Edinilen bilgilere göre, Sincan ilçesinde cep telefonu bayiliği yapan Gökhan Pınarcı, 29 Kasım Pazartesi günü saat 14.00 sıralarında Lale Meydanı’nda bulunan iş yerinden çıktı.
Ailesi ve yakınları, Pınarcı’dan o andan itibaren bir daha haber alamadı. Pınarcı’nın telefoncudan çıkışı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Aile, Pınarcı’nın bir an önce bulunmasını ve çocuklarına kavuşmasını istediklerini belirtti. 3 gündür oğlundan haber alamayan acılı anne Aysel Pınarcı, oğlunun evine geri dönmesini, onları habersiz bırakmamasını dile getirerek, “Ne olursa olsun o benim evladım. Ben yavrumu eşi ve çocuklarının yanında istiyorum. Gittiği gün eşiyle, çocuklarıyla güzelce çıkmışlar evden. Çocuklarını okula götürmüş. Ondan sonra buraya gelmiş burada da gayet iyiymiş. Ben sorardım oğlum bir derdin sıkıntın var mı diye yok anne derdi. Önceden 1-2 saat gitse bile en azından kardeşini arardı. Haber verirdi ben iyiyim meraklanmayın hemen geliyorum diye kızlarını, hanımını arardı. Hemen mesaj çekerdi çocuklarım iyi misiniz ben geliyorum diye. Düşmanının olduğunu sanmıyorum. Tehdit edildiğini de bilmiyorum” dedi.
Gökhan Pınarcı’nın kardeşi Çağrı Pınarcı, olay anı an işte olduğunu, haberi babasının verdiğini belirtti. Abisinin borcu olmadığını, para için gitmeyeceğini de ekleyen Pınarcı, “Normalde ben işteydim işten haber geldi babam aradı. ’Saat 14.00 civarlarında çıktı bir daha da haber alamıyoruz’ dedi. Benim bildiğim de bu kadar. 48 saattir arıyoruz. Giderken hiçbir haber vermeden dükkandan çıkıp gitmiş. Daha önce hiç böyle gidişi olmadı. Telefonu kapalıydı da 1-2 saat sonra telefon açıp ben iyiyim geliyorum diyordu. Ama hiçbir şekilde yapmadı. Evli, 2 tane kız çocuğu var. Bizi duyuyorsa bir an önce evine dönmesini istiyoruz. Herkes perişan özellikle çocukları. Büyük miktarda borcu yoktu. Varsa da bizim haberimiz yok, para için gideceğini de sanmıyorum” diye konuştu.
Baba Yüksel Pınarcı ise oğlunun bir sorunu olmadığını, olay günü polise başvurduklarını, o günden bu zamana kadar hiçbir bilgi gelmediğini ifade etti. Baba Pınarcı, oğluna son olarak şunları iletti:
“Ne olursa olsun benim evladım. 2 yavrusu var onların boynu bükük kalmasın.” (İHA)