Van'ı merkez alarak Bitlis, Muş ve Hakkari'yi değerlendirdik.
Vaka sayımızda yüzde 100'e varan, son hafta ise yüzde 17 artış yaşandı. Muş'ta son haftada yüzde 8 azalma olarak görüldü. Hakkari'de yüzde 38 olan vaka artışı sabit kaldı. Bitlis'te yüzde 9 düşen vaka sayımız son hafta sabit kaldı.
65 yaş üstünde; Van'da dört kat, Bitlis, Hakkari ve Muş'ta üç kat gördük. Büyüklerimizi koruma konusunda çaba göstermeliyiz.
Van'da 80 olan filyasyon ekip sayımızı 150'ye çıkartıyoruz. Türkiye genelinde yatak doluluk oranımız yüzde 52, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 67, solunum cihazı doluluk oranımız ise 32. Herhangi bir sorunumuzun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Öncelikli hedefimiz hasta artışını durdurmaktır. Temaslı taraması, yani filyasyon çalışması, salgınla mücadelemizde hayati öneme sahiptir.
Van'da salgın başında 80 olan ekip sayımızı 128'e yükselttik. Bugün filyasyon ekip sayımız 150 ekibe ulaşacak. Bitlis'te filyasyon 90, Hakkari'de 65'e, Muş'ta 50 ekibe çıkardık. Van'da temaslılara ulaşma süremiz 17 saate kadar düştü. Bölgede hasta sayıları artış halen devam etmektedir. İllerde filyasyon için adresinde bulunamayanların oranı yüzde 9,2. Temaslı ve şüphelilerin kendilerini izole etmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bir tek hasta kalmayıncaya kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz.
75 yataklı Başkale Devlet Hastanesi projeleri bu yıl içinde tamamlanarak inşaatına başlanmış olacak. Hasköy Devlet Hastanemizin ilavesini yaptık. Muş merkezde 500 yataklı eğitim araştırma hastanemizi yatırım programına aldık. Hakkari'de Derecik İlçe Hastanemizi bu yıl hizmete alacağız. Yüksekova'da ağız diş sağlığı merkezini yatırım programımıza aldık. Hakkari'de 100 yataklı ek bina için hasta tashih süreci tamamlandı. Bitlis'te 50 yataklı Anafem tesisimizi açmış olacağız.
Salgının başından beri en fazla maruz kalanlar sağlık personelimiz. Sağlıkçılarımız fedakardır, bu fedakarlıkların dikkatsizliklerine, sorumsuzluklara feda edilmesini onlardan bekleyemeyiz. Vatandaşlarımızın tedbirlere uymadaki ihmalleri bizleri çok üzüyor. Lütfen çok dikkatli olalım.
Asıl görev vatandaşlarımıza düşmektedir. Temizlik, maske, mesafe tedbirlerine uyduğumuz ölçüde virüs etkisiz kalacak, tehdit olmaktan çıkacaktır. Hepinize teşekkür ediyorum.
Özellikle bu yıl dünyada grip aşısına eğilim ve talebin daha fazla olduğunu görüyoruz. Üretim yapan firmaların sayısı belli. Bu kapasite toplamda yüzde 20 oranında bu yıl artıyor. Talep bundan çok öte. Ülkemizde ise bu anlamda geçen yıl talep ettiğimiz aşıdan daha fazlasını tedarik etmek üzere yoğun bir çaba içindeyiz. Geçen yılların iki, üç hatta dört katı oranında bu tedariği sağlama noktasında bir sonuç elde etmiş olacağız. Ama önemli olan herkesin grup aşısı yapmasının zorunlu olmadığını bilebilir olmamız. Bilim Kurulu bir çalışma yapıyor kimlerin yaptıracağına karşı. Önümüzdeki günlerde açıklamış oluruz. Bölge içinde yaşlı nüfusun çok yüksek olmadığını yüzde 4.8 olduğunu biliyoruz. Bu anlamda riskli hastalarımıza grip aşısını eriştirme noktasında sorun yaşamayacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Geçen hafta 6 ille ilgili yapılan değerlendirme sonrası yüzde 30 ile 70 arası değişen oranda hasta sayısının azaldığını söylemiştim. Bu hafta yine bütün illerimizde azalışın kısmen de olsa devam ettiğini, kimisinde stabil kaldığını ama yükselen bir ilimizin olmadığını söyleyebilirim, altı il için söylüyorum.
Senatoryumla ilgili, Heybeliada'daki hastaneyle ilgili 2005 yılına kadar hastane olarak kullanıldı. Bu yıldan sonra hastane olarak kullanımı, biliyorsunuz tüberküloz hastalarının oraya gönderilmesiyle ilgili ihtiyaç ortadan kalkmıştı. 2005 yılından bu yana bu binalar kullanılmıyor. Dolayısıyla kullanılabilir durumda da değil. Bu dönemde pandemi hastanesi için gündeme geldi. İstanbul'da 2 tane pandemi 1008 yataktan oluşan iki tane hastaneyi açmış olduk. İstanbul'da şu an ilave pandemi hastanesine ihtiyacımızın olmadığını söyleyebilirim. Bu arsanın mülkiyeti bize ait değil, milli emlağa ait. 2 yıldan fazla zaman önce milli emlak tarafından Diyanet İşleri Başkanlığımıza tahsis edildiğini biliyoruz. Bizim şu dönemde pandemi hastanesine ihtiyacımız yok. Diyanet'in orada herhangi bir yatırım yapmadığını, inşaat faaliyetinin olmadığını görüyoruz. Bu süreçte tahsis edilen amaç doğrultusunda Diyanet'in değerlendirmeme noktasında irade beyanında bulunursa, sağlık amaçlı değerlendirmeyi gündemimize alabileceğimizi söylemek istiyorum.
Açılan yeni hastanelerimiz var. Personel alımı gündemimize gelebilir onunla ilgili çalışıyoruz. Bu dönemde de yer yer personel alımı yaptığımızı söylemek istiyorum.
Özellikle pandeminin yaşandığı bu dönemde 83 milyon herkes tedbirlere uymak zorunluluğu hissediyor olmalı. Hiç kimsenin pandemiyle mücadelede dışarıda kalmaya hakkı olamaz. Özellikle sorumluluk sahibi olan kişilerin, milletvekili de olabilir, bürokrat da, yönetici de olabilir, daha ciddi anlamda sorumluluğun gerekliliğini yapıyor olması gerektiğini düşünüyorum. Salgını daha da arttırabilecek mekanların oluşturulmaması, bu noktada sorumluluk sahibi olan kişilerin vatandaşlarımıza daha çok örnek olması gerektiği kanaatindeyim.