Milli Eğitim Bakanlığı tarafından il milli eğitim müdürlüklerine gönderilen rehbere göre; öğretmenlerin, eğitim personelinin, kantin çalışanlarının ve öğrenci servisi personelinin tam doz aşılarının tamamlanmış olması önerilirken, öğrencilerle bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul çalışanlarının aşı olmamaları durumunda haftada iki kez PCR testi ile taranmaları ve sonuçların okul tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulması istendi. Öğrencilerle aynı ev içerisinde yaşayan kişilerin de aşılı olmaları önerilen rehberde şu öneriler yer aldı:
"Tüm okullarda öğrenci, öğretmen ve personelin ihtiyacı olması halinde kullanabilmeleri için yeterli sayıda maske Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temin edilir. Okul içerisinde, ortak alanlarda, sınıflarda, öğretmen odalarında maske atık kutularının bulundurulması ve günlük olarak boşaltılmaları sağlanmalıdır. Öğrenci ve personelin hasta, temaslı veya risklilik durumları Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasındaki veri entegrasyonu yolu ile izlenir ve okullara gerekli bildirim yapılır. Seminer haftasında enfeksiyon kontrolü ve okula giriş koşullarını içeren eğitim verilir ve okul yönetimince belirlenecek görevli tarafından bu programın uygulanması ve alınacak önlemlerin takibi yapılır."
Rehberde öğrencilerden okula maske ile gelmesi istenirken, gelişimsel sorunu olan veya maske takmakta zorlanan çocuklar için istisna uygulanabileceği belirtildi. Maske takamayan öğrencilerin yüz koruyucu kullanması ve çok yakın temasın gerektiği durumlarda maske ile birlikte yüz koruyucu kullanılması önerildi. Öğretmenlerin ve okulda bulunan diğer personelin, aşılanma durumundan bağımsız olarak okul bahçesine girişlerinden itibaren, okulda bulundukları süre boyunca sürekli maske takması önerilen rehberde, farklı sınıflarda ders vermeleri durumunda öğretmenlerin dersler arasında maskelerini değiştirmeleri önerildi. Yiyecek içecek tüketiminin mümkün olduğu kadar ayrı zamanlarda ve mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmesi için özen gösterilmesi, veli ve ziyaretçilerin salgın döneminde mümkün olduğu kadar okul bahçesi de dahil olmak üzere okul içerisine girişlerine izin verilmemesi istendi.
Ders sırasında sınıf camlarının öğrenciler açısından risk yaratmayacak şekilde mümkün olduğu kadar açık kalması istenen rehberde, ders aralarında tüm öğrencilerin açık alana çıkmaları, sınıfın camlarının ve kapısının tamamen açılarak hava akımı yaratacak şekilde en az 10 dakika süre ile havalanması tavsiye edildi. Merkezi havalandırma sistemleri bulunan binalarda ise havalandırması yüzde 100 taze hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtildi. Teneffüs saatlerinin okul bahçesinde kalabalık oluşmaması için farklı zamanlara gelecek şekilde ayarlanması tavsiye edildi, okul kapalı alanlarında farklı sınıf öğrencilerinin bir araya gelmesini en aza indirecek şekilde planlanması istendi. Rehberde, tükürük ve sekresyon çıkışına neden olabilecek şarkı söyleme gibi yüksek sesle yapılan egzersizlerin mutlaka açık alanda ve öğrencilerin arasında tercihen en az 2 metre mesafe bırakılarak yapılması önerildi.
Rehberin sonunda, okulun başlangıcında velilere olası hastalık durumunda bilgi paylaşabilmeleri için bilgilendirme formu verilmesi de önerilirken, formda "Çocuğumda ateş, öksürük, burun akıntısı, solunum sıkıntısı, ishal şikayeti olması durumu, aile içerisinde solunum yolu şikayetleri gelişen veya solunum yolu enfeksiyonu hikayesi ile hastane yatışı yapılan kişi varlığı, aile içerisinde Covıd-19 tanısı alan kişi bulunması durumu" olması halinde velinin çocuğu okula göndermemesi istendi.
(DHA)