Girit Adası'ndaki depremin büyüklüğünü AFAD 5.7, Kandilli Rasathanesi 5.8 olarak duyururken, Reuters depremin büyüklüğünün 6.5 olduğunu belirtti.
Deprem yerin 2 km altında meydana geldi. Bölgeden henüz can veya mal kaybı bildirilmedi.
Merkez üssü Girit'in güneyindeki Arvis bölgesi olan depremin tüm adada hissedildiği aktarıldı. Yetkililer şuan tsunaminin beklenmediğini duyurdu.
Habertürk TV Atina Muhabiri Taki Berberakis, depremin denizde değil karada meydana geldiğini söyledi.
Henüz olumsuz bir bilgi gelmediğini söyleyen Berberakis, "Deprem uzmanları arka arkaya çok artçı olacak uyarısında bulundu. Yunan Sismoloji Merkezi depremin 5.7 büyüklüğünde olduğunu duyurdu" dedi.
Aynı bölgede, saat 09:27'de 3,7, saat 09:37'de 4,6, saat 09:51'de 3,0 ve saat 10:07'de 3,2 büyüklüğünde artçı sarsıntılar yaşandı.
Yunan basınında yer alan haberlere göre, itfaiye birimlerine iki kişinin deprem nedeniyle çöken binaların altında mahsur kaldığına dair çağrı geldi. Kandiye Arkalohori'de bir kısmı hasar gören kilisenin yıkıntıları altında bir kişinin mahsur kaldığı ve bölgedeki bazı elektrik direklerinin devrildiği vurgulandı.
Bir başka kişinin ise Patsidero köyünde, kendi evinde mahsur kaldığı, bölgedeki okulların da tedbir amacıyla boşaltıldığı kaydedildi. Yunan devlet ajansı AMNA'nın haberine göre, Arhanon Asterusion Belediye Başkanı Manolis Kokosalis, görev bölgesindeki su borularında ve binalarda hasar olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy meydana gelen deprem ile ilgili CNNTurk yayınında şu açıklamalarda bulundu ve "Bu beklendik depremlerden bir tanesi. Orta büyüklükte yani 6.5 büyüklüğündeki depremin şu özelliği var. Artık hasar derecesinin başladığı bir büyüklük. 6.5 kritik büyüklük. Eski yapı stoğu üzerinde yıkımlar yapmış olabilir. Girit bölgesi için normal bir deprem." dedi.
Ersoy sözlerine şöyle devam etti;
"Bu bölgede çok yıkıcı büyük depremleri, 8'in üzerinde 9'a varan depremleri görebiliyoruz. Bu büyüklükteki depremler Türkiye'de olmaz, sadece burada olur. Afrika kıtası ve Rodos ve Girit'in altına doğru dalıyor. Rodos'un önünde 4 bin 500 metrelik bir çukur var. Tesadüf değil. İki kıtanın birbirine yaklaştığı bir yer. Bu bölge o kadar tehlikeli ki. Bize yakın en tehlikeli yer.
Japonya'daki Şili'deki büyük depremlerin olabileceği mekanizma burada var. Buranın kapasitesi 6.5 değil çok çok üstünde. 6.5 da artık yapı stoğunda zarar verecek boyutta. İnsanlar sokaklarda. Kırsal kesime geçildiğinde bazı hasarlar olabilir. Artçı depremlere dikkat etmek gerekiyor. Bu tür depremlerden sonra en az bir saat dışarda olmakta fayda var.
Datça'nın açıklarında Yunanistan karasularında bir süredir deprem oluyor. Daha büyük deprem beklentisi içinde değiliz. Fakat Girit ve Rodos'un güneyine doğru olan Akdeniz'e doğru olan kesimlerindeki depremler bizi etkiler. Girit'te verdiği hasar kadar bize zarar vermeyebilir ama bizim deprem ve tsunami açısından en tehlikeli yerimiz Muğla ile Antalya Körfezi arasındaki kısım."