Son dakika gelişmesi! Ukrayna'nın doğusundaki Donbass bölgesinde Ukrayna ordusu ile Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında çatışmalar şiddetlenirken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Münih Güvenlik Konferansı'nda açıklamalarda bulundu. Zelenskiy, "NATO Ukrayna'yı isteyip istemediği konusunda dürüst olmalı. Tüm dünyanın yaşananları anlaması gerekli. Yıllardır biz bu gerilimin içindeyiz. Yaşanan provokasyonlar çok tehlikeli. Riskin ne kadar büyük olduğu bilinmeli. Ukrayna'ya düşen bombalar Avrupa için de bir tehdit, Rusya'nın batıya saldırmasına izin verilemez." ifadelerini kullandı.
Zelenskiy, "Önümüzdeki günlerde Avrupa’daki güvenlik sorunlarını ele almak için Ukrayna, Almanya ve Türkiye’nin katılımıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri arasında zirve düzenlenmesini teklif ediyorum" dedi.
Zirvede Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile bir araya geldi.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile görüşen Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’ya yaptırımların gerilimi azaltma konusunda yardımcı olacağını savundu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Münih’te ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile bir araya geldi. İkilinin gündemi Ukrayna’nın doğusunda yaşanan gerilim oldu. ABD Devlet Başkanı Joe Biden’a teşekkür eden Zelenskiy, “Barışçıl ve diplomatik yol, bizim ihtiyacımız olan yoldur. Biz bunu 8 yıldır yapıyoruz. Burası bizim toprağımız ve neler olup bittiğini biliyoruz. Tek istediğimiz ülkemize barış getirmek. Müttefikimiz ve ortağımız olarak ABD’ye ve Başkan Biden’a minnettarız” dedi. Kendilerine destek veren ülkelere Rusya’ya yaptırım uygulanması konusunda çağrı yapan Zelenskiy, “Saldırganlıklardan önce yaptırımların barışçıl bir çözüm getireceğine inanıyoruz. Bu nedenle durumu nasıl gördüğümüzü ve neyin işe yarayabileceğini size aktarmak istiyorum. Gücümüze ve ortaklarımızın desteğine inanıyorum” diye konuştu.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı açıklamada ise "Rusya’ya uygulanacak herhangi bir yaptırım, hızlı, şiddetli ve birleşik olacaktır" ifadelerini kullandı.
Münih Güvenlik Konferansı’na katılarak Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilime ilişkin açıklamalarda bulunan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Rusya’ya Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda uygulanacak ekonomik yaptırımlar olduğunu vurguladı. Harris yaptığı açıklamada, "ABD ve müttefikler, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde önemli ve benzeri görülmemiş ekonomik yaptırımlar uygulayamaya hazırdır. Rusya’ya uygulanacak herhangi bir yaptırım, hızlı, şiddetli ve birleşik olacaktır. Bu kapsamlı ve koordineli tedbirlerin uygulanması, sorumlu tutulması gerekenlere büyük zarar verecektir. Ekonomik tedbirlerle de durmayacağız. Doğu kanadındaki NATO müttefiklerimizi daha da güçlendireceğiz” dedi.
Harris konuşmasının devamında, "Bugün Avrupa güvenliğinin temeli Ukrayna’da doğrudan tehdit altında. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana bu forum bu kadar korkunç koşullar altında yapılmamıştı. Hükümetler tarafından korunması gereken devredilemez haklar korunmalıdır. Ulusal sınırlar zorla değiştirilmez. ABD kuvvetleri, Ukrayna içinde savaşmayacak ancak NATO topraklarının her karışını savunacaktır. ABD, Ukrayna halkını desteklemeye devam edecektir" ifadelerine yer verdi.
Harris, Rusya’nın "dezenformasyon, yalan ve propaganda yaydığını" söyleyerek, "Rusya hepimize çok tanıdık bir oyun oynuyor. İstila için sahte bir bahane üretirken bilgisizliğini ve masumiyetini savunmaya çalışıyor. Batı, provokasyon gibi görünen raporlar alıyor” şeklinde konuştu. Harris, batının artık daha güçlü ve birleşik olduğunu belirtirken, bunun Rusya tarafından hafife alınmaması gerektiğini savundu. Harris, “Bugün amacımızda netiz ve vizyonumuza daha da çok güveniyoruz. batının gücü hafife alınmamalı" dedi. Harris ayrıca, Rusya’nın müzakerelere hazır olduğunu iddia etmeye devam etmesine rağmen, "eylemlerinin sözleriyle uyuşmadığını" da sözlerine ekledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Münih Güvenlik Konferansı’nda konuştu. Stoltenberg, "Rusya, Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük askeri yığınağını yapıyor. Ukrayna ve çevresinde acımasızca asker yığdı. Ne olacağını bilmiyoruz. Ancak çatışma riski gerçektir. NATO müttefikleri siyasi bir çözüm bulmak için güçlü diplomatik çabalarını sürdürüyorlar. Ancak Moskova’nın iddialarına rağmen şu ana kadar herhangi bir geri çekilme veya gerilimi düşürme belirtisi görmedik.
Aksine Rusya’nın yığılması devam ediyor. Çok yakından izlemeye devam ediyoruz. Rusya’yı dediğini yapmaya ve kuvvetlerini Ukrayna sınırlarından çekmeye çağırıyoruz. Bu, barışçıl bir çözüme yönelik önemli bir ilk adım olacaktır" ifadelerini kullandı. "Rusya’nın rotasını değiştirmesi için çok geç değil" diyen Stoltenberg, "Savaşa hazırlanmayı bırakın ve barışçıl bir çözüm için çalışmaya başlayın. NATO, Avrupa’daki tüm ülkeler ve Rusya için güvenliği artırabilecek anlamlı karşılıklı adımlar atmak için Moskova ile kapsamlı bir diyaloga girmeye hazırdır" şeklinde konuşarak bir kez daha diplomatik çözümü işaret etti.
"Rusya’yı ve NATO müttefiklerini NATO-Rusya Konseyi toplantısına davet etmiştim. Davetimi Lavrov’a gönderdiğim bir mektupta yineledim"
Daha önce Moskova’ya yazılı tekliflerde bulunduklarını hatırlatan Stoltenberg, "Bu, ortak bir zemin bulmanın mümkün olduğuna inandığımız önemli bir gündemdir. Bu yüzden Rusya’yı ve tüm NATO müttefiklerini NATO-Rusya Konseyi’nin bir dizi toplantısına davet etmiştim. Bu davetimi Perşembe günü Bakan Lavrov’a gönderdiğim bir mektupta yineledim" dedi.
Mevcut krizin Ukrayna’dan daha fazla olduğunu vurgulayan Stoltenberg, "Tehlikede olan çok şey var. NATO ve Rusya arasındaki ilişkiler, Avrupa ve transatlantik güvenliği ile nihayetinde devletler arasındaki ilişkileri nasıl düzenlemek istediğimiz sorusu. Moskova tarihi geri almaya, etki alanlarını yeniden oluşturmaya çalışıyor, NATO’nun toplu savunma hakkını sınırlamak istiyor. Moskova, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra NATO’ya katılan ülkelerden tüm güçlerimizi ve altyapımızı çekmemizi talep ediyor. Biz bir olarak duruyoruz ve her zaman birbirimizi korumak ve savunmak için ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.
Stoltenberg, "Moskova ayrıca egemen ülkelerin kendi yollarını seçme hakkını ve kendi güvenlik düzenlemeleri hakkını kabul etmiyor. İlk kez, şimdi Pekin’in Moskova’ya katıldığını ve NATO’ya yeni üye kabul etmeyi bırakması çağrısı yaptığını görüyoruz. Bu, özgür ülkelerin kaderini ve kendi güvenlik düzenlemelerini kontrol etme ve kendi otoriter yönetim modellerini empoze girişimidir. Mevcut kriz, transatlantik ilişkinin Avrupa güvenliği için önemini göstermektedir" dedi. Stoltenberg, "İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş bize Avrupa’da güçlü bir transatlantik bağ olmadan gerçek bir güvenliğin olmadığını öğretti. NATO, Avrupa ve Amerika’da 70 yılı aşkın süredir yaptığımız gibi bir arada durmayı, barışı ve demokratik yaşam tarzımızı korumaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.
NATO’nun savunma ittifakı olduğunu hatırlatan Stoltenberg, "Rusya’yı veya bir başkasını tehdit etmiyoruz. Ancak tüm müttefikleri korumak ve savunmak için gerekli tüm önlemleri alacağız. Bu nedenle, Rusya’nın saldırgan eylem modeline yanıt olarak NATO genelinde birbirimizi savunma konusundaki kararlı taahhüdümüz hakkında herhangi bir yanlış yanlış anlamadan kaçınmak için caydırıcılığımızı ve savunmamızı güçlendiriyoruz" dedi.
Stoltenberg, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye yol açacak bahane için bazı durumlar oluşturmak için çabaladığını, son derece tehlikeli durumlar gördüklerini söyleyerek, "Bunların şu anda hayata geçirildiğini görüyoruz. Rusların işgale bahane üretmeye çabaladıklarına yönelik endişemiz artıyor. Son derece endişeliyiz çünkü Rusya’nın hazırlığa devam ettiğini görüyoruz. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Avrupa’da hiç bu kadar büyük bir savaşa hazır birlik yoğunluğu görmemiştik. Elbette bu hepimize tehlikeli bir sinyal gönderir" şeklinde konuştu.
Rusya’nın sadece Ukrayna’da değil, NATO’da da talebinin bulunduğunu belirten Stoltenberg, "Açık kapı politikamız konusundaki taahhüdümüzü bırakmamızı talep ettiler. Üye ülkelerin neredeyse yarısından tüm NATO birliklerini ve güçlerini çekmemizi talep ettiler. Sonra bu talepleri karşılayamazsak askeri-teknik sonuçların olacağını defalarca söylediler. Dolayısıyla tehlike, bu devasa askeri yığınak ile son derece tehditkar söylemler, karşılayamayacağımızı bildikleri talepler ileri sürmesi ve karşılamazsak askeri sonuçları olacağını söylemesidir. Yani bu bir adım değişikliği. Bu, Avrupa güvenliği için temel değerlere açıkça karşı çıkan Rusya’nın yeni bir normali" dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Münih Güvenlik Konferansı’nda Rusya’ya gerilimi azaltma çağrısında bulunurken, "Ukrayna işgal edilirse, demokratik bir devletin yıkımına tanık olacağız, bu tüm dünya için bir tehdit" dedi.
Ukrayna ve Rusya krizini müttefiklerle görüşmek üzere Münih Güvenlik Konferansı’na katılan İngiltere Başbakanı Boris Johnson yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya yönelik bir saldırının hala muhtemel göründüğüne yönelik uyarıda bulunurken, “Başkan Putin’in ne yapmak istediğini tam olarak bilmiyoruz ama alametler korkunç. Ukrayna işgal edilirse, demokratik bir devletin yıkımına tanık olacağız. Ukrayna’nın muhtemel işgali tüm dünyada şok etkisiyle yankılanacaktır ve dünya için aşırı bir tehlike unsuru olacaktır. Avrupa’da olabilecek bir savaşın eşiğinde olduğumuz için tarihin çok tehlikeli bir anında duruyoruz. Bu konferanstaki herkes Ukrayna’ya destek ve dayanışma için birlik içinde durmak istiyor. Bu anın ciddiyetini hafife almamalıyız" dedi.
Johnson, İngiltere’nin Ukrayna’ya egemenliklerini korumaya yardımcı olacağına dair güvence vererek, Batılı müttefikleri "birlikte güçlü durmaya" çağırdı. Johnson, "Batılı bakanlar olarak Kiev’i ziyaret ettiğimizde, Ukrayna halkına ve liderlerine egemenliklerinin ve bağımsızlıklarının tamamen arkasında durduğumuz dair güvence verdik. İngiltere her zaman dünya çapında özgürlük ve demokrasi için ayağa kalkacaktır. Eylemlerimiz, sözlerimizde kararlı olduğumuzu gösteriyor" dedi. Johnson ayrıca, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumu için "müttefiklerle birlikte en ağır yaptırım paketini uygulamaya hazırız" şeklinde konuştu.
İngiltere Başbakanı Johnson açıklamasının devamında, "Bir nesil özgürlüklerden sonra, şimdi bir nesil kan dökülmesine ve sefalete karşıyız. Şu anda felaketi önlemeli ve sağduyunun hakim olmasını sağlamalıyız. Rusya, bu felaket girişiminden kesinlikle hiçbir şey kazanamayacak ve her şeyi kaybedecektir. Bu nedenle Moskova’yı çok geç olmadan gerilimi düşürmeye çağırıyorum" dedi.
Batılı müttefiklerin Rusya tarafından hazırlanmış bir sahte işgal bahanelerine karşı hazır olduklarını söyleyen Johnson, Rusya’nın Ukrayna sınırından çekildiği iddiasına atıfta bulunarak, "Ukrayna hakkında bir dizi yalan iddialara karşı hazırdık. Bunun geleceğini biliyorduk, daha önce de gördük ve bu oyunlara kimsenin aldanmaması gerekir" dedi. Johnson ayrıca, diplomasinin başarılı olmasını umduğunu söyleyerek dünyanın Rus tehdidine karşı dürüst olması gerektiğini belirtti. Johnson, yaptırımların Rus saldırganlığını caydırmak için yeterli olmayabileceğini de ifade etti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Donbas'ta şiddetlenen çatışmalarla ilgili telefonda görüştü.
Zelenskiy, Twitter paylaşımında, Donbas cephesinde şiddetlenen çatışmalar hakkında Macron'a bilgi verdiğini belirtti.
Cephedeki kayıpları ve Ukraynalı siyasetçilerle uluslararası gazetecilerin topçu atışlarına maruz kalmaları hakkında Macron'a bilgi aktardığını kaydeden Zelenskiy, "Acil olarak gerilimin düşürülmesi ve siyasi-diplomatik uzlaşma için gerekliliği ve olası yolları görüştük." değerlendirmesini yaptı.