İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Habertürk'te katıldığı canlı yayında değerlendirmelerde bulundu. "Yüz yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, delalet hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar. Teslim oldular" sözlerinin tepki çekmesiyle ilgili Soyer, "Hafızayı kaybederseniz gerçek dışı bilgilere, inançlara sarılırsınız. Osmanlı ile niye meselemiz olsun. Onlar bizim atalarımız." diye konuştu.
İzmir'deki kutlamaları da değerlendiren Soyer'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Aslında bunlar benim sözlerim değil. Ben Nutuk'tan ilham aldım. Atatürk, bu büyük direnişi başlatırken bildiğiniz gibi Osmanlı, Sevri imzalamış ve ülke işgal altına girmiş. Bu ülkenin işgaline rıza gösterenler bir tarafta, bir tarafta da direnişi başlatan Atatürk ve atalarımız. Bu kurtuluş gününde bunu yâd etmek zorundaydık. Sadece Yunan değil, İngilizler, İtalyanlar emperyalist güçler tarihin en büyük tokadını bizden yediler. Kısacası hafızayı tazelemek bu yüzden önemli. Hafızayı kaybederseniz gerçek dışı bilgilere, inançlara sarılırsınız. Osmanlı ile niye meselemiz olsun. Onlar bizim atalarımız.
Tarkan'la eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Tarkan bir megastar ve önemli bir sanatçı. Bu kutlamayla ilgili sayıları bilmiyorum. Rakam söylemek çok mümkün değil. Coşkuyu tarif edebilirim. Olağanüstü bir coşkuydu. Aynı doğadaki gibi biriken bir enerji toplumda da kendini ortaya çıkaracak şekilde gösterdi. Türkiye'ye umut verdi.
Sayın genel başkanımız da memnun kaldı. Güzel bir tweet de attı. Açıkçası hepimize şunu gösterdi, biz bir araya gelebilirsek işte o zaman olağanüstü bir fotoğraf çıkıyor ortaya. Bu güzelliği ıskalamamalıyız.
Bana bunları sormayın. Ben belediye başkanıyım. Gerçekten biz bu bereketli topraklarda binlerce yıldır yaşadığımız bu coğrafyada bu yoksulluğu, bu sıkıntıları, bu hayat pahalılığını hak etmiyoruz. Bana kimse neden bugün enflasyon rekorları kırdığımız ülkede yaşadığımızı açıklamasın. 6'lı masanın açıklamalarını dinledikçe benim hayalini kurduğum Türkiye tablosuyla örtüşüyor.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu adaylığa en yakışan isimdir. Ama 6'lı masanın takdiri. Haddimi aşmak istemem.
Bu bizi dün akşam umutlandıran şey neyse aynen oydu aslında. İzmir ve herkesin bir araya gelip İzmir için 'ben ne yapabilirim' duygusunu taşımasıyla oldu. Bu dayanışma o gemiyle ilgili de harekete geçti. Belki de İzmir'de ilk kez 6 kurum birlikte bir dava dilekçesi imzalayarak ortak bir dava açtık. Hep birlikte itiraz ettik. Nihayet haklılığımız anlaşıldı ve o gemi rotasını çevirip geri döndü. Geldikleri gibi gidecekler demiştik, gelemeden gittiler.
Birçok çalışma yürütülüyor. Biz deprem olmadan Deprem Daire Başkanlığı'nı kurmuştuk. Kurumsal kapasitemiz bu anlamda hazırdı. Deprem olduktan sonra da çok hızlı aksiyon aldık. Hemen arkasından olağanüstü bir kampanya başlattık. Binlerce insanın ev bulmasını mümkün hale getirdik. 42 milyon lira kadar bağış toplanmıştı, bir o kadar da belediyemiz aktardı. Binaları tek tek tarayarak deprem karnesi çıkarıyoruz. Her bina için yapılıyor. 33 bin 100 binayı bitirdik ve çalışma devam ediyor. İzmir'in tamamının deprem karnesini çıkaracak bir çalışma yürütüyoruz.
Gayet iyi gidiyor. İzmirlilere o anlamda da minnettarım. Çok şükür bu krizlere rağmen canla başla çalıştığımızı görüyorlar. Olağanüstü bir anlayış gösteriyorlar. Bundan büyük bahtiyarlık duyuyorum.